Beykoz'daki 28 Şubat mağdurları konuştu

28/02/2021 Son günceleme: 28/02/2021 21:32

1
5335

Yazdır

AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Muhammed Hanefi Dilmaç, 28 Şubat darbesinin yıldönümünde ilçede ikamet eden dönemin mağdurlarını ziyaret etti.

AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Muhammed Hanefi Dilmaç ile Kadın Kolları İlçe Başkanı Gaye Zayıf, 28 Şubat darbesinin yıldönümünde Beykoz’da ikamet eden mağdur vatandaşları ziyaret etti.

O gün başörtüsü yasağına karşı mücadele eden Beykozlu kadınlar, yaşadıklarını anlattı.

Ziyarette, yasal dayanak göstermeden meslekten atılan arkadaşlarına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sahip çıktığını belirten Semra Birdal, "Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı orada istihdam edilmişlerdi. İBB önünde Recep Tayyip Erdoğan’ın tutuklanacağıyla ilgili haber çıktıktan sonra büyük bir eylem yapılmıştı. Orada tişörtler dağıtılmıştı. Üzerinde Başkanımızı seviyoruz yazılı. Ben o tişörtü hala saklıyorum." diye konuştu.

Beykoz’da ikamet eden Üsküdar Mithat Paşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Semra Birdal Ergün, 28 Şubat kararları sonrasında başörtülü olduğu gerekçesiyle baskılara uğradı. Sürekli müfettiş ve cezalarla caydırılmaya çalışılan Ergün, "Benim o dönemden uyarılarım var. 1997 Kasım ayında müfettiş heyeti geldi okula. Ben her hafta sorgulandım. Bir oda var. Bir daktilo, bir sandalye, bir masa. Aynı sorgu odası gibi. İki müfettiş aynı şeyleri soruyor, ben hep aynı şeyleri söylüyorum. İki kez maaş kesilmesi uyarısı aldım. Daha sonra 1998 yaz tatilinde temmuz ayında Milli Eğitim Müsteşarı Hikmet Uluğbay imzalı görevden aldığımla ilgili evrak konuldu. Daha sonra meslekten atıldım. Normalde atılamıyordu. Benim asaletim onaylanmıştı ama beni direkt attılar" dedi.

Darbe kararlarına karşı sivil eylemler için platformlarda görev aldığını vurgulayan Ergün, "Bir platform kuruldu. O dönem akla gelen bütün STK başkanlarıyla birlikte bunları konuşuyorduk. Elele eylemi de orada planlandı. Açılan hiçbir davayı kazanamadık. Çünkü hepsi siyasi davalardı" dedi.

"O tişörtü hala saklıyorum"

Görevden atılan kişilere sahip çıkmak için meslek kursları düzenlendiğini belirten Ergün, "Meslekten atılan arkadaşların bir yerlerde işe girmesi için çok çabalar gösterildi. O dönem meslek kursları düzenlendi. Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı orada istihdam edilmişlerdi. Ben İBB önünde Recep Tayyip Erdoğan’ın tutuklanacağıyla ilgili haber çıktıktan sonra büyük bir eylem yapılmıştı. Orada tişörtler dağıtılmıştı. Üzerinde Başkanımızı seviyoruz yazılı. Ben o tişörtü hala saklıyorum. O dönemde her yere yapıştıralım diye el ele eylemleri için çıkartmalar hazırlanmıştı. Hala saklıyorum" diye konuştu.

"AK Parti iktidarında göreve iade yapıldık"

Meslekten atıldıktan sonra 5 yıl boyunca bir yerde çalışamayan Ergün, "2003’te 6 sene özel okulda görev yaptım. 2009’da AK Parti iktidarında göreve iade yapıldık. Çalışmadığım dönemlerin sigorta primleri ödendi" diye konuştu.

M. Hanefi Dilmaç ve Gaye Zayıf daha sonra, 28 Şubat dönemi mağdurlarından Beykoz Belediyesi’nde görev yapan Çevre Mühendisi Şennur Güner’i ve Beykoz İmam Hatip Lisesi öğrencisiyken başörtüsü nedeniyle okuldan uzaklaştırılan Elif Aydın’ı ziyaret etti. Elif Aydın o dönem yaşadıklarını anlatan gazete kupürlerinide gösterdi.

"28 Şubat'ı unutmadık, unutmayacağız"

28 Şubat darbesinin Türkiye’de hak ve hukuk ihlallerinin açık şekilde uygulandığı bir devir olarak yaşandığına dikkat çeken İlçe Başkanı M. Hanefi Dilmaç, "O dönem gencecik kızlar okullardan atıldı. İşlerinden kovuldu. Kendi halkının değerlerine düşman bir şekilde zulümler işlendi. 28 Şubat’ın izlerini silmek için gayret eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iradesi ve milletimizin desteğiyle, inşallah bir daha yaşanmamasını diliyoruz. 28 Şubat’ı unutmamak ve daima farkında olmak gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

Yorumlar (1 Yorum)

Hüseyin (3 yıl önce)

1995 yılında Memur olarak Beykoz İmam Hatip Lisesinde göreve başladım.Beykozumuzun gözde okullarından biriydi,o gün öğrenci sayımız 1864,öğretmen sayımız dışarıdan gelen İmamlarla birlikte 130 kadardı.Mükemmel bir eğitim,saygı sevgi başarı zirve yapmıştı.Bu başarı birilerinin başını ağrıtmış ki,28 şubat zulmü başladı.Ben birebir şahidim hergün ama hergün bir müfettiş görevlendirilir,ilçemiz Şb.Müdürünüde yanına alarak okuluma gelir nöbete başlarlardı.Sınıflarda başı açık öğrenci,başı açık öğretmen varmı yokmu,okul bahçesinde toplanılır tek tek başınız açılmadann içeri giremezsiniz denilerek birnevi yıldırma operasyonu yapılırdı.Öğrenci ve velilerimiz gözyaşları ile okul bahçesinde saatlerce tutulurdu.Müfettişin gelmediği gün sınıflara girilir ama tedirgin bekleyiş devam ederdi ne zaman gelecekler korkusu hem mevcuttu.Kılık kıyafet kanunu bahene edilir,öğrencilerimizi yıldırıp imam hatip başarısını baltalamak veya tamamen kapattırmaktı esas gaye.İdare,öğretmen ve diğer personnel çaresiz bekler öğrenci ve velilerimize devamlı olarak müsbet telkinlerde bulunularak bu günlerin biteceğini sabır etmeleri istenirdi.Bir tek öğrencimiz asla geri adım atmaz devalarının bilinciyle okullarına sahip çıktılar.O kötü günler çok şükür ki bitti Hiç unutamadığım bir durumuda kısaca özetlemek isterim;11 öğretmenimiz görevden alınmış ,öğrecilerimiz derslere alınmıyor okul bahçesi tam bir keşmekeş ağlayan öğrenciler,veliler,öğretmen ve polisler kapı açılıyor kapanıyor tam bir trajedi bu ülke kimin ülkesi diyeceği geliyordu insanın.Bunca sıkıntı ve üzüntüde benim odama 3 kişi geldi görevlerinden atılan 11 öğretmenimizin bazı bilgilerini benden istediler hayırdır neden istiyorsunuz dediğimde,atılan öğretmenlerimizin yarın ne olacağı belli olmaz bu günler gelir geçer altyapısını hukiki yönden başlatalımki hiç olmazssa atılan öğretmenlerimizin iadesini gerçekleştirelim dediler.Tabi istenilen belgelerin öğretmenlerimizle de görüşerek verildi.Bunların Eğitim Bir Sen Avukatları olduklarını öğrenince çok çok teşekkür ederek bu sendikaya bende üye oldum.Dedikleri gibi Çok şükür atılan öğretmenlerimiz geri döndüler bütün hakları iade edildi.Başarılı bir şekilde birçok okullarımızda görevlerine devam ediyorlar.Hepsine bunca sıkıntı ve üzüntülerine rağmen davalarına sahip çıktıklarından dolayı Teşekkür ediyor Rabbimden sağlık ve sıhhatler diliyorum.