MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür, 31 Mart Yerel Seçimlerinde tekrarlanacak olan İttifak çalışmalarını değerlendirmek üzere Beykoz’a geldi.
MHP Beykoz İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden Birol Gür, İlçe Başkanı Oğuzhan Karaman ile birlikte kendisini karşılayan çok sayıda partiliye hitaben bir konuşma yaptı.
Açılış konuşmasında İl Başkanı Birol Gür’ün ziyaretini değerlendiren İlçe Başkanı Oğuzhan Karaman, AK Parti ve MHP arasında kurulan Cumhur İttifakı’na yönelik çalışmaları değerlendirmek üzere ziyaretiyle kendilerini onurlandıran İl Başkanı Birol Gür’e teşekkür ettiklerini söyledi.
İstanbul’un bütün ilçelerini dolaşarak Cumhur İttifakı ile ilgili MHP’nin kriterlerini anlattığını söyleyen Birol Gür, Beykoz’da Belediye Başkanlığı’nda AK Parti’nin adayını destekleyeceklerini, fakat meclis üyesi konusunda canla başla çalışacaklarını söyledi.
“İstanbul’da 36 ilçede AK Parti ile beraberiz”
“Otuz büyükşehir başta olmak üzere İstanbul’da Cumhur İttifakı çerçevesinde 39 ilçenin, 36'sında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) adayları ile geride kalan Maltepe, Beşiktaş ve Silivri'de Milliyetçi Hareket Partisi'nin adayları ile seçim yarışına birlikte hazırlanıyoruz.” ifadelerini kullanan Birol Gür, “İstanbul Büyükşehir’de de Cumhur İttifakı'nın adayı Binali Yıldırım Bey ile sahada beraber çalışacağız.” dedi.
“Beykoz’da Cumhur İttifakı’nın adayını destekleyeceğiz”
“Beykoz’da Cumhur İttifakı'nın Beykoz adayı Adalet ve Kalkınma Partisi adayı ile beraber çalışma yapacağız. Burada iki meselemiz var. Cumhur İttifakı adayının Beykoz Belediye Başkanlığı'nı kazanması ve belediye meclisi noktasındaki meclis üyesi ve encümenlerin belirlenmesinde yarış yapacağız. Encümen noktasında yapacağınız liste Milliyetçi Hareket Partisi'nin Beykoz'da vitrini olacaktır.” Şeklinde konuşan MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür Cumhur İttifakı’nın ortaya çıkışıyla ilgili de bir değerlendirme yaptı.
MHP’nin, siyasi partilerin veya siyaset kurumunun çözüm üretme noktasında sıkıntı yaşadığı zamanlarda Türk Milleti adına çözüm ürettiği tarihler olduğuna vurgu yapan Gür, Türk siyaset tarihinde demokrasiye yapılan müdahalelere vurgu yaptı.
“Milliyetçi, ülkücü camianın hangi badireleri atlattığını biliyoruz”
Birol Gür konuşmasının devamında şunları söyledi:
Örneğin, 1980'e doğru giderken Türkiye'de yaşanan çalkantılı süreci, siyasi partilerin uyum noktasında çözüm bulamaması ile yaşanan birçok sıkıntı demokrasinin önü kesilerek adeta, ‘siz yapamadınız’ denilerek müdahale edilmesidir. 1979'dan, 1980'e giderken Çankaya'da Fahri Korutürk yoktu. Cumhurbaşkanı 79'da Çankaya Köşkü'nü terk edip gitmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Meclisi o dönemde turlar atmış ama üzerine düşeni yapamamıştır. Dolayısıyla 80 İhtilalı olduğunda Türkiye'de cumhurbaşkanının olmadığı bir tarihtir. Dediğim gibi siyaset kurumu çözüm üretme noktasında sıkıntı yaşadığında birileri bizim adımıza çözüm üretiyorlar. İşte o çözüm üretilen tarihte milliyetçi, ülkücü camianın hangi badireleri atlattığını bizler biliyoruz.
Millet iradesinin ortadan kalktığı zamanlarda ortaya çıkan sonuçları biliyoruz. 28 Şubat bir başka süreçtir. Başbakanlık kurumunun krize girdiği bir dönemde bugün post-modern diye tabir ettiğimiz bir darbenin tarihidir. O günde siyaset kurumu uzlaşmayı ortaya çıkaramadığından birileri bizim adımıza yine karar almıştır.
2007 krizini hatırlamakta da fayda vardır. "Seçileni seçtirmeyiz" sözü demokrasiye yapılan bir başka darbe.
Hatırlayacaksınız Milliyetçi Hareket Partisi bu sürecin olduğu dönemde mecliste yoktu. 2007'de yapılan seçimle partimiz meclise girerek, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey'in, ‘Biz o gün orada olacağız’ sözü Türkiye'de cumhurbaşkanlığı krizini çözmüştür. Dolayısıyla partimiz 50 yıla yakın siyasi hayatında, çözüm üretilemediği noktalarda hamleleriyle çözüme ulaştırmıştır.
“15 Temmuz sürecini beraber yaşadık”
15 Temmuz sürecini de yine beraber yaşadık. Kimine göre 40 yıl, kimine göre sızıntı, kimine göre yol arkadaşlığı adına ne derseniz deyin 15 Temmuz gecesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirme ve darbe girişimidir. 15 Temmuz'dan sonra bir başka fotoğrafla karşı karşıya kalıyoruz. Devletin dinamiklerinin sarsıldığı bir dönem 15 Temmuz.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı bu süreçten sonra sarsılan temellerin oturtulması üzerine bir irade ortaya koymuşlardır.
Beykoz’da yapacağınız çalışma partimizin yeteneğini ortaya koyan ve Türk Milleti'nin değerlerine yabancı olmayan ve bu ülkücü camianın karakteriyle özdeşleşmiş Beykoz'da sevilen ve sayılan, bununla beraber birlikte yol yürünebilecek arkadaşlarımızın olduğu liste yapılması önemli.
“Beykoz’da meclis üyesi mücadelesi”
Bundan dolayı bir meclis üyesi mücadelesi vereceğiz. 31 Mart 2019 bir yerel seçimdir fakat bu mantıkla bu seçime bakmamız doğru değildir. Bu devletin 2023 yılı için taşlarını birlikte koymak zorundayız. 1999 yılında seçim beyannamemizde olan "2023 vizyonu" bugün bir devlet politikası haline gelmiştir. Bu düşüncelerle Beykoz'da üzerimize düşen görevi başarıyla ifa edersek 2024 Beykoz'da Milliyetçi Hareket Partisi için başka bir anlam ifade edecektir. Bugünden 2024'e hazırlanmak dava arkadaşlarımın omuzlarında yüktür. Bundan dolayı Cumhur İttifakıyla saygı çerçevesinde bir kampanya yürüteceğiz. Bu sözüm Sayın Devlet Bahçeli Beyefendinin ısrarla isteğidir. 21 Ocak tarihinde Genel Başkanımız ile bir program yapacağız. Hepiniz davetlisiniz.
Toplantı sonunda partililerle fotoğraf çektiren İl başkanı Birol Gür'e İlçe Başkanı Oğuzhan Karaman bir tespih hediye etti.
Haber Merkezi
