FETÖ Kemalistlerin yolunu takip etmiştir...

  • 2
  • 5909
FETÖ Kemalistlerin yolunu takip etmiştir...
FETÖ Kemalistlerin yolunu takip etmiştir...
FETÖ Kemalistlerin yolunu takip etmiştir...
FETÖ Kemalistlerin yolunu takip etmiştir...

Her ayın son Çarşamba günü çeşitli konuları halkın gündemine taşıyan Özgür-Der Beykoz Şubesi bu ay Türkiye’de darbecilik geleneğini masaya yatırdı.

30 Kasım akşamı Hamza Türkmen’in konuşmacı olduğu program Paşabahçe’deki dernek merkezinde gerçekleşti.

Darbeciler Türkiye’ye yabancı değil

Büyük oranda gençlerin takip ettiği söyleşiyi yaklaşık 100’e yakın vatandaş dinledi.

Konuşmasında, darbecilik olgusu ve darbecilerin Türkiye’ye yabancı olmadığını Türkiye’nin kuruluş mantığı ve kurucu iradesinin bu olgu üzerine gelişip şekillendiğini söyleyen Hamza Türkmen, “Meclisin ilk kurulduğu günlerde Mustafa Şükrü cinayeti olarak bilinen hadise bizatihi bu darbeci anlayışın tezahürüdür. Darbecilik, gücü/silahı elinde bulunduran azınlığın, çoğunluk üzerine galebe çalma arayışı ve arzusudur. Bu sistemin halk ile onun değerleri ile ta en baştan barışık olmayışıdır ki, sistem kurucularını darbeciliğe yöneltmiştir.” dedi.

Hamza Türkmen söyleşisine şu sözlerle devam etti:

Vesayet, anlam itibari ile aklı ermeyenler adına başkalarının karar alması, hareket etmesidir. Bu ülkede sistemin elitleri, halkı; “aklı ermeyen, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan” şeklinde vasıflandırdıkları için, halka güvenmezler, halkı sevmezler ve onun kendisini yönetebileceğini, doğru kararlar alabileceğini düşünmezler. Karar vermek, doğru politika oluşturmak konusunda halka güvenmeyenler, kendilerini halkın vasisi olarak, halk adına hareket edecek kişiler olarak görürler.

Halkı hizaya sokmak için kurumlar devreye sokulur

Zihniyet böyle olunca da, yani kendisini halkın üstünde görünce, halkı hizaya sokmak, denetlemek ve hatta gerektiğinde onu cezalandırmak için bazı kurum ve kuruluşlar ya devreye sokulur ya da bizzat oluşturulur. Ülkemizdeki egemen azınlığın, halka nizamat verme işini yıllardır Ordu/TSK eliyle yapmasının mantığı ve manası da burada yatar.

Ülkenin gidişatına siyaset karar verir 

Ülkenin gidişatı ve geleceği ile ilgili karar verme işi, dünyanın her yerinde siyaset ile olur. Siyaseti yapıcı olarak belirlenen ve beliren halkın devre dışı tutulmasının yolu bazen Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi olirgaşik yapılar lehine cinayete varan eylemlerle olur.

Darbeyi halka mesafeli kuruluşlar yapar

Bazen 1960 darbesi gibi, halkın büyük çoğunluğunun seçtiği Başbakan'ı asarak müdahale ile olur. Bazen 1971'de olduğu gibi Meclise dayatma ile olur. Bazen 1980'de olduğu gibi bütün partileri kapatarak olur. Ya da 1997 yılında 28 Şubat olarak beliren ve adına post modern denilen, korkutma-baskılama yolu ile halkı ve temsilcilerini etkisiz hale getirmeye, teslim almaya çalışmak ile olur. Bu melun ve menfur yöntemin envaiçeşit yolları olsa bile temelini, esasını korkutma, zorlama ve baskı oluşturur. Bu iş için en kullanışlı enstrüman ise her seferinde silahı elinde tutan Ordudur. Diğer unsurlar ise bu esas unsura yardımcı olur, destek verir. Onların da yine halk ile araları soğuk, mesafeli kuruluşlar olduğu malumdur. Bu yardım işinde işlevsellik bakımından en fazla dikkat çeken ve silahlı unsurlara destek olan kurum yargıdır. Aydınlar, medya ve üniversitelerdeki rolleri ile bu iki esas güce destek olan üçüncü unsurdur.

FETÖ Kemalistlerin yolunu takip etmiştir 

15 Temmuz darbe girişimine dahil olan ve adı FETÖ olarak kodlanan hareketin temel mantığı ve işleyişi de çok ilginç bir şekilde, yukarıdakilerin yolunu yani ülkede yıllardır halka güvenmeyip onu sürü gibi görüp hareket eden Kemalistlerin yolunu takip etmiştir. 

FETÖ yeni bir olay ve olgu değildir

Bu bakımdan FETÖ aslında yeni bir olay ve olgu değildir. 15 Temmuz'u diğer darbelerden ve darbecilerden ayıran esasta bir fark yoktur. Sadece darbecilerin isimleri burada farklıdır. Zaten Türkiye’de bir çok kere darbeciler değişik isimler altında ama aynı yol ve amacı takip ederek hareket etmişlerdir. Misal 1960 darbesi Kemalizm’in kısmen “sol” yorumlanması adına,  1980 darbesi Kemalizm’in kısmen “sağ” yorumlanması adına olmuştur. 28 Şubat Kemalizm’in sol ve sağ yorumlarının bir araya gelmesi ile şekillenmiştir. 15 Temmuz da Kemalizm’in FETÖ tarafından yapılan yorumlaması ile ortaya konmuştur. Söz konusu darbecilerin televizyondan okudukları bildirinin "Yurta sulh" şeklinde ifade edilmesi ile bildirinin Kemalist ilkelere dönük atıflarla bezeli olması da bu yorumlama meselesi ile alakalıdır.

Darbecilerin ABD ve NATO’ya selam verme geleneği

Yine bütün darbelerin-darbecilerin Amerika ve NATO’ya selam verme geleneği, bu darbenin elebaşının Amerika’da olması ve Amerika’nın onu hala koruyup kollaması ile de devam etmektedir. Amerikan çıkarları ile uyumlu olan siyasetlerin genel karakteristiği olan ordu gücünü elinde bulundurma işinde esas mezkûr bu çıkarlar hilafına olmamaktır. Kim ve kimler olduğun Amerika için önemli değildir.

15 Temmuz Kemalizm’in yöntemlerinin takipçisidir

15 Temmuz bu yönüyle Kemalizm’in yeni versiyonu ya da en azından Kemalizm’in bütün yol ve yöntemlerinin takipçisidir. FETÖ denilen yapının aynı Kemalistler gibi etkili kurum ve kuruluşları ele geçirme stratejisi onları sonuçta Kemalist yöntem olan darbeciliğe de mahkûm etmiştir. Kemalizm’in tepeden inmeci, elitist tutumunun aynısını Gülenciler takip etmişlerdir. Az ama etkili insan yetiştirmek tarzının nihai hedefi her yerde bu azınlığı, büyük çoğunluktan yani halktan, yani güdülecek kitleden ayrı tutmak ve öncelemektir.

Bu gün etrafın toz-duman olduğu şu günlerde FETÖ ile Kemalistler arasındaki bu münasebeti gözden kaçırmak, FETÖ'nün tamamen Kemalist yöntemlerle hareket ettiğini unutup, Kemalistlere yakınlaşmak, yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak olur. Bu ülkede defalarca darbe yapmış Kemalistlerin fırsat bulsalar yine kimseye göz açtırmayacak oldukları unutulmamalıdır. 

Programın sonunda ise ÖZGÜR DER’in, Suriyeli Müslümanlar için başlattığı; "Her Evden 1 Çuval Un" kampanyasına destek istendi.

Haber Merkezi

5 Aralık’ta Beykoz Necmettin Erbakan’da toplanıyoruz
Önceki 5 Aralık’ta Beykoz Necmettin Erbakan’da toplanıyoruz
Beykoz elektrik kesintileri (17-18 Nisan 2024)
Sonraki Beykoz elektrik kesintileri (17-18 Nisan 2024)
Yorumlar (2 Yorum)

mustafa kara (8 yıl önce)

Geçen sene de özgür-der'in butün programlarını takip ettim.Çünkü çok istifade ediyorum.Hamza Bey konu ile alakalı çok değerli bilgiler sundu.Özgür-der'in değerli yöneticilerine teşekkür ederim.

Yılmaz Çakır (8 yıl önce)

Gerçekten güzel bir program idi. Konuşmacı olan araştırmacı-yazar Hamza Türkmen de geniş bir perspektif sundu. Haber için Dost Beykoz'a da çok teşekkür ediyoruz.

Yorum Yaz