Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL

Fetih Üzerine / İstanbul’a Güzelleme

İstanbul fethi üzerine bir deneme yazmak ne kadar gerçekçi olur ve meramımı nasıl anlatabilirdim?

Ayrıca basit bir deneme yazarsam İstanbul'a haksızlık eder miydim diye de düşündüm. Sonra oturdum bir güzel İstanbul özeti yaptım. Ortaya İstanbul'a güzelleme olacak bir format çıktı. İçinde hepimizin olduğu bir güzelleme olsun istedim. Zaman tünelinde yolculuk yapalım istedim. İstanbul'dan nasıl bakıldığını ve İstanbul'un bize nasıl baktığını fetih bağlamında sizlerle paylaşmaya çalıştım.

Hep ama hep;

Tanpınar'ın İstanbul'u imbikten süzülmüştür…

Haşim'de gecedir İstanbul,

Fikret'te sisler içinde, umutsuz,

Arif Nihat Asya'da naattır, duadır,

Asaf Halef Çelebi'de Çengi Dilara'dır…

Attila İlhan'da Şehnaz Tango'dur İstanbul,

Nazım'da Kuvay-ı Milliye,

Necip Fazıl'da kadın gibidir; keskin bıçaktır…

Orhan Veli'de Dalyan,

Bedri Rahmi'de Gülcemal Vapurdur İstanbul…

Hepsi bir yana,

"Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul"

diyen Yahya Kemal'de ise İstanbul Şeref Tacıdır…

ÖNCE;

"Anlar Diyar-ı Rum'a tac-ü teberle geldiler.

Kimi Yunus, kimi Tapduk, kimi Hacı Bektaş-i Veli

Dört bir yana serpildiler,

Anlar Bizans'ı İstanbul yaptılar." diyen Cahit Tanyol

Bizi açılan kapıdan İstanbul'a adeta ferahfeza ayini eşliğinde davet ediyordu.

Sanki Peygamberimizin müjdelediği şehri,

Yunus'la Tapduk Emre'yle Hacı Bektaş'la yeniden anlamlandırıyordu.

SONRA;

Bu şehir hep gül kokar, koklamasını bilene

Bu şehir hep sümbül kokar, koklamasını bilene,

Bu şehir hep laledir, bakmasını bilene,

Bu şehir hep erguvandır, zamanları aşana,

Bu şehirde güller, Efendilerin Efendisini

lale ise Arş'ın Sahibini hatırlatır.

Bu şehrin zikri, Gül'ün Lale'ye ram oluşudur.

Bu şehirde taş, zaman öncesini; mekân Bizans

harç ise Osmanlı'yı hatırlatır.

Bu şehrin suyu Kevser, havası da Ab-ı Hayat'tır

Bu şehrin güleni şöyle dursun; ağlayanı dahi bahtiyardır.

İÇİNDE;

İstanbul, segâh Yörük semaidir,

Nef'i imzalı gazeldir.

Itri'nin segâh makamındaki;

"belii yarim, belii dost,

belii mirim, belii dost,

belii ömrüm, belii dost"udur…

İstanbul, Kağıthane'de Nedim, Göksu'da sandal sefasıdır.

Eyüp Sultan'da kılıç alayı,

Yıldız'da Cülus Töreni,

Dolmabahçe'de hüzündür.

Rumeli Kavağı'nda balık,

Anadolu Kavağı'nda incir,

Boğaz'ın her köşesinde tambur sesi, ud sesidir İstanbul…

Adalar'da topal martı,

Beyazıt'ta posta güvercini,

Çengelköy'de fil ambarı,

Yedikule'de zindandır.

İstanbul, Topkapı Sarayı'nda saltanat, sur dibinde ise sefalettir.

Haydarpaşa kışlasında askerlik,

Sirkeci Garı'nda hüzün,

Kafkas Treni'nde cansız bir bedendir.

Kız Kulesi'nde mitolojidir İstanbul,

Galata Kulesi'nde entrikadır.

Ama İstanbul, "Can İstanbul"dur.

Ruhumun kalıba girdiği yerdir.

Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL HAKKINDA

Aslen Kuzey Kafkas göçmeni. Aile Trabzon ve Ordu kökenli. Beykoz doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Beykoz’da yaptı. Yüksek öğrenimini Marmara Üniversitesinde tamamladı. Beykoz Paşabahçe Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmenliği yaptı. (1980-1982) Ardından aynı okulda Müdür Yardımcılığı yaptı. (1983) Daha sonra müdürlük sınavlarını kazanarak; Beykoz Anadoluhisarı Ortaokulu Müdürü oldu. (1984) 1987 yılında kamu görevinden ayrılarak özel sektöre geçti. Birleşik Yayın Dağıtım Şirketi Genel Müdürü oldu. İki yıl bu görevi sürdürdü. Aynı görevine paralel olarak, Türkiye’nin ilk ve saygın kitap dergilerinden biri olan “KİTAP DERGİSİ’NİN” editörlüğünü yaptı. 1989 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol’un davetiyle yeniden Kamu görevine döndü. Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği yaptı. (1989-1991) Bakan değişiminden sonra Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Genel Müdür Yardımcılığına atandı. (1990-1993) 1993 yılında Beykoz Milli Eğitim Müdürü oldu. 1994 yerel seçimlerinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Özel Kalem Müdürü oldu. (1999) Ardından 2004 yılındaki yerel seçimlerde Ak Parti’den Beykoz Belediye Başkanlığı’na aday oldu. Yüksek oranda bir oy alarak “AK PARTİ’NİN” ilk Beykoz Belediye Başkanı seçildi. 2009 yerel seçimlerinde aday olamadı. 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşavirliğine atandı. 2012 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanlığı görevini sürdürmüştür. Eğitimcilik ve yöneticilik dışında Uzun yıllar Kanlıca, Beykoz ve Anadoluhisarı kulüplerinde amatör ve profesyonel olarak futbol oynadı. Yine Beykoz’da birçok sivil toplum kuruluşunda kurucu olarak görev aldı. Yayınlanmış dört kitabı ve yüzlerce makalesi bulunmaktadır. Türkiye’de birçok belediyede yöneticilik dersleri verdi. Yurtiçi ve yurtdışında birçok seminer konferans ve panele katıldı. Halen Beykoz Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği yapmaktadır. Evli ve üç çocuğu bulunan Muharrem Ergül orta derecede İngilizce bilmektedir. Yaşadığı yer olan Beykoz’dan ve sokağından hiç ayrılmamış olup, Beykoz ve Beykozluluğu İstanbul ve İstanbulluluğuyla özdeşleştirmiş bir Beykoz çocuğudur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER