Feshane Beykozlular’ı bekliyor

  • 0
  • 11867
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor
Feshane Beykozlular’ı bekliyor

Giresunlular'ın Feshane'de bu yıl 8.'sini düzenlediği "Giresun Günleri" büyük bir coşkuyla devam ediyor.

1 Mayıs 2014 tarihinde başlayan Feshane'deki etkinlik, 4 Mayıs 2014 Pazar günü sona erecek. Giresun Günleri'ni takip etmek içinCumartesi ve Pazar günü Feshane'ye gidecek olan Beykozluları ise güzel bir sürpriz bekliyor:Giresun Valisi Hasan Karahan yarınİstanbul'a gelecek. Görele Belediye Başkanı Tolga Erener de 3 ve 4 Mayıs tarihlerinde, fuar içindeki Görele Belediyesi standında hemşerileriyle hasret giderecek.

İşte Dost Beykoz Haber Müdürü Ferdi Güngör'ün kaleminden Feshane notları...

'Feshane Yeşil-Beyaz renge bürünmüş...'

Halıcıoğlu'ndan Eyüp'e geçerken kocaman bez bir afiş, Haliç Köprüsü'nün üzerinden sizleri selamlıyor: "Giresun Günleri"...  Eyüp'ten aşağıya doğru inildiğinde ise Giresun'a gelmiş hissiyle caddeleri hayranlıkla izliyorsunuz. Kaldırımlar yeşil-beyaz renge bürünmüş. Bez afişler,Giresun'un ve Giresunlunun yakınlarda olduğunu haykırıyor:

"Hem ağız tadı hem şifa kaynağı Şebinkarahisar Cevizi"

"Karadeniz'in tek adası: Giresun Adası"

"Giresun: Cennete Giresun!"

"Cennet yaylalarımızın hediyesi doğal Çamoluk Balı"

"Bu lezzeti tat hele: Espiye Pidesi"

"Doğanın Mucize Deposu Güce Kestane Balı"

"Yine yeşillendi fındık dalları, kalbe iyi gelir Giresun fındıkları"

Yoğun araç trafiği Alibeyköy'e doğru akarken, özel araçlarında İstanbullular, Feshane'deki şölenin haberlerini okuyor: "7'den 70'e Giresun Feshane'de..." sloganı okuduktan sonra bu şirin Karadeniz kentini görmek için sabırsızlanıyor olmalılar. Ne yani?  Giresun'dan başka bir Giresun mu var?

'Giresun kemençesiz olur mu?'

Giresun Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu'nun logosu, hemen girişte yer alan "Hoş Geldiniz" pankartının köşesine iliştirilivermiş. İçeriye girdiğimizde hemen sol tarafta bulunan geniş salonda bizi Giresun'a dair fotoğraflar karşılıyor. Yılgın Plajı, Paşakonağı Yaylası, Kümbet, Yağlıdere Gölyanı Obası, Sis Dağı, Hocapazarı Yaylası, Doğankent, Kulakkaya ve daha niceleri... Salonun ortasında bir Giresunlu abimiz almış eline kemençeyi konuşturuyor. Acı acı ıslık çalan kemençe ise başlıyor Giresun'un güzelliklerine anlatmaya... Her nota bir insan olup çıkıveriyor sanatçının ellerinden... Etraftaki Giresunlularla kucaklaşıyor müzikten kopan sesler ve hemşerilerle hasret gidermeye başlıyor. Pendik'ten Kartal'dan Kadıköy'den Zeytünburnu'dan Çapa'dan Beylükdüzü'nden gelen memleketine hasret kalmış dudaklara bir tebessüm olup yayılıveriyor... Peki, hiç durur mu yerinde Giresun'un Mert Gadını? Atılıveriyor ortaya ve kemençeden çıkan nâmelere horonla eşlik ediveriyor...

Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu ve Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın Beyefendiler, çelenk göndermişler. Salonda hemen köşede durup, bölgelerinde yaşayan Giresunlulardan Feshane'ye gelenlere selam iletiyor. Hemen ilerisinde yedi düvelden fotoğraflarla karşılaşıveriyoruz birden. "Giresun’un Kalbi Her yerde" sloganı, Somali'denGamba’dan Kazakistan’dan Afganistan’dan gelen fotoğrafların altında gururla bize bakıyor. Giresun belli ki 'Gabuğunu Uluslararası Düzeyde' Gırmış!  Fotoğrafta gülümseyerek bakan Afganlı, Somalili adamların- kadınların gülen gözlerinden rahatlıkla okunabiliyor.

Biraz ileride rast geldiğimiz fotoğraflar tarih kokuyor! Çoğunluğu Osmanlıca yazan orijinal metinlerin altında ise Türkçe açıklamaları yer alıyor. Bir belgede şöyle yazıyor:

"Giresun Kasabası'nda yapımı tamamlanan ve Abdülhamit Han'ın tahta çıkışının 25. yıldönümünde resmi açılışı yapılan caddenin uygun bir yerine, üzerinde tuğra, tarih ve kitabenin bulunduğu bir mermer kaide konulmasına dair padişah emri. Emrin ekinde kitabenin metni bulunmaktadır. Tarih: 20 Haziran 1901"

'Çetin ceviz Profesör Amca!'

Eski belgelerin arasında dinç görünümlü bir amcayı görüyoruz.  Hemen yanına gidip, espriyi patlatıyoruz: "Efendim, sizlerde bu belgeden daha fazlası vardır. Bu belgelerin sizlerden öğrenecekleri vardır". Amcamız gülümsüyor ve Haber Müdürü Ferdi Güngör'e güzel bir ders veriyor: "Evladım bu fotoğrafları ben getirdim. Ben Tirebolu İletişim Fakültesi'nin kurucusuyum!".

Hemen eline yapışıveriyoruz. "Hocam isminizi bağışlayın" diyoruz.  Çetin ceviz amcamız anlatıyor:

"Aslen Giresun Tireboluluyum. Adım: Taner Karahasanoğlu.  Profesörüm. Bu fotoğrafları yine Giresunlu olan Ayhan Yüksel ile birlikte derledik. Tirebolu İletişim Fakültesi'nin kurucuyum aynı zamanda orada ders vermeye de devam ediyorum".

Saygılarımızı ve sevgilerimizi güzel Hocamızla paylaşıp yanından ayrılıyoruz...

'Bu şehr-i cananın adı yeşil üstüne destandır...'

Feshane'de orta bölümdeki alana girişte bizi Yeşil-Beyaz Giresun spor’un standı karşılıyor. Genç Giresun sporlular, stant başında ürün tanıtımı yapıyor. İçeriye girişte hemen sağa döndüğümüzde Turan Fındık Pazarı'nı görüyoruz. "Giresunlu musunuz?" diyoruz, "Evet"diyorlar. Hemen yanında Heves Helva...  Meşhur Koz Helva'nın satışını yapıyorlar. Turan Fındık'a hiç sorulmayacak soruyu soruyoruz: "Hocam, biz Beykoz'dan geliyoruz.  Beykoz'da Giresunlu çok... Sizi söylesek, selamınızı iletsek tanırlar mı?" diyoruz. Ağzımızın payını alıyoruz... Karadeniz Gazetesi'nde tam sayfa haberini gösteriyor bize. Anlıyoruz...  Giresunlular Turan Fındık'ı bilirler...

Şebnem Çikolatalı Krokant'ın standında buluyoruz kendimizi. Bu kez temkinliyiz! İki keredir laf yediğimizden, bu kez yoğurdu üfleyerek yiyoruz... "Selamünaleyküm. Hocam, Dost Beykoz Gazetesi. Beykoz'daki Giresunlulara bir sürpriz yapıp, Feshane'deki bu büyük şöleni haberleştireceğiz. Ne kadar zamandır bu işi yapar Şebnem markası Giresun'da?" diyoruz... "1966'dan beridir" yanıtını alıyoruz. Hediye olarak çok iyi bir seçim olabilir düşüncesiyle fotoğrafını çekiveriyoruz yanlarından ayrılmadan önce...

'Dondurma Giresun'da yenir...'

Dondurmacılar çok var. Her biri ayrı yerde stant açmış. İlk dondurmacımız Şenol Avcı! Tek gıda tescilli Hakiki Görele Dondurması sloganıyla satış yapıyor. Bizi görünce yüzler gülümseyiveriyor hemen. Stant içinde dondurma yiyen bir çift bizden fotoğraflarını çekmemizi istiyor. Öyle tepki veren bir insana rastgelemdik. Herkes bir festival ve düğün havasında Giresunlu hemşerileriyle hasret gideriyor...

Bir diğer dondurmacıya doğru yönelmişken, gözümüze NutyAli  takılıyor. Meşhur Nutellamarkasından esinlenmiş belli ki Ali kardeşimiz. Ancak markanın altındaki 'R' harfiyle deNutyAli'yi tescillediğini ilan ediyor. Tezgâhın arkasındaki  www.findikciali.com internet adresini fotoğraflayıp, yan taraftaki komşusuna geçiyoruz.

'Dost Beykoz'a ilk ikram: Macunlu Pasta'

Baytat Gıda da Giresunlu... Macunlu Pasta'nın reklamını ve satışını yapıyor. Yerli mısır ununu heyecanla fotoğraflayıp,  Giresun'a ait bir değeri daha Beykozlulara ulaştıracağımız için seviniyoruz. Bir tane macunlu pasta ikram ediyor tezgâhtar. Para veriyoruz, almıyor. Fuardaki ilk ikramımızı bu tezgâhtan alıyor ve çok teşekkür ediyoruz. İçerisinde şeker olmadığını öğrendiğimizde, tatlı ve lezzetli macunlu pastaya bir kez daha hayran kalıyoruz. Tezgâhtaki Yerli Mısır ununun fiyatını ise okurlarımıza ulaştırmayı bir borç biliyoruz: 5 Lira...

Yüzde yüz ev yapımı keçiboynuzundan pekmez... 10 Lira... Hemen karşıdaki tezgâhtaki ablamız bize samimiyetle gülümsüyor. Tezgâha yanaşıp ürünleri fotoğraflamaya başlıyoruz. Misafirperver ablamız bize kısa ağaç çubuklara bandırdığı marmelatlardan tattırıyor. Kuşburnu güzel ama biz deyiş yerindeyse Kızılcık marmelata bayılıyoruz. Her üründen satın alırsak, para kalmayacak. Bir dahakine daha cebi dolu gelip, daha fazla alışveriş yapmayı hayal ediyoruz. Hayal etmek güzeldir, mutlu oluyoruz.

Standın hemen önünde genç bir Giresunlu Karadut Şurubu dağıtıyor.  Onun ikramını da geri çevirmiyoruz. Bir yudum içtiğimizde ise hemen düşünüveriyoruz: "Neden gazlı içecekler ülkemizde bu kadar yaygın ki? Şu Karadut Şurubu'nu tüketsek de daha da ucuzlasa...  El âlemin Amerikası’na değil de Giresun'a para kazandırsak olmaz mı sanki?". Hayıflana hayıflana ilerlemeye devam ediyoruz.

'Araya Gümüşhaneli sızmış'

Hemen yanında ekmek standı var. Büyük Trabzon Vakfıkebir ekmekleri gibi ekmekleri görünce tezgâha yanaşıveriyoruz. "Hocam, Giresun mu?" diyoruz çekinerek, "Gümüşhane" yanıtını alıyoruz. Demek araya bir Gümüşhaneli sızmış... Diğer stantları dolaşırken öğreniyoruz ki,Kayserililer, Gümüşhaneliler, İzmitliler, Manisalılar da Giresunluların Günü'ne iltifatta bulunmuşlar. Onlar da stant kurmuşlar, Giresunluları bekliyorlar...

'Görele Dondurmasının Piri: Abdal Ailesi'

Dondurmacıları dolaşırken, Yakup Abdal'ın pırıl pırıl bakan mavi gözleriyle karşı karşıya geliyoruz. Fotoğraf çekimleri bittikten sonra Görele'nin en eski dondurmacılarından olduklarını öğreniyoruz. Görele'de Hasan Ağa Cami var. Hemen o caminin yanında dururlarmış, 60 yıllık hikâyeyi dinliyoruz. Yakup Ağabey,  asıl bu işin biraderi Faik Abdal tarafından götürüldüğünü söylüyor. İlerideki Remziye Teyze'yi işret edip: "Annem de meşhurdur, çok röportaj yapmışlardır. 80 yaşında kadın, git konuş" diyor. Hemen Remziye Teyze'ninyanında alıyoruz soluğu.  Remziye Teyze, 60 yıllık hikâyeyi anlatıyor. "Buradaki dondurmacılar bizim elimizde büyüdü. 1 yıl bizde çalışan gitti dükkân açtı kendine"diyerek, hikâyeyi başka bir boyuta taşıyor:

"5 milyar araba parası verdik. Niye? Bizim orada dondurmayı yapıp buraya getirelim diye. Diğerleri dondurmayı burda yapıyorlar. Biz burda yapınca tadı güzel olmuyor. Hazır sütten dondurma mı olurmuş? Bizim oranın ineklerinin sütü olacak ki... Kaynatacak...  İçine sahlebini şekerini atacan. Mis gibi dondurma olsun"

Organik Dağ inciri var ileriki stantta. Kilosu 15 Lira... Kuru üzüm de var. Yine aynı 15 Lira...Hemen yanında organik ürünler görüyoruz. Giresun Dereli'ye ait çift sarılı yumurta bile var.  Tanesi 1 buçuk Lira...

'Fuat Kuş ve Mavi Karadeniz de Feshane'de...'

Henüz 1 haftalık Başkan olan Fuat Kuş'a rast geliyoruz. Feshane'de tanıdık bir sima görmek güzel duygu. Dost Beykoz olarak ilçedeki Giresunlulara sürpriz yapacağımızı, buradaki etkinliği haberleştireceğimizi söylüyoruz Fuat Bey'e... Çok memnun oluyor bizi gördüğüne...Cumartesi ve Pazar günü yoğun bir kalabalık beklediğinin altını çiziyor. "Buraya 1 milyon insan geliyor,  Giresunlular Günü Feshane'deki en büyük kalabalıkları çeken organizasyonların başında geliyor."

Feshane'deki Giresun Günleri'nin ortaya çıkmasında büyük emekleri olduğunu anlatıyorFuat KuşMavi Karadeniz'de Beykozlu Giresunlular için her hafta programlar yapmaya başladıklarını ekliyor. Giresunlu Dernekleri bir bir çıkarıyormuş televizyon ekranına... "Sizi görmek güzel oldu, bize biraz umut verir misiniz, Dost Beykoz aracılığıyla tüm Giresunlulara ve Beykozlulara ulaştırayım? Güzel planlarınız, projeleriniz var mı Fuat Bey?" diye soruyoruz. "Sivil toplum kuruluşu olarak yapılabilecekler belli, siz de bilirsiniz" diye başlıyor konuşmaya ve planlarını anlatıyor Fuat Kuş:

"Bir yerimiz vardı, seçim zamanında söylemiştim. Oraya bina yapmayı planlıyoruz. Onun dışında Ramazan ayında yemek dağıtıyor derneğimiz biliyorsunuz. Bunu da geçen Başkanlık döneminde başlatan benim. Bunu devam ettireceğiz. Onun dışında burs vermeyi düşünüyoruz ilk defa. Bu yıl 25 öğrencimize, fakülte düzeyinde okuyan gencimize burs vermek istiyoruz"

Tirebolu Dernekler Federasyonu'nun standındaki kalabalığa dalıp gidiyoruz. Eynesil Dernekler Federasyonu var hemen yanında. Öyle güzel ki standı... Dev bir kale inşa edilmişFeshane'nin orta yerine... Hayranlıkla izliyoruz... Şebinkarahisar'ın standı var bir yanında da... Şebinkarahisar'ın cevizini aklımıza getiriyoruz. Alucra Kalkınma ve Eğitim Vakfı...İçeride sedirler üzerinde oturmuş Giresunluların hararetli sohbetine tanık oluyoruz.

Giresun spor, hemşerilerini destek olmaya çağırıyor! Dev afişte yazan yazıyı Beykozlu Giresunlulara iletiyoruz:

"GİRESUNSPOR yaz, 8071'e gönder, gelen mesaja EVET yaz gönder"

Bu kadar... Faturanıza sadece 5 Lira yansıyor siz de Giresun spor’a destek oluyorsunuz...

Giresun Çamoluk Belediyesi'nin standı hayli güzel. Sanki Giresun'dan bir parça koparıp da İstanbul'a getirmişler hissine kapılıyorsunuz. KARALİ çayını görüyoruz köşedeki stantta.  Yağlıdere yazan yazının altındaki masadan çağırılıyoruz.  İsteklerini kırmayıp, bu güzelGiresunluları fotoğraflıyoruz.

Hemen yanında bulunan stantta ise Giresun'a ait özel yemeklerle karşılaşıyoruz: Pancar Çiçeği Kızartması, Merulcan Gavurması,  Taflan Tuzlusu, Taflan Pekmezi, Fırın Kurusu Fasulye, Sırgan Yağlısı... "Sırgan nedir?" diye cahilce bir soru soruyor ve yine ağzımızın payını alıyoruz: "Giresun'da Isırgan'a Sırgan derler..." İçeride birbirinden özel Giresunyöresine ait ürünler var. Beşiği görüyoruz, çanak çömleği inceliyoruz. Sonra her birini fotoğraflıyoruz. Maksat Beykozlu Giresunlular hasret gidersin... İçeride dev bir pankart ise bize nerede olduğumuzu anlatıyor: Giresun Batlamalılar...

Keşap Belediyesi Standı... Hemen altında yazan 1945 yılı gözümüze çarpıyor. Doğankent Sivil Toplum Kuruluşları... Derken bez bebekleri görüp hemen tezgâhta bitiveriyoruz.Giresunlu kızlarımız önlerinde mısır, fındık ya da saç dururken bir kilimin üzerine nakış nakış işlenmişler. Hayranlıkla hediyelik eşyalara dalıyoruz...

Çanakçı Belediyesi standı 1973 yılında kurulduğunu haber veriyor.  Dereli standında ise slogan şu: "Doğa Turizmi'nin Başkenti"...  Piraziz Dernekler Birliği standının önünden geçer geçmez, dönüşte Giresun Valiliği'nin standını görüyoruz. Birbirinden kıymetli Giresun fotoğrafları ve bilgileri var stantta. İçerideki görevliler Vali Hasan Karahan'ın Cumartesi ve Pazar Feshane'de olacağını söylüyor. Hemen notlarımızın arasına alıyoruz.

Giresun Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ve Giresun Üniversitesi'nin fotoğrafları arasında geçip Görele Belediyesi standının önünde duruyoruz. Burada Görele BelediyesiBasın Danışmanı Levent Karaçam ile tanışıyoruz. İlgi gösteriyor, alaka gösteriyor bizlere.Giresun'un misafirperverliğine Beykoz'da alışkın olduğumuzu anımsıyoruz. Başkan Tolga Erener'in Cumartesi ve Pazar günü standa geleceğini haber veriyor. Sonra Nihat ÇelikSelimoğlu'nun torunlarıyla tanışıyoruz. Bir kitap çıkarmış Nihat Dede... Ancak standa yani İstanbul'a gelememiş. Cıvıl cıvıl iki torun bize dedelerini ve yazdığı kitabı anlatıyor. Fiyatı 15 lira imiş. Pek satılmıyormuş. Ben Beykozlu Giresunluların bu konuda kenetlenen insanlar olduğunu dile getirip iki torunu da Beykoz'a davet ediyorum.

Fındıkçım Giresun Çikolata standında önemli bilgiler dinliyoruz:  Yalnızca 3 noktada şubelerinin olduğunu anlatıyor yetkililer.  Çikolatanın ne kadar doğal doluğunu ve tadının özel olduğunu söylüyor. Söyleşi bitip fotoğraf çekerken birden Mavi Karadeniz televizyonunun ekibi ile karşılaşıyoruz. Bizler mi onlara cesaret verdik Dost Beykoz olarak yoksa onlar mı zaten bizden önce görmüşlerdi, karar veremiyoruz.

Giresun El Sanatları standı var. Burada da birbirinden hoş el yapımı hediyelikleri inceliyoruz.Giresun Deniz Yıldızı Derneği'ni fark ediyoruz az ileride ve dışarıya çıkıyoruz.

Dışarıda Feshane'nin son bölümüne geçiyoruz. Burada sıcak yemekler var. Tereyağı var, Giresun Pidesi var. Et yemekleri var.  Dolma var... Kocaman bir oğlak var, kızarmış...Beykozlu Giresunluları bekliyor...

Gözümüz arkada kalmış bir şekilde Feshane'den ayrılıyoruz.  Hedefte Cumartesi ve Pazargünü ne yapacağım diye düşünen Beykozlular var. Onlara bu güzel organizasyonu yerinde görmeleri için haber vermek istiyoruz.

Bir de Feshane'ye gidemeyecek olan Giresunlular, Beykozlular var... Onlara da keyifle uzun uzun okuyacakları, arşivlik bir haber yazmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Biz Dost Beykoz olarak, ilçemizi seviyor ve burada yaşayan tüm insanları önemsiyoruz.

Haber Merkezi

Kürt Sorunu Beykoz'da ele alındı
Önceki Kürt Sorunu Beykoz'da ele alındı
Çubuklu U13 Beykoz’da coştu: 9-0
Sonraki Çubuklu U13 Beykoz’da coştu: 9-0
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz