“Özlemiştik doğrusu karı… Lapa lapa yağışını; çocuklara yaşattığı sevinci; ayaklarımızın altında çıkardığı o özlediğimiz sesi…
”
Ne de güzel demiş Ahmet Muhip Dranas:
Kardır yağan üstümüze geceden
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden.
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze inceden…
Kar; inceden inceye yağıyor da, çile haline geliyor ne yazık ki şehir olmaktan çıkıp da adeta bir devlet haline gelmiş olan İstanbul’umuzda.
Şu şehrin kalabalığına, pahallılığına, betona boğdurulmuşluğuna, trafikte törpülen ömürlerine, insanlarının bencilleşmesine ve de giderek artan tahammülsüzlüğüne yansa da içimiz, yorsa da ruhumuzu da, bedenimizi de çok; şu güzelim Boğaz’ıyla, derin tarihine tanıklık etmiş mucizevi eserleriyle ziyadesiyle büyülenmiş olarak vazgeçemiyoruz işte kendisinden.
Ne çok ihanet ettik bu şehre…
Ah…
Fatih Sultan Mehmed görseydi…
Müjdelendiği İstanbul’unun, büyük bir aşk ile fethettiği şehrinin uğradığı tecavüzleri bir görseydi… Onca çaba ile fethettiğine mi yanardı, seleflerine mi küfrederdi acaba?
AH GÜZEL İSTANBUL
Belçika 12 milyon, Çekya 11 milyon, Yunanistan 11 milyon… Kısacası, İstanbul’un nüfusu dünyanın 131 ülkesinden daha fazla…
Gelgelelim, şehrin yönetim yetkisini kaybeden iktidar, Belediye’nin gelir kaynaklarını da kesmek için elinden geleni ardına koymuyor.
Olan İstanbullululara oluyor.
İstanbul’a yazık oluyor…
Ah güzel İstanbul, sen benim canımsın.
BU KISA ZAMANDA NE DEĞİŞTİ?
Milli Eğitim Bakanlığı, 4+4+4 sistem uygulamasını kaldırıyormuş.
Milli eğitimi bu kadar yap- boz’a çeviren bir iktidar daha görülmüş müdür?
Yeni bir sisteme geçilmeden önce hiç mi artılar, eksiler masaya yatırılmaz, hiç mi bilenlere danışılmaz?
Oysa ki, zamanın Milli Eğitim Bakanı, 2016 yılında yaptığı bir açıklamada, 4+4+4 eğitim sisteminin sonuçlarının yeni alınmaya başladığını belirterek, “Dolayısıyla değiştirmek için bakanlığımızda bir çalışma yapılmamaktadır.“ demiş.
2016 ile 2024 arasında alınan sonuçlar, bizlerle de paylaşılsa da, bu kadar kısa bir süre zarfında değiştirilme kararı alındığına göre, 4+4+4 sisteminin nasıl bir felaketle sonuçlanmış olduğunu biz de iyice bir anlasak.
Desenize, 4+4+4’ de de çuvalladılar!
Bir musibet bin nasihate yeğdir demiş atalarımız.
BİLEREK VE İSTEYEREK
O kadar çok yanlış var ki…
Doğrusu, ülke yönetimiyle ilgili yapılmış olan yanlışların bilgi eksikliğinden, liyakatsizlikten kaynaklandığını düşünmüyorum artık.
Kanımca, her yanlış bilinçli yapılıyor.
Kimse hiçbir konuda kandırılmış, ya da bilgisiz değil.
Türkiye Cumhuriyeti’nin DNA’sıyla bilerek oynanıyor ve hiçbir “hata” aslında hata değil… Üst aklın nihai hedefine odaklanmış bilinci her konuda, her yerde.
ORUÇ AYI GELDİ
Ramazan ayı geldi, çattı…
Ağızlar saatlerce süren bir açlık için kapanacak bir ay boyunca…
Satmakta olduğu ürününün fiyatını keyfince yüksek tutan da oruç tutacak,
İhalelere fesat karıştıran veya karıştırana göz yuman da…
Sınav sorularını çalmış olarak bir mevki edinmiş olan da,
kalemini satan da…
Çocuk istismar eden de,
başkasına yazdırdığı master ya da doktora teziyle üniversite koridorlarında caka satan da…
Kötülük karşısında susan da, görevini baştan sağma yapan memur da…
İşi ehline değil, kendi adamına veren de, yetim hakkı demeyip devlet malını cebine indiren de.
Uçkurunu 1 aylığına tutan azgın da, mazlumun acizliğini fırsat bilip ahlaksız teklifte bulunan da, ağzında yalan, dilinde iftira olup can yakan da…
Bunlar şu veya bu nedenlerle oruç tutmayanı da beğenmeyecekler bir de…
Âlem işte görsün!
Yazık…
Her yerde şekilcilik… Öz yok, ruh yok, ahlâk yok.
Rab; şekilde değil, özde “insan” olanlardan eylesin.
Orucu hakkıyla tutanlardan, boşa aç kalmış olmayanlardan eylesin.
Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan!
Umarım hoş da görürsün bizi!
Arzu hanım ağzınıza kaleminize sağlık
Yazdığınız her kelimenin anlamını ayrı
Sizin gibi insanların rabbim sayısını artırsın.
Bir gün sizinle Beykoz tepesinde karşılıklı bir kahve içeriz umarım . Kendimize dikkat edin kalın sağlıcakla.
Çok güzel yazmışsınız Arzu hanım,
yazınız beni çok etkiledi.
Adeta zihnimde film canlandı.
Kaleminize sağlık,zevkle okuyorum.
İyi günler,selamlar.