Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN
  • 26/12/2022 Son günceleme: 26/12/2022 14:45
  • 6.851

İkizler henüz anne karnındaydılar. Anne babaya dedi ki; gelecek misafirlerimize bir isim koyalım.

Uzun müzakereler sonunda birisine Metin diğerine de Çetin adını verdiler. Bir gün Metin Çetin’e; “Biz sürekli büyüyoruz. Bir gün buraya sığmaz olunca buradan daha geniş ve daha farklı bir yere çıkacağız” dedi. Çetin ise, “Hayır öyle şey olur mu? Buradan başka yaşayacak yer yoktur. Burada ne güzel rahatça yaşıyoruz. Başka bir dünya yoktur” dedi.

Metin buna karşı; “Kardeşim bak bizde ağız var, ağzımızla bir şey yemiyoruz. Gözlerimiz var ama burası karanlık. Bir şey görmüyoruz. Kulaklarımız var ama bir şey duymuyoruz. Ayaklarımız var yürüyemiyoruz. Bu durum gösteriyor ki; ağız, göz, kulak ve ayak gibi organlarımız buradaki hayatımız için değil, buradan sonra geçeceğimiz başka bir dünya için verilmiş olmalı. Bunları orada kullanacağız” demiş. Ama kardeşini bir türlü ikna edememiş. Bu hususta Çetin, çetin mi çetinmiş.

Günler geçmiş ve artık anne karnına sığmaz olmuşlar. Bir gün bir su içinde baş aşağı kaydıklarını hissetmişler. Nihayet bir el tarafından çekilip alınmışlar. Gözlerini açtıklarında bakmışlar ki; burası anne karnına hiç benzemiyor. Ona göre çok geniş ve farklı. Orada olmayan şeyler burada var. Anne ve babalarının seslerini işitiyorlar ve ağızlarıyla annesinin tulumbacıklarından süt emiyorlarmış. Ama henüz ayaklarını kullanamıyorlarmış. Metin kardeşi Çetin’e “Ben sana dememiş miydim? Bak başka bir dünya varmış”. Çetin ona hak vermiş. “Ben yanıldım. Sen haklıymışsın” demiş.

Günler günleri, yıllar yılları kovalamış. İkisi de artık büyümüşler. Bu dünyaya iyice alışmışlar. Bir gün Metin Çetin’e; “Bu dünya da geçicidir. Geçici olmayan ve buradan çok daha geniş bir dünyaya geçeceğiz. Büyük bir mahkeme kurulacak ve buradaki yaşantımızın orada hesabını vereceğiz. Muhakeme sonunda ya Cennete ya da cehenneme gideceğiz. Ona hazırlıklı olalım” demiş. Çetin yine çetinliğini göstermiş ve itiraz etmiş. “Olur mu öyle şey? Her şey bu dünyada. Mahkeme de burada, cennet cehennem de burada. Ölüp toprak olacağız. Her şey bitecek” demiş.

Metin kardeşine acıyarak; “Bak kardeşim, yine yanılmayasın diye söylüyorum. Biliyorsun ki, içimizde bir ebedi yaşama arzusu var. Sen de ben de ebedi yaşamak istiyoruz. Bu dünyada bu istek giderilmediğine göre bu isteğin yerine getirileceği başka bir dünya olması lazım. Akıl ve mantık bunu gerektirir. Nasıl ki anne karnında kullanılmayan ağız, göz, kulak ve ayak gibi organlarımız bu dünyada kullanılarak tatmin edildiyse Ebedi yaşama isteğimiz de bu dünyadan sonra gideceğimiz ebedi dünyada tatmin edilecektir. Orada ölüm olmayacaktır” dedi.

Sizce Metin mi haklı, Çetin mi? 

Yazarın Yazıları