Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu

  • 0
  • 13765
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu
Eski vekil ve aktör Ediz Hun, Beykozlularla buluştu

ANAP eski Milletvekili ve Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi sinema oyuncusu Ediz Hun, Beykoz'a geldi.

Anavatan Partisi'nin (ANAP) Beykozlu mensupları, gelenekselleşen Pasha Garden toplantılarında bu kez Türk Sineması'nın unutulmaz isimlerinden Ediz Hun'u ağırladı. Aynı zamanda ANAP eski Milletvekili de olan Ediz Hun, Beykozlularla çok hoş vakit geçirdi. Bir Stund-Up gösterisi sunar gibi masaların ortasına geçerek konuşma yapan Ediz Hun, bu sırada tüm konuklarla tek tek göz teması kurdu ve neşeli hareketleriyle dikkat çekti. Ses Dergisi'nin kapak yüzü yarışmasına katıldığı günleri anlatan Ediz Hun, bu yarışma sonucunda Ajda Pekkan ile birlikte birinci olduğunu söyledi. Özellikle siyaset ve din konularına girmekten de kaçınan Ediz Hun, "Politika konuşmuyorum! İki konuya hiç girmem ve zaten: 1- Din, 2- Siyaset" şeklinde konuştu. Öte yandan Ediz Hun'un konuk olduğu yemekli toplantının Onur Konuğu Beykozlu ünlü Yönetmen Ülkü Erakalın'dı. Sinema Sanatçısı Ediz Hun, konuşması sırasında sıklıkla Ülkü Erakalın'a döndü ve geçmişte ortak noktaları olan kişilerden bahsederken Erakalın'dan da görüş istedi.

Beykoz'da geçmişte Anavatan Partisi'nde görev yapmış olan isimler, son olarak 14 Mart günü İmren Aykut’u ağırladıkları programın ardından, Pasha Garden Restaurant'ta yeniden bir araya geldi.  Geçtiğimiz günlerde törenle AK Parti'ye katılan Beykoz'un sevilen simalarından Rafet Şişman ve Beykoz Meclis Üyeleri Derneği (BEYMEZ) Başkanı Adem Öztürk'ün ve arkadaşlarının bu kez konukları Ediz Hun oldu. Türk Sineması'nın yakışıklı aktörlerinden olan Ediz Hun, eski bir ANAP'lı olması dolayısıyla, Pasha Garden Restaurant'taki toplantıya davet edilmişti. Bu yıl 75. yaşını kutlayacak olan Ediz Hun, geçen yıllara rağmen yakışıklılığından ve asaletinden bir şey kaybetmemiş görünümüyle, gün boyu Beykozlularla gülümseyerek sohbet etti.

Ediz Hun, konuşması sırasında konuklara tatlı dağıtan garsonları uyardı: “Bana da bırakın!”

Oturduğu yerden konuşmak yerine ayağa kalkarak, üstelik masaların arasına gelen ve hareketli konuşmasıyla tüm konuklarla tek tek göz göze gelmeye çalışan Usta Sanatçı Ediz Hun, bir ara Pasha Garden Restaurant'ın garsonlarına da takıldı. Konuşması sırasında garsonun masalara tatlı servis ettiğini görünce Ediz Hun, "Bana da bırakın! Benim çok şükür Pankreasım iyi çalışıyor. Tatlıyı severim" dedi ve kendisini dinlemeye gelenleri kahkahaya boğdu. Bir Sinema Sanatçısı olduğu kadar yüksek eğitimli bir akademisyen de olan Ediz Hun, Beykozlularla gerçekleştirdiği sohbette felsefe ve sosyoloji konularında da bilgi ve yeteneklerini sergiledi. Oldukça etkileyici bir ses tonuyla konuşan Ediz Hun, şunları söyledi:

Sanatçı Ediz Hun: “Zaman, son 150 yılda çok hızlı ilerledi”

"Biz 2009'un Ocak ayında Alanya'da bir film çektik. Çok güzel bir çalışmaydı. Devir değişiyor. Farklı bir dünyadayız. Farklı bir yaşam... 1990'dan sonra telefonlar çıktı, şimdiki makineler elektronik oldu. Çekiyor, bakıyor... O zaman öyle bir şey yoktu! Filmler Avrupa'ya gidiyordu. Evrimsel süreçte insan beyninin gelişimi arttı. Bakınız yıl 1879... Thomas Edison... New York sokaklarından birisini aydınlatırken, Belediye Başkanı'ndan aldığı izinle... Herkes toplanmış, 'Bakalım nasıl olacak' diye... Asistanı şarteli kaldırıyor! Sokak aydınlanınca bayılanlar oluyor! O günden bugüne yani 1879-2015... 100-150 sene geçti. Geldiğimiz noktaya dikkatinizi çekmek isterim. Şu cep telefonları mesela... Zaman: Sıfır... 'Zero Time'... Avustralya'yla konuşuyorsun Almanya'yla konuşuyorsun... Her şeyi yapabiliyor. Hatta yaşı benim gibi olanlar tüm özelliklerini de çözemiyor. Gençler çok daha başarılı bu konuda...

Evrim devam ediyor... 2050'lerde kim bilir daha neler olacak... Bilemiyoruz. Biz 60'ından sonra hâlâ bilgisayar kullanmaya çalışıyoruz ama şimdiki çocuklar daha 4-5 yaşlarındayken bile hepsi birer bilgisayar uzmanı... Dolayısıyla bu beyinsel süreçte iyi şeyler de yapılıyor, farklı şeyler de sergilenebiliyor. Politika konuşmuyorum! İki konuya hiç girmem ve zaten Sevgili Adem Bey ikaz da ettiler: 1- Din konusuna girmem; o farklı bir boyut, beni aşar zaten... O kadar fazla da bilgim yok. Bilgim olmadan konuya girmemin de anlamsız olacağını düşünüyorum. 2- Siyaset... Burada hepiniz kardeşsiniz, dostsunuz; hepiniz bir şekilde birbirinizi kucaklıyorsunuz ama kimisi A Partisidir, kimisi B Partisidir... Tenkit de edilebilinir ama birileri alınır. Bana alınır, yanındakilere alınır. Onun için siyasetten konuşmam.

Ediz Hun, Beykoz’dan Türkiye’ye mesaj gönderdi: “Beni sevmeyebilirsiniz ama saygılı olmak zorundasınız!”

Türkiye tabi çok büyük bir ülke... 800 bin kilometre karelik bir 'Asya minör' yani Küçük Asya... Sonra Anadolu oldu, sonra Türkiye oldu. Çok değişik kavimler gelmiş geçmiş buradan... Bunun yanı sıra müthiş b ir iklimsel değişiklik ve çeşitlilik var. Karadeniz'i ayrı Akdeniz'i ayrı... 80 milyon nüfusumuz var ve 80 milyon deyip de geçmeyin; Avrupa'daki ikinci kalabalık ülkeyiz. Dolayısıyla bu ülke çok önemli bir ülke... Sadece ben belirli bir yaşa gelmiş insan olarak, dostluğu kardeşliği vurgulamak istiyorum. Değişik dine, değişik mezhebe mensup insanlar olabiliriz ama birbirimizi kucaklamamız ve birbirimizin fikirlerine saygıyla yaklaşmamız lazım...

Siz beni beğenmeyebilirsiniz aktör olarak... Sevmeyebilirsiniz... Ama saygılı olmak zorundasınız çünkü ben size saygılıyım. Saygı çok önemli... Sevmeyebilirsin, hoşlanmayabilirsiniz. Karı-koca ilişkilerinde de böyle... Bütün hayatı paylaşıyorsunuz: Yatak odasını paylaşıyorsunuz, salonu paylaşıyorsunuz... Saygı olacak; eğer saygı biterse işin tadı da kaçmış oluyor. O bakımdan Türkiye'nin geleceğine yönelik soru işaretleri olabilir ama bunları aklıselimle ve kimse kendini 'ben' diyerek öne çıkarmaksızın; Türkiye'yi düşünerek hareket etmeli ve ülke bu şekilde yönetilmeli..."

Haber Merkezi

Beşyüzonbir Beykozlu öğrenci, tatile pedal çevirdi
Önceki Beşyüzonbir Beykozlu öğrenci, tatile pedal çevirdi
Beykoz Riva'daki film platosunda yangın çıktı
Sonraki Beykoz Riva'daki film platosunda yangın çıktı
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz