Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Erdoğan kazandı diye…

Seçim öncesi keşmekeşliği yazmaya gerek yok. Millet olarak ağır bir stresten geçtik.

Muhalefetin seçimleri seçim olmaktan çıkarıp, vatan bayrak meselesine dönüştürmesi insanları gerçekten tedirginliğe sevk etti. Kendi içlerindeki uyumsuzluk ve tartışmalar bu tedirginliğin artmasına neden oldu.

Seçimin bitmesiyle rahat bir nefes aldık, Türkiye ve dünya da birçok denklemi değiştirme olanağı yakaladık derken, kendimizi yeni sorunların içinde bulduk.

Seçim sürecini nasıl vatan millet duygusuyla önemsediysek, seçim sonrası da o denli bir rahatlama yaşamak hakkımızdı. Ama olmadı. Önce konuya şuradan girmek istiyorum.

AK Parti’de yıllarca mücadelesini verdiğimiz şımarıklığın tekrar kendini göstermesi çok üzücü ve sinir bozucu… Gençlerin yol bilmez, iz bilmez tavırları seçim kazanmışlık sarhoşluğu ile hemen kendini gösterdi.

Piyasa yapmak için bürokrasinin saygın insanlarına çekinmeden saygısızlık yapabiliyorlar. İlçe Başkanı bu durumların gereğini derhal yapmalıdır. Gençler daha sağduyulu taşıdıkları siyasi sorumluluğun bilinciyle hareket etmeleri yönünde uyarılmalıdırlar. Bunlar yakınımızda olduğu için ilk etapta söyleme gereği duydum. 

Daha açık konuşmak gerekirse seçimi kazanmış olmanın sevincini bize yaşatmadılar. Yani Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesiyle derin oh çekecektik ki, nefesimizi karnımızda bıraktılar. Silindir gibi üstümüzden geçtiler resmen.

Seçim öncesi çalışan kesime verilen zamlar aslında AK Parti’nin 20 yılı aşkın iktidar sürecinde hiç yapmadığı bir şeydi. Yani çalışan kesimi yani işçiyi hiç rahatlatmamıştı. En düşük işçi maaşını 15 bine çekerek, üstüne yüzde 45 zam vermesi çalışan kesimi son derece memnun etmişti.

Ama gel gör ki, herkesin hevesi kursağında kaldı. Entrikalarla, siyasi oyunlarla yetkiyi eline alan Öz Sağlık İş Sendikası bu konuda hiçbir varlık gösteremedi. Varlık gösteremediği gibi kendi varlığını da muhafaza edemedi. Mahkeme bütün kongrelerini iptal ederek, kayyum atamasına karar verdi.

Sağlık Bakanlığı işçileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat talimatıyla almış oldukları yüzde 45 zammın rahatlığını yaşayamadı. Yaşamış olsaydı, hükümetin yapmış olduğu zamları da bir nebze olsun sineye çekecekti. Hem almış olduğu zammı cebine koyamadı, üstüne birde tepeden tırnağa bütün ihtiyaçlarını zamlı fiyatlardan tedarik etmek zorunda kaldı.

Seçim öncesi yapılan jestlerle rahat bir nefes alacağını zanneden tüm kesimler inim inim inliyor. Bir tek memurlar memnun. İşçilere yüzde 45 zam verilince işçileri düşman ilan ettiler, kavga kıyamet en düşük memur maaşı 22 bin TL’ye yükseltildi. Allah daha çok versin. Kimsenin gözü yok… Ama sağlık Bakanlığı işçileri doların 19,50 olduğu zamanda alması gereken 50-55 Bin TL arasındaki sözleşme farklarını hala almış değil. Dolar bugün 27 TL civarında bu emekçilerin kaybını kim telafi edecek. Her emekçi sözleşmeden doğan farklarını zamanında alamaması nedeniyle 1 bileziğini kaybetti. Bunun hesabını kim verecek?

Hal böyle iken, zam, zam zam, vergi, vergi, vergi… Emekçi zaten aldığı maaşın çeyreğinden fazlasını devlete vergi olarak veriyor. Bence kamu işçisinin vergi dilimleri gözden geçirilmeli. Yüzde 27 gelir Vergisi, Yüzde 15 SGK Primi, Yüzde 1 işsizlik kesintisi, Yüzde 1 Sendika aidatı, etti mi sana yüzde 44. Allah bereket versin.

Seçim yatırımı diye çıkartılan EYT’nin faturası çalışanlara kesildi. Emekli olanda memnun değil, çalışanda…   

Erdoğan kazandı diye işçilerde sevinebilseydi…

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER