Dr. Hüseyin Atilla TÜYSÜZ
  • 26/12/2018 Son günceleme: 26/12/2018 16:01
  • 10.577

Hastalık yapıcı özelliği bulunan mikroorganizmaların (küçük canlılar) insan ya da hayvan vücuduna girerek, organlarda veya dokularda yaşaması ve çoğalması, böylece canlıda anormal belirtiler oluşturmasıdır. Vücudun bu mikroorganizmaya karşı savunma cevabı vermesi de enfeksiyon tablosunda yerini alır.

Bilimsel ve teknolojik gelişmelere rağmen enfeksiyon hastalıkları yaygın olarak görülmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, bazı coğrafik bölgelerde birtakım enfeksiyon hastalıkları daha çok ortaya çıkar. Birçok ülkede yerel enfeksiyon hastalıkları salgını, ülkeden ülkeye salgınlar ve hatta kıtalar arası salgınlar da zaman zaman görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ölümlerin üçte birinin enfeksiyon hastalıklarından olduğunu bildirmektedir.

Teşhis ve Tedavi

Enfeksiyon hastalıkları, herkesin az çok ilgilendiği ve hayatımızda sıkça karşılaştığımız hastalıklardandır. Enfeksiyon hastalıkları farklı özelliklerinden dolayı başka hastalıklardan kolayca ayrılır. Yaygın olmaları ve zamanında, doğru, uygun miktarda ve uygun sürede verilen tedavi edici ilaçlar komplikasyon olmadan hastalığı iyileştirmeleri nedeniyle tüm hekimleri ilgilendiren hastalıklardır. 

Enfeksiyon Hastalıkları 

Akut solunum yolu enfeksiyonları, 

Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon hastalıkları ve 

Gıdalarla bulaşan enfeksiyonlar başta olmak üzere bu hastalıklar ciddi şekilde önemini korumaktadır.

Oluşması ve En Önemli Faktörler

Bir enfeksiyon hastalığının oluşması için; mikroorganizmanın hastalık yapabilme gücü, miktarı ve kişinin vereceği cevap önemlidir. Enfeksiyon hastalıklarını oluşturan küçük canlıların çoğunu mikroorganizmalar oluşturur. Başka enfeksiyon yapan etkenler de vardır. Enfeksiyon hastalıkları bir dizi reaksiyonlar sonucu oluşur. Bunu şöyle özetleyebiliriz:

Önce mikroorganizmanın alınması (Ağız yoluyla alınarak barsak sisteminden emilmesi ya da buralara yerleşmesi, solunum yoluyla alınması, bütünlüğü bozulmuş deriden alınması, kan yoluyla alınması, cinsel yoldan alınması) şeklindedir.

Mikroorganizma yerleştikten sonra hastalık yapabilmesi için çoğalması gerekir. Bu dönemde şikâyet yoktur ve dönem süresi mikroorganizmanın cinsine göre değişir. Bu dönemin sonunda hastalık belirtileri oluşabilir, enfeksiyon gelişmeyebilir veya enfeksiyon gizli kalabilir. Enfeksiyon hastalıklarının teşhisi, tedavisi, takibi ve önlenmesi için bu dönem önemlidir. Bir örnekleme yaparsak HIV riskli temas, kuduzdan korunma, hepatit hastalığına neden olabilecek karşılaşma ve tetanoz etkenine maruz kalanlara hemen önleyici bazı ilaçlar verilir.

Üreme dönemi sona erince, tipik klinik şikâyetler ortaya çıkana kadar bir süre vardır. Bu dönemde hastalığa has bulgularla, hastalığa has olmayan bulgular iç içe girebilir. Bu dönem süresi de belirsizdir (Genellikle birkaç gün ya da bir hafta) Baş ağrısı, ateş, halsizlik, iştahsızlık, bitkinlik, bulantı, kusma, sırt ve eklem ağrıları görülür.

Enfeksiyon giriş yerine göre de o bölgede bazı şikâyetler olur. Bunlar ciltte kızarıklık ve şiş, boğazda ağrı, nezle ve öksürük şeklindedir.

Bu dönemin sonundan hastalığın akıbetine kadar giden dönem başlar. Burada şikâyetlerin önemli bir kısmı o enfeksiyon hastalığına mahsustur. Ayrıca pek çok hastalıkta görülen belirtiler de bulunur. Esas hastalık dönemi  kabul edilir. Bu dönemin bitimiyle kişi bu hastalıktan ölür, iyileşir veya taşıyıcı kalır.

Şifa ile son bulmalarda şikâyetlerin azaldığı dönem gelir. Bu birkaç gün ile bir hafta sürebilir. Bunu etkileyen birçok faktör vardır. Dolayısıyla aynı enfeksiyon hastalığı farklı kişilerde değişik şiddet ve sürededir. Bunlar mikroorganizmanın özellikleri, hastanın aşılı ya da daha önceden aynı hastalığı geçirmiş olması, tedaviye erken başlanması ve kişisel vücut direnci. Gibi sebeplerdir.

Hastalık sonrası sağlıklı duruma geçme dönemi (nekahat) başlar ki; hastalığın özelliğine ve kişiye bağlı olarak kısa veya uzun olabilir. Bu süreyi belirleyen hastanın vücut direnci, yaşı, enfeksiyonun cinsi, tedavi uygunluğu ve zamanı, ayrıca bakım kalitesi etkileyebilir. Hastalar genelde bu devreyi evinde geçirir. Bu dönemin bir dezavantajı hareketsizlik nedeniyle tromboflebit gibi az veya çok damar tıkanıklığı gelişebilir. Bazen bu dönemde aşırı yorgunluk ve halsizlik olabilir. Nekahat döneminde iyi beslenmeli, iyi istirahat etmeli ve konforlu uyumalıdır.

Bu dönem sonuyla iyileşme süreci başlar. Şikâyetler geçmiştir. Vücut fonksiyonları normale dönmüştür. Bazı hastalıklarda sekel kalabilir.

Tüm enfeksiyonlardan uzak, bedenen ve ruhen steril kalabileceğiniz mutlu günler dileklerimle. Kalın sağlıcakla.

Yazarın Yazıları