Çetin ÜNLÜ
  • 01/01/1970 Son günceleme: 25/04/2014 00:11
  • 7.638

Gördünüz’mü Amerika Büyük Elçisini?

Seçim bitti. Hükümet daha güçlü olarak çıktı. Amerikan Büyük Elçisi soluğu, doğruca AK Parti Genel Merkezi’nde aldı. Amerika, Türkiye ilişkilerinin öneminden, güzelliğinden, Türkiye’yi ne kadar sevdiklerinden bahsetti.

Oysa seçimden önce neler yapıyordu? Kimlerle görüşüyordu?
 
Ana muhalefet müdürü olan Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşmüş, hem de onu kendilerince en güvenli yer olarak bildikleri elçiliğe çağırarak, orada görüşmüşlerdi. Daha öncede Amerika’ya çağırıp gerekli tembihatı vermişler, eline de bir takım kasetler tutuşturup siyaset arenasına öylece salıvermişlerdi. Ne oldu?
 
Kasetler, tapeler ve Pensilvanya’nın planları tutmadı, işe yaramadı. Ellerindeki paralel ve Mason medyasının da bir etkisi olmadı. Türk Milleti bu oyuna gelmedi.
Oysa Elçi Efendi yaptıkları planlara çok güvenmişti. O yüzdende Kılıçdaroğlu’yla görüşmelerinde ihtiyatı falan terk etmiş, gizlilik kalmamış alenen, açık açık görüşür konuşur olmuşlardı.
Hatta hızını da alamamış bir ara “İmparatorluğun çöküşünü seyredeceksiniz”deyivermişti. Zavallı!...
 
“İmparatorluk kurma yıkma işi bizim işimizdir”
 
Tarihe bir bakıver kaç imparatorluk kurmuş, kaç tanesini yıkmışız, anlarsın.
Ha, burada Elçinin kastettiği imparatorluk, AK Parti iktidarıdır, anlıyoruz.
Eğer onunda yıkılması gerekirse, onu da yüce Türk Milleti yıkar. Amerika değil. Bu millet birkaç palyaçoya teslim olacak bir millet değildir.
 
Eğer Amerika Türkiye’yle iş yapacaksa gidip görüşeceği kişiler bellidir. İşte seçimden sonra adresi doğrultmuşa benziyor. Doğruca soluğu iktidar partisinin genel merkezinde almış. Seçimden önce CHP’yle idi, seçimden sonra AK Partiye ram oldu. İşte budur. Türk Milletinin gücünü anlayacaksın ve kabul edeceksin.
 
Kemal Kılıçdaroğlu’na gelince “El yeleğiyle gerdeğe girilmez.”
 
Seçimden önce Amerika’ya çok güvendiler. Sadece elçilikte değil, Boğaz’ın muhtelif yerlerindeki yalılarda gizli toplantılar yaptılar. Amerika’ya, Amerika’nın emrindeki paralel yapıya çok güvendiler.
Ellerine, gerek paraleller, gerekse Masonik çevreler ne tutuşturdularsa o malzemeyle seçim süreci yürüttüler.
Yaptıkları seçim konuşmalarında kendileri ne ve Türk Milletine ait hiçbir şey yoktu.
 
Bak işte, seçim bitti kaybedenler çöpe atıldı. Amerika doğruca kazananın yanına koştu. Peki, hani o seçim öncesi tavırlar?
Onlarda bir acı kahvenin kırk yıl hatırı falan yoktur.
 
Bazen “erkekçe kaybetmek, kalleşçesine kazanmaktan” iyidir. Haa, her gün bin defa tekrar ettiğiniz şu iftiralara bel bağladınızsa, onlara inanmadık, inanmıyoruz. Türk Milleti de inanmadı. Hani yalancının evi yanmışta kimse inanmamış. Siz yalanında itibarını beş paralık ettiniz. Geçmişte bu millet, yalanlarınızla kaç demokrasi şehidi verdi. Siz ise o kadar hoyratça kullandığınız şu “yalan” silahınızı beş paralık ettiniz. 
Yazarın Yazıları