“Bilgiye erişimin ışık hızıyla arttığı bir çağda yaşıyoruz. Bu bilgi denizinde yüzerken, öğrencilerin neyi, niçin, nerede, ne kadar sürede, nasıl ve kiminle öğreneceklerini bilmeleri en doğal haklarıdır.
”
Ne yazık ki, mevcut eğitim sistemimiz bu hakları öğrencilere yeterince sunamamaktadır.
Geleneksel eğitim modeli, ezbere dayalı ve statik bir yapıya sahiptir. Bu sistemde öğrenciler, pasif alıcılar olarak konumlandırılmakta ve önceden belirlenmiş bir müfredatı takip etmeye zorlanmaktadır. Bu durum, öğrencilerin bireysel farklılıklarını ve ilgi alanlarını göz ardı ederek, onları robotik bir eğitim sürecine hapsetmektedir.
Oysaki öğrenciler aktif katılımcılar olmalı ve kendi öğrenme yolculuklarını tasarlayabilme yeteneğine sahip olmalıdırlar. Hedeflerini belirlemelerine, bu hedeflere paralelinde kendi müfredatlarını oluşturmalarına ve sorumluluk üstlenmelerine izin verilmelidir. Bu şekilde, öğrenciler sadece bilgiyi değil, aynı zamanda bilgiyi nasıl öğreneceklerini ve kullanacaklarını da keşfedeceklerdir.
Öğrenci odaklı bir eğitim modeli, şu temel unsurlara odaklanmalıdır:
1. Kişiselleştirme:
Her öğrenci farklıdır ve farklı öğrenme stilleri ve hızlarına sahiptir. Eğitim sistemi, bu farklılıkları göz önünde bulundurarak kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunmalıdır.
Öğrencilerin ilgi alanlarına ve becerilerine uygun seçmeli dersler, farklı öğrenme ortamları ve esnek değerlendirme yöntemleri bu modelin temelini oluşturmalıdır.
2. Teknoloji Kullanımı: Teknoloji, öğrenmeyi daha ilgi çekici ve etkileşimli hale getirebilecek güçlü bir araçtır. Eğitim sistemimiz, öğrencilerin teknolojiyi araştırma, sunum hazırlama, problem çözme ve iş birliği yapmak için kullanmalarını teşvik etmelidir.
3. Girişimcilik ve Yaratıcılık: Geleceğin becerileri arasında girişimcilik ve yaratıcılık ön sıralarda yer almaktadır. Eğitim sistemi, öğrencilerin bu becerilerini geliştirmelerine yardımcı olacak fırsatlar sunmalıdır. Öğrencilerin kendi projelerini geliştirmeleri, risk almaları ve hatalarından ders çıkarmaları teşvik edilmelidir.
4. Küresel Vatandaşlık: Dünyamız gitgide küçülüyor ve sınırlar anlamsızlaşıyor. Eğitim sistemi, öğrencilerin küresel dünyayı iyi tanımalarını öğütlüyor.
Farklı kültürleri anlama, farklı bakış açılarına saygı duyma ve dünya çapında sorunlara çözümler üretme becerileri kazandırılmalıdır.
5. Öğretmen Desteği: Öğretmenler, öğrenci odaklı bir eğitim modelinin en önemli unsurlarından biridir. Öğretmenlerin, öğrencileri motive etme, rehberlik etme ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunma konusunda yeterli bilgi ve beceriye sahip olması gerekir.
Öğrenci odaklı bir eğitim modeli, sadece öğrencilerin akademik başarılarını değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal gelişimlerini de destekleyecektir. Bu model, öğrencilere gelecekte başarılı olacakları bilgi ve becerileri kazandırarak, onları hayat boyu öğrenen bireyler olarak yetiştirecektir.
Eğitim sistemimizde bu dönüşümü gerçekleştirmek için tüm paydaşların birlikte çalışması gerekmektedir. Özellikle Eğitim Fakültelerinin. Yöneticiler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler bu değişimin bir parçası olmalı ve öğrenci odaklı bir eğitim modelinin yaratılması için çaba göstermelidir.
Unutmayalım ki, eğitim geleceğe yatırımdır. Öğrenci odaklı bir eğitim modeliyle, yarının liderlerini ve yenilikçilerini yetiştirebilir, daha iyi bir dünya inşa edebiliriz.
Değerli müdürüm eğitim ile ilgili yazınızı keyifle okudum. Keşke eğitimi yöneten konumundakiler de gerekli hassasiyeti gösterseler….
Eğitim ile tek tip insan yetiştirmek yerine, olayları doğru yorumlayan, farklı açılardan bakabilen, çağın gerçeklerini okuyabilen, ülkesi, milleti ve devletini çok seven bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedir gerekir.
Selam ve saygılarımla.
Meslek hayatım boyunca hep ışık oldunuz.Kaleminize sağlık ,saygılarımla