Bu konu son günlerde sosyal medyada ve daha çok Youtube üzerinde sıkça tartışılıyor.
Dünyanın yuvarlak olmadığını reddetmek kolay değil ama herkesin bize anlatılan şekliyle dünyanın top şeklinde yuvarlak olduğunu kabul etmediği de bir gerçek. Yüksek bir oranda bir kitle ellerindeki donelerle dünyanın yuvarlak olmadığını ispatlamaya çalışıyor.
Aslında tartışmanın geçmişi yakın bir zamana dayanmıyor. Daha öncede bu konuyla ilgili tartışmalar yaşanıyordu ama hem internet kullanımının artması hem de sosyal medya alanlarının gelişimi bu konuyu da listenin üst sıralarına çekti. Malum internet kullanıcılarının çoğunluğunun genç olması da bunda bir etken. Ayrıca insanların esrarengiz teorilere karşı da merakı var. Bunun farkında olan ve bu işin ekmeğini yemeye çalışan çok sayıda “Youtube” tarafından Youtube kanallarında gerçek veyahut uydurma binlerce video oluşturulmuş durumda.
Konumuza dönersek, Youtube üzerinde bu konuyla ilgili referans videoların çoğunluğu yabancı kaynaklı. Dünyanın dönmediğini ve yuvarlak olmadığını kabul eden Türk kullanıcılar ise daha çok bu videoları birkaç eklemeyle Türkçeleştirerek tekrar yayınlıyorlar.
Konu çok detaylı. Dünyanın bizim bildiğimiz şekliyle yuvarlak olduğunu savunanlar, NASA ve bilim dünyasından gelen bilgileri referans gösterirken, dünyanın tepsi şekliyle düz olduğunu savunanlar ise NASA’nın insanları kandırdığını söylüyor. Büyük şer güçlerin dünyanın düz olduğunun öğrenilmesini istemediğini ve NASA’nın da bu güçlerin taşeronluğunu yaptığını savunuyorlar.
Dünyanın düz olduğunu savunanlar, Dünya yuvarlak diyenlerin savunmalarına göre ayrı refleks belirleyerek cevaplar oluşturmuşlar. Bunların bir kısmı mantıklı, bir kısmı kafa karıştırıcı ve bir kısmı da mantıksız gelebiliyor.
Aynı soru hakkında birbiriyle çelişen cevaplar da verilebiliyor. Yani yeri geldiğinde her kafadan bir ses çıkabiliyor. Mesela gölge boyutundan biri dünyanın döndüğünü diğeri dünyanın dönmediğini güneşin hareket ettiğini söylüyor.
Dünya yuvarlak diyenler, dünya düz diyenlere çağrıda bulunarak uzaya çıkmalarını ve bunu ispatlamalarını isterlerken, dünya düz diyenler ise böyle bir imkanlarının bulunmadığını ve ayrıca “Galileo” dünya dönüyor tezini ortaya attığında herhangi bir şekilde uzaya çıkmadığını ama tezinin kabul gördüğünü haliyle kendi tezlerinin de er geç kabul göreceğini, NASA’nın fotoğraf ve videolarının bunun için kaynak olamayacağını belirtiyorlar.
Bu maddeler böylece uzayıp gidiyor. İşin ilginç tarafı dünya düz diyenler bu bilginin öğrenilmesini istemeyenlerin arkasında emperyalist devletlerin ve dünyaca ünlü gizli örgütlerin olduğunu savunuyorlar. Bu oluşumların dünya yuvarlak diyerek birtakım bilgileri gizlediklerini ve bundan rant sağladıklarını ellerindeki donelerle açıklamaya çalışıyorlar.
Ama benim bu örgütler için söylenenler hakkında da şüphelerim var. Videoları izleyip ve konuyla ilgili yazıları okuduğunuzda bu örgütler o kadar ulaşılamaz, engellenemez ve güçlü gösteriliyor ki haliyle şüphe ediyorsunuz. Sanki bu örgütler eleştiriliyor gibi gösterilip bu örgütlerden korkulması da planlanmış olabilir. Tabi bu benim düşüncem. Gerçi kısa bir araştırmamda benim gibi düşünen çok sayıda insan da olduğunu da gördüm.
İşin bir farklı bir boyutu da bu tezi ortaya atanlarda genellikle Amerika tandanslı oluşum ve kişiler. İslam dünyasından bir grup bu tezi ortaya atsaydı sanırım hemen aşağılanır, Ortaçağ kafası diyerek tenkit edilirdi. Ama batı kaynaklı olunca böyle görülmüyor.
Konuya Türk kullanıcılar da bazen bilimsel genelde de İslami yönden bakarak cevap veriyorlar. Ayetler ve hadisler öne sürülüyor ve herkes bir yorum yapıyor. Aynı kaynaklarla biri Dünya düz öbürü tepsi şeklinde diyebiliyor.
Konu biraz derin ve kafa karıştırıcı. Çokta önemli mi derseniz aslında değil gibi. Herkesin o kadar derdi var ki üzerinde yaşadığı dünyanın şeklini pek düşünen yok. Ama bir şekilde bunu merak eden veya ilgisini çeken oluyor. Zaten ilgi çeke çeke de konu üst sıralara çıktı. Haliyle bir şekilde sizde fark edebilir ve ilginizi çekebilir. Benim bu konuyu yazma amacım internette bir şekilde karşınıza çıkarsa sizlere bir ön bilgi olması amacıyladır.
Aslında bende NASA’nın kamuoyuna sunduğu her bilgi ve görüntüye de şüpheyle yaklaşıyorum. Ama bu NASA’nın her yaptığının da güvenilmez olacağı ya da her dediğini toptan inkâr edeceğimiz anlamına da gelmiyor.
Bir dahaki yazımızda buluşmak dileğiyle…
