Beykoz’da sosyal demokrat kişiliği ile tanınan ve geniş bir kesimin sevgi gösterdiği Sadettin Kılıç, (Kofin) köşe yazıları yazdığı Beykoz Ses Gazetesindeki son köşe yazısını Mimar Alaattin Köseler’e ayırdı.
Alaattin Köseler’in aday adaylık ve MHP’denaday olmasını geniş bir perspektifledeğerlendirmeye alan Kılıç, Alaattin Köseler, “vatan haini mi, yoksa terörist midir?” diye sordu:
“Gerisi teferruattır”
Yerel medyanın bir bölümüne göre, MHP’den Beykoz Belediye Başkan Adayı olan AlaattinKöseler’e, CHP’den tepki dinmiyormuş…
Doğrudur… Ama sadece Alaattin Köseler’e değil!
İlçemizde CHP’nin en güçlü adaylarından biri olan, Alaattin Köseler’i; göz göre, göreCHP’den saf dışı bırakanlara da ciddi bir tepki var.
“Çok kolay kazanabilecekleri bir seçimi; ellerine, gözlerine bulaştırıp çok zora soktular” diye…
Gerçekten de Alaattin Köseler Beykoz halkı tarafından daha fazla istenen bir adayken, Yücel Çelikbilek gibi deneyimli ve kurt bir siyasetçinin karşısına Hızır Yılmaz’ın çıkarılması büyük bir dezavantajdır.
Ayrıca Alaattin Köseler bir başka partiden adaylığını koyunca, CHP OYLARI kesinlikle bölünecek ve Hızır Yılmaz’a gidebilecek oylar belki de tahminlerin çok üstünde azalacak…
O zaman insanlar sormayacaklar mı?
Alaattin Köseler, madem CHP’yi bölecek kadar büyük bir güç idi, neden CHP’den adaygösterilmedi?
Üstelik Alaattin Köseler, son ana kadar, Talia da yaptığı en son toplantıda, büyük bir saygı ile CHP Genel Başkanı’na çağrı yaparak; ‘Beykoz’un sokaklarında bir değil, üç değil, beş değil yüz anket yapalım, bakalım şimdi aday olan HIZIR YILMAZ ikini bile olabilecek mi’ dedi…
Ve bir haftadan daha fazla, yanıt bekledi ama tık çıkmadı…
Yine de hala “Alaattin Köseler, AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor” diyorlar…
AKP’nin ekmeğine yağ sürenler apaçık belli değil mi?
Çıktıkları her vitrinde AKP’li seçmenlere bile kucak açtığını söyleyen kimi kompleksli bu sözde siyasetçiler; acaba kaç tane yeni Alaattin Köseler ve kaç tane yeni NagihanAkan’lar kazanabilecekler?
İyi düşünmek gerek; Beykoz Halkının birinci sıraya yerleştirdiği en güçlü adayını dışarıya atanlar kimlerdir ve asıl niyetleri nedir?
Zaten zurnanın zırt dediği yer de burasıdır.
Yaklaşık 10 yıldan beri neden ve kimler, aralıksız Alaattin Köseler düşmanlığını besliyorlar?
Söyleyelim mi?
Vitrinlerde “Yüzde Yüz Gülen Yüz”, bire bir insan ilişkilerinde ise çok kaba davranan, üye oldukları partinin adı CHP olan ama uzaktan, yakından CHP’yi temsil etme liyakatine sahip olmayan bir kaç münferit çıkarcı oligarşik grup tabi…
Peki, Alaattin Köseler bir vatan haini veya bir terörist midir?
Tam tersine; Atatürkçü, çağdaş düşünceyi savunan halkçı ve milliyetçi bir siyasetçidir.
Üç kuşak Beykozlu, Paşabahçe Yeni Sinema’nın sahibi “Kürt Ali Lakaplı” Ali Köseler bey efendinin tok gözlü yetiştirdiği oğlu.
Çocukluğundan beri kendisini çok uzun zamandır tanıyan tüm çocukluk arkadaşlarının ortak kanısı; “en büyük özelliğinin çok dürüst ve doyumlu bir çocuk olmasıdır” diyorlar.
Sonuç olarak eğer hukuken bir engel yoksa her T.C yurttaşı gibi Onun da siyaset yapma veya belediye başkanı olma hakkı yok mu?
Bir sakıncası ya da bir sabıkası mı var?
Yoksa hırsız bir oğlu, ahlaksız bir geçmişi, yüz karası bir işi ve mazisinde asla taşıyamayacağı bir lekesi mi var?
Belgeler ve tüm Beykozlular şahitlik eder ki; yüz akı bir geçmişi var…
Alaattin Köseler’de her yurttaş gibi; daha fazla kırıp, dökmeden; “Sol, Sosyal Demokrat bir parti olmadı; Sağ Muhafazakâr ve Milliyetçi bir partiden aday oluyorum” diyemez mi?
Eskisinden çok daha fazla tecrübesi ve bilgi birikimiyle ilçemize yeniden huzuru geri getirmeyi isteyemez mi?
Muhtemelen 31 Mart 2014 sabahı Büyükşehir Belediye Başkanı ilan edilebilecek çok yakın dostu Sayın Mustafa Sarıgül’mü ona set çekecek?
Niye çeksin ki; Mustafa Sarıgül her kürsüde haykırıyor; yüzde yüz herkesi kucaklayacağım” diyor.
Ayrıca Mustafa Sarıgül’de biliyor ki; Alaattin Köseler, Beykoz MHP’den aday olunca Beykozlu ve diğer ilçelerdeki MHP’LİLER DE BÜYÜK ŞEHİRDE OYLARINI DAHA ÇOK MUSTAFA SARIGÜL’E VERECEKLER…
MHP Beykoz Belediye Başkan Adayı Alaattin Köseler sayesinde; İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR’DE CHP DAHA ÇOK OY ALMIŞ OLACAK..
Ve MHP’de, tarihinde ilk kez İstanbul İlçelerinden birinde Belediye Başkanlığı kazanmış olacak…
Mükemmel bir vatanseverlik dayanışması değil mi?
Hani “Söz konusu VATAN ise gerisi teferruattır” idi?
Gerçek şu ki; Alaattin Köseler’in ve pek çok Beykozlunun asıl derdi; BAŞ EŞRAF tarafından hiç sevilmemeleri...
Çünkü Alaattin Köseler, hem daha yakışıklı, hem de daha ŞEFFAF kariyerli.
Ayrıca, ne O EŞRAFA, ne de başka eşrafların ekonomik saltanatına hiç boyun eğmemiş biri…
Tabi ki; , yıllardır ilçemizin her türlü siyasi yapılanmasını etkileyen, hatta belirleyen en baş aktör EŞRAFIMIZDAN söz ediyorum.
Hani şu her seçim öncesi düz gösterip, ters vuran…
Kim kaybederse kaybetsin; hep o ve onlar kazanan…
Siyasi Parti, STK, Vakıf, Dernek Başkanlarına; Beykoz’da hangi siyasetçi veya yerel gazetenin desteklenip, desteklenmeyeceğine ŞİŞKİN KASASIYLA kararlar aldırtan.
Eski Beykozluların; en sayılan, en sevilen tüm kanaat önderlerini birbirine küstürten, yedirten ve kolaylıkla kontrol edebildiği yeni Beykozlularla eski ve nitelikli Beykozlularıpasifize ettiren…
İngiliz diplomatları gibi sessiz ve derinden yürüyen, yine de herkesçe pek sevilen, sanılan ama gerçekte ekonomik gücüne tapılan…
Zengin mi, zengin, paralı mı, paralı; her telden çalabilme birikimine sahip eşrafımızdanbahsediyorum tabi.
Ve sadece Alaattin Köseler’e yapılan haksızlığa değil, bunca zamandır dolaylı ve doğrudan tüm Beykozlulara yapılan haksızlıklara ve vurdum duymazlıklara da çokÜZÜLÜYORDUM…
Ta ki; Alaattin Köseler’in, CHP’ye göre yıldızı daha hızlı yükselen MHP’den Beykoz Belediye Başkan Adayı olacağını açıkladığı son ana kadar…
Çünkü bu seçim; partiler arası bir yarışmaya değil, partnerler arası bir yarışmaya tanıklık edecek.
Bu yarışta Alaattin Köseler’in, münferit bir kaç itiraz dışında MHP ve kendi kadroları ile çok daha rahat kazanacağını ve Beykoz’u çok daha özgür, diyetsiz ve en az prangalarla yönetebileceğini düşünüyorum.
