Basit bir beyin fırtınası yapalım;
31 Mart seçimlerinde AK Parti-MHP ittifakının karşısında, CHP-İP-HDP ve SP’den oluşan bir ittifak var doğru mu?
Bu ittifakta HDP’nin gönlünü yapabilmek için çok önemli noktalara, direkt ya da dolaylı olarak PKK ve DHKPC ile iltisaklı elemanlar(!), hem de seçilebilecek noktalara monte edildi mi? Evet!
Ankara, İstanbul, İzmir gibi çok çok önemli ve stratejik şehirlerin ve ilçelerinin meclis üyesi listelerine terör geçmişi kesinleşmiş olan böyle yüzlerce tip yerleştirildi mi? Bu da evet!
AK Parti-MHP ittifakının karşısında yer alan bu kirli ittifakın tek ortak noktasının bu ittifaka seçim kaybettirmek olduğu da doğru mu? Bu da evet!
İçerde bütün bunlar olurken, tarihinin en büyük Dolar operasyonu İngiltere üzerinden seçime bir hafta kala başlatıldı mı? Merkez Bankası’nın doğru hamleleriyle başaramadılar ama evet!
Şimdi gelelim sonuçlara?
Pazar akşamı bu ittifak başarmış olsun. Başta İstanbul ve Ankara birçok Büyükşehir ve ilçeleri de dâhil CHP-İP-HDP-SP ittifakı seçimi kazanmış olsun.
Ne olacak Pazartesi günü?
Belediyelerde başta taşeron ve sözleşmeliler tamamının iş akitleri derhal feshedilecek. Öyle ya bu kadar CHP’liyi, HDP’liyi, İP ve SP’liyi bir yerde istihdam edeceksiniz değil mi?
Terör destekçi tiplerin başkan yardımcısı, daire başkanı gibi önemli pozisyonlarda göreve geldiğini düşünün. Bütün projeler durdurulur. Paralar doğru dağa… Sadece bunla kalırlar mı? Tabi ki hayır! Nerede bir PKK’lı, FETÖ’cü alçak varsa belediye kadrolarına doldurulacak elbette!
Sonra mı?
Sırayla ve korkunç bir hızla milli olan her şey, sokak isimleri bile yavaş ve sistematik bir şekilde değiştirilip kendi ideolojilerine uygun hale getirilecek.
Bizi biz yapan ahlaki değerlerimize yapacakları sözde kültür-sanat etkinlikleriyle adeta savaş açacaklar. Önüne gelene içki ruhsatı vererek ruhsuz, uyuşuk ve sarhoş bir toplum oluşturacaklar.
Apo, sözde Kürdistan terimleri normalleştirilecek. Eşcinsellik, LGBT, üçüncü cins veya cinsiyetsiz toplum gibi sapıklıklar topluma cilalanarak empoze edilecek ve zamanla normalleştirilecek.
Sonra mı? Sonra sıra camilere, Kur’an’a, bayrağa gelecek paşam...
Bir de bakmışız ki: Aaa! O da ne Güneydoğu’yu tartışmaya başlamışız…
Bu işi geçmişte böyle başarmışlardı. Yol aynı yol, yöntem aynı yöntem!
Bu beka meselesi değilse bana bekanın ne olduğunu biri tarif etsin!
Aklımızı başımıza toplayalım. Bir kaç ciğersiz müptezel yüzünden AK Parti’ye, Erdoğan’a sırtımızı dönmeyelim.
Dövecek diz, ağlayacak omuz bulamayız!