Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN
Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN

Dostumuz; Mum Çiçeği

Oturma odamızda bir “mum çiçeği” var. Yaklaşık 35 yıldır bizimle beraber bu arkadaş. Biz ev değiştirdikçe o da mekan değiştirdi. Erzurum da başladı dostluğumuz. Sonra Kütahya ve nihayet son durak İstanbul. Gerçi son durak mıdır? Onu Allah bilir! Tamı tamına sekiz ev gördü bizimle birlikte. Bu arada onu iyice tanıdım diyebilirim.

Mum çiçeği tam bir ev bitkisidir. Ev kedisi gibi bir şey. Odanın bir köşesine, direkt güneş ışığı vurmayan ama aydınlık bir pencere yakınına koyarsanız zamanla büyüyerek tavana kadar o köşeyi kaplar. Esas çiçek açtığında görmek lazım. Bir noktadan çıkıp şemsiyenin telleri gibi açılan göz alıcı çiçekler. Yaprakların arasından fırlamış ve 'bizi de görün' der gibi. Adeta tebessüm ediyorlar. Kimin namına?

Yapraklarının sayıca çok olması ve aynı zamanda yüksek klorofil yoğunluğuna sahip olması sebebiyle fotosentez kapasitesi oldukça yüksektir. Bu sayede oturma odanıza koyacağınız bir mum çiçeği sizin havaya verdiğiniz CO2 i emip O2 e çevirerek geri verir. Böylece odanın sürekli oksijenlenmesini sağlar. Ayrıca yapraklarında su depoladığından sık sulanmaya ihtiyaç duymaz. Yazın tatile gittiğinizde bir ay kadar susuzluğa dayanabilir.

Mum çiçeği, kalın yapraklı fakat ince ruhlu bir yaratılışa sahiptir. İçinizden ”nasıl yani!” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü bir kalıba sokulmaya, hele itilip kakılmaya hiç gelmez. Yoksa size küser ve aksini yapar. Bunu nereden mi biliyorum? Ondan aldığım derslerden.

Her sene yaz aylarında çiçek açan dostumuz bu sene adetini bozdu. Nisan başında açtı. Gece yatsı ezanı civarında koku salmaya başlıyor. Sabaha kadar devam ediyor. Oturma odasından salona kadar evin her tarafına yayılıyor koku. Ama ne hoş bir koku!  “Anlatılmaz yaşanır” derler ya. İşte o cinsten.

Nisan ayı sonuna kadar bizi kokulandırdıktan sonra her fani gibi çiçekleri solmaya başladı. Önceki yıllardan biliyorum. Çiçekler kuruyup dökülünce parkelerin üzerinde birikiyor ve temizlemek gerekiyordu. Sorun değil, seve seve temizliyorduk.

Bu sefer çiçeklerin tamamı solduktan sonra, kuruyup dökülmesine fırsat vermeden, elimle koparıp alayım dedim. Yerden temizleme zahmeti olmasın diye. Sen misin bunu yapan! Bana küstü sanki.

Ne mi oldu? Çiçekleri solduktan bir ay kadar sonra bir gece onun kokusu geldi burnumuza. Ama baktığımızda dostumuzun üzerinde çiçek filan görünmüyordu. Şaşırmıştık. Nereden geliyordu bu hoş koku!

Dostumuzun yanına iyice yaklaşıp dikkatlice baktığımda fark ettim durumu. Meğer tekrar çiçek açmış. Ama bu kez çiçeklerini yapraklarının altına gizlemişti. Bana ders veriyordu sanki. Çiçeklerime dokunma diyordu.  Tamam dedim solsa dahi bir daha koparmam.

Geçenlerde birkaç tane sürgün verdi dostumuz. Sürgünlerden birisi diğerlerine göre daha hızlı büyüyerek boşluğa doğru uzuyordu. Fakat ince uzun olduğundan ağırlığını kaldıramıyor ve aşağıya doğru sarkıyordu. Ben de yardım edeyim dedim. Sürgünün ucundan kaldırıp çok sayıdaki gövdelerin arasından çapraz biçimde geçirerek dolama yaptım. Ancak bir süre sonra sürgün bu cendereden kurtularak kendini tekrar boşluğa saldı.

Ne yaptıysam onu gövdelerin arasında kendi belirlediğim pozisyonda durdurmaya muvaffak olamadım. Her seferinde kurtulup aşağıya sarktı. Sonra sürgünün ucunu dolama yapmadan sadece iki gövdenin arasından bir defa geçirip bir yaprağın kenarına tutturarak bu şekilde serbest bıraktım. O buna razı oldu. Şimdi kendi yolunu tayin etti. Annesinin beline sarılarak büyümesine devam ediyor.

Bu dersler bana “Akla kapı açıp iradeyi elden almamak” prensibini hatırlattı. Mum çiçeğinin bu davranışı insan fıtratının bir özelliğini de düşündürdü. İnsanlara bir şeyi iyi de olsa zorla kabul ettirmeye çalıştığınızda veya kaldıramayacağı iyiliklerde bulunduğunuzda aksiyle karşılık vermek gibi bir durum sergiledikleri malumdur.

Sessiz konuşan dostum sanki bana hal diliyle; “Beni bir kalıba girmeye zorlama! Bana sadece yolumu göster, gerisine karışma” diyordu. 

Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN
Prof. Dr. İsmail KOCAÇALIŞKAN HAKKINDA

İsmail Kocaçalışkan, Akademik, Bilim, Doğa Bilimleri kategorilerinde eserler yazmış bir yazardır. Başlıca kitapları alfabetik sırayla; Bitkiler Bize Neler Söyler?, Biyoistatistik, Doku ve Hücre Kültürü Teknikleri olarak sayılabilir. İsmail Kocaçalışkan kitapları; LP Akademi Yayınları, Nobel Akademik Yayıncılık aracılığıyla kitapseverlerle buluşmuştur. İsmail Kocaçalışkan tarafından yazılan son kitap "Biyoistatistik", Nobel Akademik Yayıncılık tarafından okurların beğenisine sunulmuştur. E-posta: [email protected] Eğitim Bilgileri Doktora, Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi / Fen Bilimleri Enstitüsü, Moleküler Biyoloji Ve Genetik, Türkiye 2010 - Devam Ediyor Araştırma Alanları Yaşam Bilimleri, Bitki Biyolojisi, Bitki Fizyolojisi, Temel Bilimler Yönetilen Tezler Bursa Uludağ'ın Arabis drabiformis Boiss., Aubrieta olympica ve Erodium sibthorpianum Boiss. subsp.sibthorpianum endemik bitki türlerinin doku kültürü yöntemleriyle çoğaltılması, Ceviz yaprak özütleri ve juglon’un bazı mikroorganizmalar üzerine etkileri, Juglon’un kavun ve hıyarda bazı fizyolojik, biyokimyasal ve anatomik parametreler üzerine etkisi, Dormansi kırıcı yöntemlerin yabancı ot tohumları üzerine etkileri, Çam fidelerinin büyümesi üzerinde bazı süs bitkilerinin allelopatik etkileri, Çeşitli şiddetteki gök gürültüsü seslerinin tohum çimlenmesi üzerine etkileri, Juglon’un hıyar fidelerinde protein ve enzim parametreleri üzerine etkisi, Ceviz yapraklarından mevsimsel olarak elde edilen özütlerin tohum çimlenmesine etkileri, Juglon’un kavun fidelerinde protein ve enzim parametreleri üzerine etkisi, Kozalaklı bitkilerde amonyum ve nitrat beslenmesinin kozalaklı bitkilerde büyüme üzerine etkilerinin karşılaştırılması, Kütahya kaplıca sularının tohum çimlenmesi üzerine etkileri, Saponin’in buğday tohumlarının çimlenmesi üzerine olan etkilerinin polifenol oksidaz ve amilaz aktiviteleriyle ilişkisi, Çeşitli çözücülerde hazırlanmış ceviz yaprak özütlerinin tohum çimlenmesi ve fide büyümesi üzerine etkileri, Bazı allelokimyasal maddelerin Kütahya yöresinde yaygın yabancı otlar üzerine herbisit etkileri, YTÜ Davutpaşa Kampüsü Fen Edebiyat Fakültesi avlusundaki çamların kurumasında çimlerin allelopatik rolünün araştırılması, Ceviz yapraklarında Juglon ve toplam fenolik madde miktarlarındaki mevsimsel değişimin belirlenmesi, Düşük sıcaklık stresinin kışlık buğday ve karalahana yapraklarında çözünebilir ve apoplastik proteinler ile prolin ve klorofil üzerine etkileri, Fenolik allelokimyasalların mikroorganizmalar üzerine etkileri, Ceviz yaprak özütlerinin bazı tohumların çimlenmesi üzerine allelopatik etkileri, Yonca özütlerinin çimlenme üzerine allelopatik etkileri, Bitkilerin tuz stresine toleransında prolin'in fizyolojik rolü ve öneminin doku kültürü şartlarında araştırılması, Büyümeyi düzenleyici maddelerin bazı bitkilerde soğuğa dayanıklılık üzerine etkileri, Bazı tohumların çimlenmesi sırasında polifenol oksidaz enzim aktivitesindeki değişmeler,

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER