Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 01/01/1970 Son günceleme: 21/12/2012 23:11
  • 50.534

İstiklal mücadelesi içinde düşmanla savaşmış olmak Mustafa Kemal Paşa için peynir ekmek yemek kadar kolay…

Asıl işin zor tarafı, Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren Amasya bildirisi, Sivas ve Erzurum Kongreleri sürecinde milli mücadele bilincinin oluşturulması doğrultusundaki çabalarında neler çektiğini bir kendisi ve bir de yüce Allah bilir.    

         O dönemlerde ülkenin bir ucundan diğer ucuna kadar halk, yüzyıllardan beri padişah iradesi ve buyruğu altında yaşam alışkanlığı içinde idi. Padişah Vahdettin ise, topları saraya çevrilmiş savaş gemilerinin ve işgalci İngiliz’lerin tehdidi altındaki şartlarda kıpırdayacak durumda değildi. Halkın padişah iradesi ve buyruğuna bağlılıktaki en saf ve temiz duyguları, düşman işgali karşısında vatanın kurtuluşu için çare olmaktan çıkmıştı. Mevcut şartlarda Mustafa Kemal Paşa padişah iradesi emir ve buyruğuna beslenen inançlara karşı çıkmadı. Bilakis İstiklal Savaşı’nın önünü açabilmek için bütün ulusu bir nokta etrafında derleyecek toplayacak milliyetçilik duygularının ön plana çıkartılmasını hedefledi. Buna bağlı olarak milli irade kavramı’nın oluşturulması doğrultusunda çaba sarf etti. Bu doğrultuda düşmanla savaşmaktan çok daha zor olan Erzurum ve Sivas Kongre’leri sürecindeki fikir planındaverilmesi gereken mücadeleyi öncelikli gördü.
 
Vaziyet Ve Manzarai Umumiye
 
        1919 yılının başlarından itibaren bir tarafta İstanbul fiili işgal altında iken diğer tarafta Ermeni’ler Kars ve Sarıkamış’a yerleşmeye çalışmaktadır. Pontus Rum çeteleri Samsun, Trabzon, Merzifon, Amasya ve Tokat yöreleri üzerinde hakimiyet kurma peşinde. Güney de Adana Fransız, Maraş, Antep ve Urfa İngiliz, Antalya ve Konya İtalya askeri kıtalarının işgali altında. Ege de ise Aydın’dan itibaren bir hafta içinde arka arkaya Turgutlu, Ayvalık, Tire ve Ödemiş Yunan Ordusunun eline geçmiş durumda. Hasım devletler Osmanlı Devleti’nin maddi ve manevi varlığına tecavüz halinde. Vatan süratle paylaşılmakta. Bütün bu gelişmeler karşısında İstanbul Hükümeti İngiliz tehdit ve baskısı altında kıpırdayacak durumda değil. Kaderine terk edilmiş durumdaki halk kendi başının çaresine bakmakla karşı karşıyadır.
 
Amasya bildirisi Erzurum ve Sivas Kongreler süreci
 
          Mustafa Kemal Paşa 19 Haziran 1919 günü Rauf Orbay ve Ali Fuat Paşa ile Amasya’da buluşurlar. Gecenin geç saatlerine kadar yapılan çalışmaların sonucunda hazırlanan bildiri;  
           (Vatanın ve milletin parçalanma tehlikesine karşı ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır) İfadeleri ile şekillenmiştir. Amasya bildirisi telgraf başındaki bütün komutanların olurları alındıktan sonra kolordu komutanlıklarına, vali ve mutasarrıflıklara bildirilir. Durumu dikkatle izleyen İngiliz’ler endişelenir. İngiliz Karadeniz Ordusu Başkomutanı General Milne tarafından Osmanlı Harbiye Nazırlığı’na gönderilen bir yazı ile Mustafa Kemal’in azledilmesi istenir. İstanbul Hükümeti ise 23 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’yı görevinden alır. Ayrıca valiliklere gönderdiği gizli emir ile hiç bir emir ve isteğinin yerine getirilmemesi istenir ve hakkında tutuklama kararı çıkartılır. Ancak görevinden alınma ve hakkında çıkartılan tutuklama kararının tebliği Mustafa Kemal Paşa’ya henüz ulaşmamıştır.
            Mustafa Kemal Paşa yapılacak ilk milli kongre için Sivas’tadır. O esnalarda İstanbul Hükümeti tarafından Mustafa Kemal Paşa’nın tutuklanması için görevlendirilen Elazığ Valisi Ali Galip Sivas Valisine baskı yapmaktadır. Durumu haber alan Mustafa Kemal Ali Galip’i odasına çağırtarak azarlar.
            Yapılacak ilk milli kongrenin Sivas’ta olması kararlaştırılmış ise de, delegelerin toplanması zaman alacağından 28 Haziran günü iki araçlık konvoy ile Sivas’tan hareket ederek beş günlük çok yorucu bir yolculuktan sonra 03 Temmuz’da Erzurum’a varır. 08 Temmuz günü görevinden alındığı ve hakkındaki tutuklama kararını Erzurum’da iken tebliğ alır. Aynı günün akşamı İstanbul Hükümeti’ne istifa ettiğini telgrafla bildirir. Mustafa Kemal artık sivil elbiselidir ve hakkında tutuklama kararı çıkartılan kişidir. 08 Temmuz gecesini sıkıntı ile geçirir. 09 Temmuz günü sabahı Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa bir bölük süvari ve kalabalık bir subay topluluğu ile ziyarete gelmiş, hakkında tutuklama kararı çıkan sivil elbiseli Mustafa Kemal Paşa’nın karşısında (Esas vaziyete geçerek emrinizdeyiz Paşam. Ben, Subay ve Erlerim, Kolordum hepimiz emrinizdeyiz) der.
           İşte o an İstiklal Savaşı adına dönüm noktası olmuş ve bu aşamadan itibaren halk iradesinin egemen kılınması doğrulusunda kongreler hazırlık süreci başlatılmıştır.
          23 Temmuz 1919 günü açılan ve çeşitli illerden 54 delegenin katıldığı Erzurum Kongresi
07 Ağustos 1919 günü sona erer. Kongre sonuç bildirisi şöyle dir;
          (Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elazığ, Van, Bitlis, Trabzon, Samsun Sancağı birbirinden ayrılmaz bütündür. Her türlü işgale karşı yurtlarını birlikte savunurlar. Tüm ulusu temsil edecek Millet Meclisi hemen toplantıya çağırılmalıdır)
           Kongre kararları, vilayetlere, mutasarrıflara, komutanlara, Müdafaayı Hukuk Merkezlerine telgraflarla bildirilir ve halka duyurulur.
           Mustafa Kemal Paşa Sivas’ta yapılacak kongre için 29 Ağustos 1919 Cuma günü Erzurum’dan Sivas’a doğru yola çıkar. Beş ilden gelen delegeler Sivas’ta toplanmış ve hazırdırlar. Ancak kongre tehdit altındadır. Kaybedecek vakit yoktur. Erzincan boğaz geçidinde pusu kurulacağı ihbarı karşısında arabalardan inilip silahlı çatışmaya girilmesi göze alınarak konvoy yoluna devam eder. Vaktin gecikmeye tahammülü yoktur. Bu esnada Damat Ferit Paşa Sivas Kongresi’nin dağıtılması için Ali Galip’i Sivas Vali’liğine atar, şifreli telgrafta Elazığ’daki aşiretlerden 100 – 150 kişilik birlik kurması, ansızın kongrenin basılıp dağıtılması, oradakilerin tutuklanıp İstanbul’a gönderilmeleri istenir. Elazığ Vali’si Ali Galip aldığı şifreli telgraf üzerine Malatya’ya gelmiş, oradaki aşiretleri kışkırtarak Sivas üzerine yürüme hazırlığı içindedir. İstanbul Elazığ telgraf hattı Sivas’tan geçtiği için Mustafa Kemal Paşa durumu öğrenir ve Elazığ’daki Piyade Alayı’na bildirir. Elazığ’daki birlikler tarafından yakalanacağını anlayan Ali Galip Kahta dolaylarına kaçarak izini kaybettirir. Kongrenin engellenmesi sadece İstanbul Hükümeti’nden kaynaklanmış değildir. Aynı zamanda Milli İrade bilinci’nin oluşmasından son derecede endişe eden Fransız’lar kongrenin engellenmesi için Sivas Vali’si Reşit Paşa’yı baskı ve tehdit altında bulundurmaktadır.
           Tüm tehdit, suikast ve engellemelere rağmen, beş ilden 31 delegenin katıldığı, 04 Eylül 1919’da başlayıp 11 Eylül 1919’da sona eren. Sivas Kongresi sonuç bildiriminde; Vatanın Bütünlüğü, İstiklali Tamlık, Milli Hâkimiyet ilkeleri benimsenmiş, (Vatanın ve milletin parçalanma tehlikesine karşı ulusun bağımsızlığını yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır) ifadeleri yer almaktadır.
            Nihayet dört aylık fikirsel plandaki mücadele sonucunda gün ışığına kavuşan kader birliği, milliyetçilik ve milli irade kavramları, ülkenin çıkış yoluna ışık tutucu olur. Bu sayede, irili ufaklı Cemiyetlerin Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Cemiyeti olarak tek merkez halinde birleştirilmeleri, bölgesel çete savaşlarından düzenli ordu’ya geçilmesi ve nihayet bütün bu gelişmelerin sayesinde İstiklal Savaşı’nın önünün açılması mümkün olabilmiştir. Bağımsızlık uğruna yüz binlerce şehit verdiğimiz İstiklal Savaşı’ndan sonra bu günlere gelebilmek kolay olmamıştır.
           Evet, Mustafa Kemal Paşa’nın İstiklal Savaşı’nın önünü açabilmek için Samsun’a ayak bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren kongreler sürecinin tamamlandığı 11 Eylül 1919 tarihine kadar geçen dört aylık fikirsel plandaki mücadele süreci içinde neler çektiğini bir tek kendisi ve bir de yüce Allah bilir. Nihayet şu bir gerçektir ki Mustafa Kemal Paşa bizlere sadece bu dört aylık süre için helalliğini versin yeter. Hoşça kalınız.
           Kaynak: (Gazi Mustafa Kemal’in 1938 baskılı Nutuk Kitabı ve İbrahim Artuç imzalı Yeniden Doğuş Cilt: 1)
Yazarın Yazıları