Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 01/01/1970 Son günceleme: 13/04/2013 00:11
  • 19.663

Gazetemizin bana nasip olan köşesinde, yurdumuzun her yanındaki güzel insanlarımızı ve ulusal kimliğimizin muhteşem görkemini siz sevgili okurlarımızla paylaşım içinde olmanın mutluluğu içindeyim.

Ancak vatanın ve milletin bütünlüğünü tehdit altında gördüğüm ve endişe ettiğim şimdiki şartlar karşısında bazen ülkemize ait o güzelim konu başlıklarının dışına çıkarak ortak sorumluluğumuzu gerektiren konulara değinmek zorunda kalıyorum. Açıklamasını yaptığım sebeple bu sayıdaki yazımı Doğu ve Güneydoğu’daki kardeşlerimize hitaben açık mektuba ayırmış bulunmaktayım.

 
Böl yönet yöntemi
 
Sömürgen devletlerin, göz diktikleri mazlum ülkelere ait yer altı yer üstü kaynaklarını ellerine geçirebilmek için çeşitli yöntemlere başvurduklarını ve en başta Böl Yönet yöntemini uyguladıkları  bilinmektedir. Bu doğrultuda yıllardan beri halkı (Alevi Sünni) diye kamplara ayırdılar. (Sağ Sol) diye bu ülkenin gençlerini birbirine kırdırdılar. Şimdi de sömürgenler etnik köken kışkırtmacılığı ile  (Türk Kürt) ayırımı yaparak ülke halkını bölme uğraşı içindedirler.
 
Bizler aynı kültürün insanlarıyız
 
Aynı dil ve etnik kökene sahip olunsa dahi, farklı kültürlere sahip olan toplulukların ancak  bitişik yaşayabilecekleri fakat iç içe kaynaşmış bir toplum olamayacakları çok açıktır. Bizler ise, ülkemizin bir ucundan diğer ucuna kadar, örf adet gelenekleri, yaşama sevinci ve hayata bağlılık duyguları ile aynı kültürün insanları olarak, ortak bir bütün halinde yaşayan kaynaşmış bir toplumuz.  
 
Sevgili Doğu ve Güneydoğu’lu kardeşlerim
 
Ben sizleri geleneksel konukseverliğinizden tanıyorum. Ben sizleri hasmından kaçarken evinize sığınan düşmanınıza sahip çıkan mertliğinizden tanıyorum. Ben sizleri, büyüklere saygısından, usta çırak ilişkisine varana kadar kültür ve geleneklerin genç kuşaklara aktarıldığı sıra gecelerinizden tanıyorum. Ben sizleri mahalli sanatçılarınızla dokuz sekiz aksak usul halk musiki dehanızdan tanıyorum. Nihayet ben sizleri Dünya’ya örnek ortak kültürümüzün görkemli bir bölümü olarak tanıyorum. Bizler bir uçtan bir uca kadar ayırımsız ülkemizin aşığı insanlarız.
 
Ben Karadeniz’liyim ve ülkemizin bütününün aşığıyım.
 
Bir Karadeniz’li olarak, Ağrı’nın Koçaklama’sının gururuna vardım. Bitlis Garzani, Ağır Kovenk ve Diyarıbakır Halayı’nınheyecan ve dinamizmini yaşadım. Elazığ oyunlarının incelik ve estetiğini özüme sindirdim. Harput Kültürü ile gurur duydum. Yer sofralarınızın konuğu oldum. Sohbetlerinize katıldım. Ülkemizin bir ucundan diğer ucuna kadar Trakya, Ege İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu halkı ile iç içe oldum. Bizlerin aynı bütünlüğün güzel insanları olduğumuzu gördüm.
 
Şimdi ise kaynaklarımızı ele geçirme pususu içinde olan sömürgenler, bizi birbirimize kırdırma ve bölme oyunu içindedirler. Bu oyunu bozmak hepimize düşmektedir. Bu toprakların insanlarıyız. Bizi bölmelerine ve bizi birbirimizden ayırmalarına izin vermeyiniz kardeşim.
Yazarın Yazıları