Ekrem VANLI
  • 12/09/2018 Son günceleme: 12/09/2018 19:54
  • 11.861

DNA’ın işlevi; alfabedeki harflerin sırasının bir kelime oluşturmak üzere kullanılması gibi, bir DNA dizilimindeki bazlarının sırası, hücrelerin dilinde hücrelerin proteinleri nasıl yapacağını söyleyen genleri oluşturur. Diğer bir nükleik asit olan ribonükleik asit (RNA), DNA'dan genetik bilgiyi proteinlere dönüştürür. DNA üzerindeki genlerden protein sentezlenmesiyle hücreyi yönetir.

DNA molekülleri çok uzundur. Bu nedenle doğru paketleme olmadan hücrelere sığamazlar. Hücrelere sığması için DNA, kromozom dediğimiz yapıları oluşturmak üzere katlanır. Her kromozom tek bir DNA molekülü içerir. İnsanların hücre çekirdeğinin içinde bulunan 23 çift kromozom vardır. Yani insanların hücreleri 2n = 46 kromozomludur. Bütün vücut hücrelerinde bu kromozomlar aynıdır.

İnsan DNA'sı yaklaşık 3 milyar baza sahiptir ve bu bazların yüzde 99'undan fazlası tüm insanlarda aynıdır. İnsanlar arasındaki genetik farklar çok az miktarda bazın farklı dizilmesiyle ortaya çıkar.

Bir pirinç tanesi üzerine en çok ne kadar yazı yazabilirsiniz? Belki birkaç harf, belki de bir iki kelime... Peki, pirinçten defalarca küçük bir hücrede ciltler dolusu yazı bulunduğunu biliyor musunuz? Evet, insan hücresinin çekirdeğindeki tek bir molekülde tam 1 milyon sayfa yazı yazılıdır.

İnsanın anne karnındaki ve doğumundan sonraki gelişmelerin hepsi önceden belirlenmiş bir program çerçevesinde düzenlenir. Allah, biz daha anne karnında yeni döllenmiş bir yumurta hücresi halinde iken, ileride sahip olacağımız bütün özellikler belirlemiş ve bir düzen içinde DNA'larımıza yerleştirmiştir. Otuz yaşına geldiğimizde sahip olacağımız boy, renk, yüz şekli gibi bütün özelliklerimiz döllendiğimiz andan itibaren başlangıç hücremizin çekirdeğinde kodlanmıştır.

DNA'daki bu bilgiler, vücuttaki binlerce farklı olayı ve sistemi de kontrol eder. Örneğin, insanın tansiyonunun düşük, yüksek veya normal olması bile DNA'daki bilgilere bağlıdır.

DNA, bilgisayarlarda kullanılan mikroçiplere benzetilebilir. Ancak şunu hatırlatmalıyız ki, insan zekâsının asırlardır edindiği bilgi birikimi ve yıllar süren çabaları sonucunda geliştirdiği bu son teknoloji bile daha tek bir hücre çekirdeğinin bilgi saklama kapasitesinin çok uzağındadır.

DNA tasarımındaki üstün akıl, bu molekülü meydana getiren atomlarda değildir. Akıl eserde değil, o eseri yaratanda bulunur. En gelişmiş bilgisayar bile, onu en ince ayrıntısına dek tasarlayan, onu çalıştıracak programları yazıp ona yükleyen ve kullanan bir akıl ve zekanın ürünüdür.

DNA'da kayıtlı bulunan bu bilgi çok muazzamdır. Öyle ki, gözle görülmeyen tek bir DNA molekülünde tam bir milyon ansiklopedi sayfasını dolduracak miktarda bilgi bulunur. Burada sözünü ettiğimiz bir bilgisayar veya kütüphane değil, yalnızca protein, yağ ve su moleküllerinden oluşan, milimetreden 100 kat daha küçük bir küptür. Bu küçücük parçanın içinde, değil milyonlarca bilgi, tek bir bilginin var olması ve onun bu bilgiyi muhafaza etmesi bile son derece muhteşem bir mucizedir.

DNA'daki bilgi, A, T, G ve C harflerinden oluşan bir alfabeyle kodlanmıştır. Her harf, "nükleotid" adı verilen dört özel bazdan birini temsil eder. Bu bazların yüz milyonlarcası, anlamlı bir sıralama ile üst üste dizilerek DNA molekülünü oluştururlar. İnsan DNA'sı 46 ciltlik bir kitaba benzetilecek olursa, ciltler kromozomlara, sayfalar da genlere benzetilebilir. İnsan DNA'sında toplam 3 milyar nükleotid bulunur.

Her bir gen özel bir görevle yükümlüdür. Genlerde nükleotidlerin dizilimi son derece önemlidir. Eğer bu harflerin düzeninde çok ufak bir bozulma olsaydı, kulağınız karnınızda yer alır ya da gözleriniz topuklarınızda bulunabilirdi. Elleriniz sırtınıza yapışmış olarak doğabilir, yaşamınızı sakat bir bedenle sürdürmek zorunda kalabilirdiniz. Milyarlarca nükleotidin DNA'da hatasız şekilde dizilmiş olması tesadüf kelimesini anlamsız kılar. DNA'daki kusursuz dizilim ancak özel bir yaratılışın sonucudur. Hiç şüphesiz, bu yaratılış üstün güç sahibi olan Allah'a aittir.

Yazarın Yazıları