Her ne kadar ana iştigal alanımız spor olsa da biz de bu ülkenin bir evladı, bireyi olarak herkesin yaşadığı sıkıntıları görüyor ve bazı anlarda da yaşamıyor değiliz.
Tamam, sportif anlamda yoğun bir haber akışımız hem web sitemizde hem de gazetemizde çıkmakta ama yaşananlardan etkilenmeyen bir kitle de spor camiası olmakta. En basit hesaplama ile her maç öncesinde koliler ile alınan ve kullanılan suların maliyetini hesaplamak yeterli…
Kulüpler gerçekten zor bir durumda öte yandan kulüplerin kullandığı bazı halı saha tesisleri ile ilgili konu da sürüncemede kalmaya devam ediyor. Kurumlar arası diyaloglar gerçekleşse de bir türlü rayına oturmayan bir hal var.
Konunun her iki yönündeki muhataplarını dinlediğinizde, açıklamalarını takip ettiğinizde her iki tarafa da hak verilecek taraflar var. Biri diyor ki bu tesisin bakımı, elektrik, su giderlerini ben karşılayacağım normalde ballı lokma kadayıfı olacak bir durum…
Diğer taraf demekte ki bu işte sanki farklı bir niyet var, zamana hepimizi buradan atacaklar, tesise tabiri caizse çökecekler! Peki, bu tesisi kim yaptırmış kulüplere? Beykoz Belediyesi muhtarlar bırakmış ki resmi bir devir, kullanım sözleşmesi ise bildiğim kadarı ile yok… İşte olay burada kilitleniyor gibi sanki…
Belediye Burasını ben yaptım mahalle gençliğine, çocuklarına katkı için, şimdi bir resmiyete kavuşturalım, hem kötü mü giderlerinizi, bakımlarını da karşılayacağım demekte… Diğer taraf biz elektrik, suyumuz ödeyemeyecek isek zaten bu işi soyunmazdık, buraya da masraf yapmayın boş yere demekte…
Konu yapılan onca toplantı ve ikili görüşmelere karşın halen daha neden anlaşılamamış, neden orta yol bulunamamış hayret ki hayret… Konunun İstanbul’un diğer ilçelerindeki örneklerine bakmak da gerekli diye düşünmekteyim…
