Dikkat, ABD’NİN Köpeği kadar değerin olmaz

Evime giderken, ABD’Lİ bir asker önümü kesti, sert bir tavırla:

“GÜVENLİ BÖLGE, GEÇEMEZSİN” dedi.  

-Benim evim burada, ben de Milletvekiliyim. Her gün buradan gelip gidiyorum. İzin verin de geçeyim. Dedim. O asker:

-Irak Cumhurbaşkanı da olsan, geçemezsin!

-Yokmu bir çaresi? Dedim. “Üst aramasından sonra belki!” ..dedi.

-Arayın o zaman… ABD Askeri: “Çok Yorgunum, KÖPEK arasın.” ..dedi.

Sinirden patlayacak gibi oldum, fakat yine:

-Tamam, getir de arasın… ..dedim. ASKER gitti ve tekrar geri geldi.

-KÖPEK uyuyor, uyanmasını bekleyeceksin!.. ..dedi.

• İşte bu acı hatırasını anlatan, o Iraklı Milletvekili bizlere sesleniyor:

-HÜR ÜLKENİN DEĞERİNİ BİL. YOKSA ABD’NİN KÖPEGİ KADAR DEĞERİN OLMAZ…

***

Bu olaydan ders ve ibret alalım:

Son aylarda ve son günlerde, ana muhalefetin akıl hocaları olan DIŞ ŞER GÜÇLER, 15 Temmuz 2016 FETÖ DARBE GİRİŞİMİNDEN sonra, tekrar güzel ülkemizi İşgâl denemelerine giriştiler.

Maalesef, çeşitli vaatlerle ağızlarına bal çalarak, bu senaryolarını Ana Muhalefete ve şürekâsına uygulatıyorlar.

Bazı ana muhalefet Milletvekillerinin de itiraflarıyla; İBB Başkanının ağır suçları, kendi yandaşları tarafından ifşâ edildiğinden, bağımsız Yargı tarafından, kesinlikle Cezaevine gireceğini bildikleri için, bu senaryoyu uygulamaya koymuşlar.

İBB Başkanı ve ekibi tarafından; İhalelere Fesat karıştırmak, İhtikâr, Rüşvetçilik, Terör örgütüne yardım ve yataklık, Yolsuzluk, Çalma, Diplomada sahtekârlık vs. gibi suçlar, YILLARCA işlendikten sonra, üstelik kendi yandaşlarının itiraflarıyla ortaya çıkarılınca, konu saptırılarak, o senaryoyla başka mecralara çekiliyor.

Yani, bu gerçekleri “Cumhurbaşkanı; rakibinin önünü kesmek için yaptırıyor” havası verdirebilmek için, vs. iftiralarıyla saptırıyorlar.

Bunu da, kendi sözcüleri TV’DE itiraf ettiler…

Önceki seçimde “adayları yıpranmasın” gerekçesiyle son günlere kadar açıklamadıkları halde, bu çeçime tam 3 sene (1095 gün) varken; cezaevine mutlaka girecek olan kişiyi, Cumhurbaşkanı adayı gösteriyorlar.

Bu tuzakla, “bakın bunlar, bizim en güçlü Cumhurbaşkanı adayımızı engellemek için tutukluyorlar” iftiralarına sarılıyorlar.

Akılları sıra hem masum halka, hem de İÇ ve dış ŞER güçlere; Cezaevindeki kişinin ve kadrolarının, 35-40 sene cezayı gerektiren suçlarını ört-bas edeceklerini zannediyorlar.

Bu sinsi senaryo; Ülkemizi İŞGÂLCİ Devletlere şikâyet ederek, sözde adalet (!) aradıklarına, objektif bakılınca çok net anlaşılıyor. Çünkü taraftar bakanlar, bu sinsi olaylara KÖR bakıyorlar.

Kapı kapı dolaşıp Devletimizi şikâyet ettikleri o ülkeler: Maalesef, kesinlikle SÖMÜRGECİ ve İŞGÂLCİ ülkelerdir.

Kendilerine şikâyet edilen ülkelere çökmek ve işgâl etmek için bahane ararlar.

Kendi menfaatleri için, diğer ülkelerin hiçbir hayat hakkı YOKTUR. Meselâ Yemen gibi.

Coğrafi ve tabii zenginlikleri bakımından, hangi ülkeden menfaat umuyorlarsa, zerre kadar Hak, Hukuk, Adalet gözetmeksizin, o ülkelere çöreklenirler.

Veya sponsoru olurlar. (Irak, Filistin, GAZZE vb.)

Uzun yıllardan beri besledikleri Kurum ve kadrolar tarafından, kendilerine şikâyet ettirdikleri o ülkelerin, işgalleri artık hazır lokma gibidir.

Bu barbar ve işgallere doymayan ülkelerin, diğer en önemli ortak özellikleri ise İslâm ve Müslüman düşmanı olmalarıdır. Bu konuda çok daha iştahlı davranırlar.

Şu son günlerde ana muhalefet liderinin, akla ziyan ve çılgınca davranışlarının, çocukça TBMM kürsüsünde milyonlarca banknotları dökerek ŞOW yapmasının, aynı Netanyahu’nun oğlu gibi Ülkemizin Milli ürünlerini BOYKOTU, bu senaryonun bir parçası değilse NEDİR?

02.04.2025 Günü tüm ülkede, ‘Türk Petrol dâhil, ülkemizin tamamen YERLİ ürünlerine ve Muasır medeniyetleri geçme adına tüm kalkınma faaliyetlerine BOYKOT’ da bu vitesten atmışlığının tezahürüdür. Şükürler olsun ki, bu ihanet de tam bir fiyasko ile neticelendi.

Bu gün; Vatan, Millet, Bayrak, Cumhuriyet, Din, İman, Barış ve Hürriyet adına, bu gerçekleri kısaca hatırlatmış oldum. Asla basit bir siyaset adına DEĞİL…

Peki, bundan sonra ne olacak?

CEVAP:

1. Röportaj yapan Spikerin, “İmamoğlu’nun güzel bir icraatı var mı?” ..sorusuna; “Var tabi, Avrasya’yı yaptı, Marmaray’ı yaptı, Ayasofya’yı açtı” vs. cevap veren Mankurtlaştırılmış ve zombileşmiş bir kısım halkın, bu gerçekleri kabullenmesi hiç kolay olmayacak. Fakat taraftarlarından, basiretli olan %50’leri, kartlarını yırtıp atarak, başka partilere geçecekler.
2. Sn. Özel’in yaptıkları da aynı sebeplerden dolayı, aklıselim halk tarafından asla kabullenilmeyecek. Kısa bir zaman sonra bunca ihanetleri anlaşılarak, dilden dile, nesilden nesile, esefle ve nefretle anlatılacaktır… Vesselâm.

A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…