Dershaneler ve Sinsi OYUNLAR!

Kurbanlarla ve hizmetlere her türlü desteklerle bu cemaate azami katkıda bulunan bir kişi olduğum gibi, diğer yandan ise bu iktidara sadece % 34’lük denemeden sonraki icraatlarını gözlemleyerek, bu güzide halk gibi oy desteğini temkinli arttıran bir kişiliğe sahibim. İktidar partisine; artılarını veeksilerini değerlendirerek sürdürdüğüm oy desteğimden başka, hiçbir organik bağlantım da yoktur. Bu nedenlerle, bu konudaki değerlendirmelerim, ciddi araştırmalar sonucu ve tamamen ortadan olacaktır…

İç ve dış şer odakları tarafından; güzel ülkemizin Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir kararlılıkla ve hızla kalkınmasına ve bu güzide halkın da bu gidişata önce % 34’lük desteğini % 42’ye, sonra % 47’ye, şimdi de % 50 küsurlara çıkarmasına mutlaka bir çomak sokulması, yıllardan beri bekleniyordu. Çünkü bu olağanüstü müspet gelişmeler hazmedilemiyordu. Bu çomağı sokmak için de derin şer güçler tarafından yargı kullanılarak, bu partinin kapatılma girişimleri çok denendi, olmadı. Lâiklik ve Cumhuriyet (!) mitingleri denendi, olmadı…

Nur dershanelerine, yurtlarına ve ışık evlerine gizlice esrar-eroin veya silah sokularak, jandarma veya polis baskınlarıyla gözden düşürülmesi denendi, ferasetli kişilerce ifşâ ve itiraf edildiğinden fiyasko ile neticelendi, yani yine olmadı…

Şu anda müebbede v.d. ağır hapis cezalarına mahkûm olan ETÖ paşalarının ve diğer lâik subayların marifetleriyle Fatih camii bombalanarak, Yunan jetleri düşürülerek, ülke kaosa sürüklenerek, bu gelişmelerin sorumlusu (!) hükümetmiş gibi gösterilerek düşürülmek istendi, bu sinsi plânları inâyet-i İlâhi tarafından deşifre edildiğinden, yine olmadı…

Birkaç ağaç bahane edilerek düzenlenen GEZİ OLAYLARI, facebook, Twitter, kışkırtıcı medya, baronlar, v.s. örgütlenmeleriyle tüm ülke karıştırıldı, tavalar-tencereler, duran adamlar, barolar ve aktörler kullanıldı. Karşılarında akl-ı selim millet dimdik durduğundan, yine de olmadı. Hırslarından, “Dolmabahçe ofisinden, Kadıköy vapurlarındaki kadınları dikizleme” iftiralarına kadar alçaldılar, saçmaladılar, saldırdılar, yine olmadı, olmadı, olmadı…

Şimdi ise bu iktidarın en sadık (!) destekçileri olan en kalabalık bir cemaat ile hükümetin arasını açacak oyunlar ve sinsi tuzaklar kuruldu. Yâ hoca efendi veya Erdoğan bitirilmeliydi. En iyisi de bu muhafazakâr güçleri birbirilerine düşürmekti.2007 Yılından sonra kurt gövdenin içine girdi. Yani bu 5 yıllık süreçte, iktidarın güvenerek ve iyi niyetlerle aldığı cemaat mensubu bürokratlar, çok güçlü hâle geldiği için, şer güçler bu gücü kışkırtmayı hedef aldılar. Muvaffak da oldular. Mevcut bir dershane menfaatinin hükümetçe kısıtlanması çokça kaşınarak, o cemaatin TV, gazete, yazarçizerleri ve de öğretmenleri kışkırtıldı. İcraata karşı gaza getirilerek, akıl ve mantık devre dışı bırakıldı, ağızlar bozuldu, kılıçlar çekildi, ülkeye verilecek çok ciddi zararlar düşünülmeden salvolara başlandı. Bu cemaatin muhafazakâr kalemşorları; 11 yıl keyifle destekledikleri muhafazakâr bir iktidara, maalesef ulusalcılardan, lâiklerden, ETÖ yanlılarından, ırkçılardan, Gözcü v.b. gibi muhafazakâr düşmanlarından daha fazla zarar vermeye başladılar. Todays Zaman’da, bu iktidarı düşürme taktikleri bile batıya kopya verildi.Dershanelerin halka açtığı yaralar sebebiyle sadece Diyarbakır’da 1500, Bingöl’de 600 öğrenci velilerinin mahkemelik ve icralık olduğunu, (Bkz.2.) yani hükümetin tedbir yönünü bile göremez oldular veya görmek istemiyorlar.Başbakanın bir nevi İNADI imiş gibi gösteriyorlar. Ağızları sulanan muhalefete malzeme oluyorlar. Düne kadar bu cemaate ve liderine (FG) ağız dolusu söven muhalefetin merhametine (!) sığınıyorlar. Âdeta koalisyona hasret ETÖ ve şer güçler için çalışıyorlar! Kapatma olmadığı halde, dönüştürme programının dershane sektörüne vereceği zararı görüp, ülke gemisini koalisyonlara peşkeş çekme tehlikesini maalesef göremez oldular...

Şu anda iç ve dış şer güçler “HAH, İŞTE BU TUZAK TUTTU” dercesine ellerini ovuşturuyorlar. İşte bizleri ilgilendiren ve ziyadesiyle üzen, “eûzü billâhi mineşşeytâni, vessiyâseh” diyen bu cemaatin muhafazakâr kalemşorlarının ve bir kısım öğretmenlerin menfaat kaygılarıyla bu tuzağa düşmüş olmalarıdır. Ve daha sonra da gurur meselesi yapmaları nedeniyle dönememeleridir. Neticede;Suriye’deki fizikî enkaz görüntüleri gibi, ülkemizde manevi enkaz görüntülerine sebep olduklarını gördüklerinde, akıllarını başlarına almaları pek işe yaramayacak gibi gözüküyor. 75 Milyonu ETÖ kucağına düşürme vebalini, acaba buna sebep olanların vicdanları kaldırabilecek mi? Bu vebali göze alamayan cemaatin esnaf ve işçevreleri, cemaatten desteklerini mutlaka çekecekler. (İlk ültimatom aşağıdaki 6 no’lu LİNKTE...)

Niçin bu kanaatteyim? Çünkü çok araştırma yaptım ve binlerce öğretmenleriyle ve başka isimlerle dershane hizmetleri veren diğer muhafazakâr kurumların yöneticileriyle de görüşmeler yaptım. “Hükümetin bu tutumu size zarar vermiyor mu?” “Niçin sizler de bunlar gibi tepki göstermiyorsunuz?” Diye sorular sordum. Aldığımcevaplar çok ibretlik ve ilginçti:

-“Evet, bizlere de aynı zararlar olacak, fakat bunda ülkemizin ve halkın büyük bir kısmının menfaati var. Bir adaletsizliği önleme var. Onlar göz ardı edilemez. Bizler, bu değişime ayak uyduruncaya kadar belki bocalayacağız, fakat sonrası hayırlı olacak. Şayet, daha çok zarar etsek bile, ülkemize Yüce Rabbimizin bir nevî lütfu olan şu iktidara zarar verici oyunlara gelemeyiz! Bu nedenlerle bizler sineye çekiyoruz.” Diyorlar…

Muâviye savaşlarında olduğu gibi; Her iki tarafın da haklı yönleri olduğundan, bu konuda kanaat belirtmek istemezdim. Fakat diğer köşe yazılarımın altına“Dershaneleri yazsana hocam, no’ldu size :))” şeklinde alay vâri yorumlar aldığım için, bir çöküşe seyirci kalmamak için ve objektif bilgilere vesile olma adına bu konulara da girmek zorunda kaldım. Çünkü her iki taraf da kardeşlerimizdir. Bu konulara en güzel cevapları, konunun uzmanları zaten vermektedirler. Bizlerin fark edemediklerini ve karanlık yönleri onlar dile getirmişler. Daha geniş açıklama ve belgeler için, lütfen şu aşağıdaki linkleri açınız:

Yüce Rabbim bizleri ve tüm İslâm âlemini, ÂHİRZMAN FİTNESİNDEN muhafaza etsin…

NOT: Kasım sonu ORC Araştırma Şirketi’nin anketinde “Hükümetin dershanelerin dönüştürülmesine yönelik projesini destekliyor musunuz” sorusuna halkın yüzde 61.9 oranında “Evet”, cemaatlerin yüzde 75’i “Evet” dedi. İşte linki:http://www.internethaber.com/dershane-anketi-cok-konusulacak-611753h.htm?interstitial=true