Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 22/02/2023 Son günceleme: 22/02/2023 19:00
  • 6.595

Şubat ayı en kısa aylardan biri olsa da 6 Şubatta yaşanılanlar tarihin en uzun acısını yazdırdı. 10 şehir yok oldu. Tarihin ve medeniyetin taşıyıcısı olan birçok yer un ufak oldu.

Acımız büyük,  travmalarımız çok. Yattığımız yataktan utanır olduk.

Daha yaralar sarılmamışken, akbabalar üşüştü mekâna. Hırsızlık, yağmalama ve dahası. Klavye delikanlıları da iş başındaydı. Siyaset yapmak, prim kasmak için iftira atanlar, karalama kampanyaları yapanlar, ırkçı tutumlar sergileyenler...

İçlerindeki pisliği akıtmak için kargaşa bekleyenler görevinin başındaydı. İslam düşmanları, islamofobik akbabalar yine iş başındaydı. Öncelikle “sakallılar nerede" sloganlarıyla sosyal medya üzerinden provokasyonlara başvurdular. Sakallısı da oradaydı, vücudunda dövmelisi de oradaydı. Birçok dernek ve grup oradaydı. Gördüler yine de provokasyondan vazgeçmediler.

Ardından deprem bölgesine yollanan “mobil mescitler" islamofobik akbabaları çıldırttı. Enkaz altında saatlerce kurtarılmayı bekleyen teyze “başörtümü verin de çıkayım” derken bu hassasiyeti gösteren bir depremzede için bir ibadet alanı hem psikolojik hem fiziksel motivasyon olacaktır. Ayrıca mobil mescitler geceleri çadır olarak da kullanılacaktır. Bir kurumu, kişiyi göndermediği ile eleştirenleri gördük de yaptığı yardımdan ötürü eleştirmek ne akıllara ne vicdanlara sığar.  

Deprem bölgesindeki çocukların da motivasyona, oyuna ihtiyacı vardır. Aleyna Tilki, Sefo deprem bölgesindeki çocuklarla oyunlar oynayıp depremzede çocukları kısa sürelik de olsa gülümsetmeyi başardı. Birçok kişi bu durumu alkışladı takdir etti ben de takdir ediyorum fakat aynı özeni, aynı tavrı diyanet gösterdiğinde islamofobik akbabalar bu durumu eleştirdi. Eleştirenler arasında eğitimciler de vardı ki o eğitimciler benim meslektaşım olamaz. Diyanet 4- 6 yaş kuran kursu öğretmenlerinden gönüllü olanları deprem bölgelerine gönderdi. Bu öğretmenler anaokulu öğretmenliği eğitimi almış ya da muhakkak pedagojik formasyona sahip eğitimciler olmakla birlikte deprem bölgesindeki çocuklara boyama, el becerisi etkinlikleri yapmak ve çocuklarla oyunlar oynamak için oradaydı. “ Diyanet 4- 6 yaş kuran kursu” tabelasını gören akbabalar bunu da eleştirdi dururlar mı hiç.

Bu yazıyı yazma maksadım körü körüne kurumları ya da kişileri korumak değil aksine körü körüne cehalet ile yapılan eleştirilere mani olup bu tarz motive edici yardımların baltalanmasını önlemeye çalışmaktır.

Muhafazakârların deprem bölgesinde olmasına tepki gösterenler Hristiyan Misyonerlerin deprem bölgesinde  “isa sizin yanınızda, İslam yeterli değil” yazılı kâğıtlar dağıtmasına da karşı çıktılar mı. Yalova depreminde bölgeye ev kilisesi kuran misyonerler şimdi de deprem bölgesinde peki bu duruma da tepki koyacak mısınız?

 

Yazarın Yazıları