Bilgehan Murat MİNİÇ
  • 12/08/2015 Son günceleme: 12/08/2015 15:27
  • 45.306

Arapların meşhur bir sözü varmış; “El mücerribu la yücerribu” yani “ Denenmiş denenmez”. Herhalde Yüce ve Şanlı Peygamberimizin (s.a.v) “ Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz” Hadis-i Şerifini duyduktan sonra söylemişledir bu sözü…

İşin şakası bir yana yerel seçimlerle yatıp kalktığımız bugünlerde, milletimizin önüne seçenek diye sunulan isimlere bakınca, bu iki söz üzerinde birkaç kelam etmek gerekiyor. Çünkü görünen manzara o ki, ne iktidarın nede muhalefetin millete seyrettirecekleri filmler 5 – 10 yıl evvelkilerden farklı değil.

 Özellikle Beykoz da iktidar ve muhalefetin, daha önce seçim kaybetmiş, tabir caizse halk tarafından hizmetleri kabul görmemiş isimlerle Beykozlunun karşısına çıkmaları bence kabul edilebilir değil. Diğerlerinin ise; “Beykoz’un sorunlarını biliyoruz, biz daha iyi yol yaparız, biz daha iyi asfalt dökeriz, ecr-i misil mülkiyet” gibi klişe laflardan başka söyleyecekleri bir şeyleri yok her zaman ki gibi…

İktidar partisi adayını değiştirerek zaten başarısız olduğu gerçeğini kabul etti. Yok eğer başarılı iseler neden başkan adaylarını değiştirdiklerini açıklamaları lazım. Üstelik önce temayül yoklaması yaptırıp, sonrada temayülde kendi partililerinin kararına saygı göstermeyenlerin Beykozlulara ne kadar saygı göstereceği de meçhul…

Bence ana muhalefetin en büyük zaafı yıllardır süre gelen CHP geleneğinden bir isim yerine geçtiğimiz dönem son dakika manevralarıyla transfer edip Beykoz da seçim kaybetmiş bir isimle tekrar seçime girmesi. Beykozluların solu ne kadar destekleyeceği ise ayrı bir muamma… Tek şansları AKP karşıtlarının en güçlü muhalif psikolojisiyle CHP ye oy vermesi…

Müzmin muhalifliğe aday ikinci parti MHP de durum pek farklı değil. Türk milliyetçiliğini ,  Mesudiye milliyetçiliği ile birleştirenlerin Beykoz a ne verebileceklerini milletimizin takdirine bırakıyoruz..Ustabaşı ile ilçe teşkilatı arasında esen soğuk rüzgarlar ise Beykoz’un her yerinde hissediliyor neredeyse.

İyi bir insan olarak tanıdığımız SP adayının ise durumu çok zor. Aynı görüşten geldikleri diğer ağabeyleri adayken ona verilen oylar kendi tabanı tarafından boşa gider sayılacağı için yine medyaları dolduran Milli Görüşçüler sandıktan AKP ye oy vereceklerdir.

Aslında geriye dönüp baktığımızda, bütün hepsi yıllarca TBMM de temsil edilmelerine rağmen Beykozlunun sorunlarını hiç orada konuşulurken duymadık. Sözün kısası hepsini ayrı ayrı denedik millet olarak ve bir fayda göremedik.

Şimdi kalkmışlar bizden bir beş yıl daha istiyorlar. Tıpkı Avrupa Yakası dizisinde ki Laz Uşağı gibi, “ Siz bize oyunuzu verin beş yılda çözeriz her şeyi, olmadı on yılda tamam, oda olmadı en kötü on beş yılda hiçbir probleminiz kalmayacak.”

Türkiye’yi yıllardır yönetip ( ya da yönetemeyip) dertlerimize derman olamayan, beş yılda bir yapılan halk günlerinde milleti hatırlayanları bizlerde hatırlayalım biraz. Hiçbirimiz maddi olarak beş yıl öncekinden iyi değiliz. Ama maşallah 16, 17 yaşındaki gençlerimiz Türkiye’nin sayılı iş adamları arasına girdiler bile.

Yani yıllardır her gelen iktidar kendi zenginlerini, kendi müteahhitlerini çıkardı ortaya. Hal böyle iken yıllardır millet için siyaset yapan Muhsin Yazıcıoğlu , BBP yi bu seçimde  “Büyük Aile” isimli bir proje ile çıkarıyor milletin karşısına.

Kısaca halkı belediye ile ortak eden, birlikte hareket etme şuuruyla vatandaşı tüketimden kara geçiren, sivil toplum kuruluşlarını bizzat Beykoz’un yönetimine ortak eden ve bütün ihalelerin herkes tarafından görülebileceği bir sistem” Büyük Aile”.

“Herkes asfalt yapabilir, yol yapabilir ama biz o yolda yürüyen insanları evlerine karnı tok göndeririz” sloganıyla, 7 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkan bu proje yıllardır millet için bir şey üretmeyenlere verilecek en güzel cevap aslında.

Okuyan her mantıklı insanın takdir ettiği bu proje karşısında bakalım diğer partiler ne gibi vaatler sunacaklar zaman gösterecek.

Gerçi “ Çarşambanın gelişi Perşembeden bellidir” demiş büyüklerimiz.

Uzun lafın kısası, 5 yılda bir söz sırası kendisine gelen milletimiz artık bir tercih yapmak zorunda. Ya yıllardır deneyip de sonra Ah ellerim kırılsaydı da oy vermeseydim dedikleri insanları, yani denenmişleri tekrar deneyecekler; ya da tertemiz kadrolarıyla ve mükemmel projesiyle BBP kadrolarına bu sefer görev verecekler.

Ya yıllardır defalarca ısırıldıkları delikten tekrar ısırılacaklar ya da bu sefer Muhsin Başkanı güçlendirelim artık deyip Türkiye’yi AKP ve CHP arasına sıkıştırılan siyaset çıkmazından kurtaracaklar.

Ne diyelim 29 Mart ta söz milletin. İyi düşünün bir sonra ki yerel seçim 5 yıl sonra…

Yazarın Yazıları