Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 21/10/2008 00:11
  • 29.126

Beykoz’un siyasi stratejistleri seçim değerlendirmesi yaparken veya seçimlerle ilgili hedef belirlerken, Beykoz’u bu zamana kadar hiçbir partinin veya kişinin iki kez üst üste kazanmadıklarından dem vururlar.

Bütün çıplaklığıyla ortada duran bir gerçek… Ama bu değerlendirmeleri yaparken, seçimlerde sürekli değişim isteyen ve bu değişimi gerçekleştiren halkın hiçbir partiyi ve kişiyi iki kere üst üste seçmemekle vermek istediği mesajı anlayamazlar… Çünkü işlerine gelmez.

Vatandaşın değişim talebi yalnızca siyasi anlamda gerçeğe dönüşür, çünkü siyaseti belirleme yetkisi vatandaşın kendisindedir… Ama, bugün bir çok kurum var ki, halka hizmet ettiğini söylerler, fakat halkın değişim talebine sağır kalırlar…

Türkiye’nin, her şeyi değiştirmeye çalışıp kendilerinin değiştirilmesine karşı gelen isimlerden çektiklerini görmek için dönüp bakıldığında hiç bir şey görmezsiniz… Çünkü geldikleri yolda arkalarından sadece karanlıkları sürüklemişlerdir.

Ülke genelinde bunun en canlı örneği, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Deniz Baykal’dır… 10. dönemini yaşıyor, 15 yıldır Genel Başkanlık koltuğunda oturuyor… Çünkü Genel Başkanları seçen kurultay delegeleri ona göre belirleniyor…

Genel Başkanlığı süresince partisini bir kez bile iktidara taşıyamayan Baykal, siyaset literatüründe adeta değişmez Genel Başkan olarak yerini muhafaza ediyor. Kim bilir, Baykal olmasa laiklik yara alacak, demokrasi elden gidecek, ülke satılacak yada bölünecek.

Bizde Beykoz halkı olarak kendilerinden başka her şeyi değiştiren Baykallarımızla, (pardon dostlarımızla) birlikte yaşamaya alıştık… Onları birer yönetici olarak değil de, sabit bir abide olarak görmeye başladık… İstersen görme yapacak bir şey yok… Bizim Baykallarımızda demokrasiyi dilinden düşürmüyor, halkı değişime teşvik ediyor, fakat değişim sırası kendilerine geldiğinde kıyametler kopuyor…

Tüketiciyi Koruma Derneği Beykoz Şube Başkanı Aysel Can Ekşi, tamam iyi bir hanımefendi diyecek sözümüz yok… Ama her gün Baykal’ı hatırlatıyor… O olmasa Beykoz’da tüketiciyi kim koruyacak? Her kongrede O tek başına liste başı. Kim bilir belki de birileri çıksa bırakacak ama kimse karşısına çıkmadığı için başkanlığa devam ediyor.

Kastamonulular Dernek Başkanı Mehmet Demir. KAS-DER’in değişmez Şube Başkanı. O da Beykoz’un, Kastamonu ayağında Baykal rolü üstlenmiş. O olmasa, Kastamonulular bugün ne halde olurdu kim bilir? Kastamonuluları Beykoz’da, bir sağdan bir soldan çekmelerine rağmen böldürmeden bir arada tutabiliyor. Helal olsun. Helal olsun ki sadece Kastamonuluları değil, pazarcıları da bir arada tutuyor. Pazarcılar Dernek Başkanı olarak da Baykal’ı oynuyor. Bir Ulus pazarı geldi, “çakma” dedi, kendini yerden yere vurdu, sonra tıpkı Baykal gibi yelkenleri suya indirdi. Mehmet Demir devam, Ulus pazarı devam. O da “durmak yok yola devam” diyen cinsten.

BEY-DER’in Başkanı Nuri Yeşilbaş. O da Beykoz’un Baykallarından. Derneği her kongrede arıların bal vermesi gibi, hizmet yerine muhalif dernekçi üretiyor. Derneğinden yeni dernekler doğuyor. Nuri Yeşilbaş inadına devam… O olmasa, Beykozlulara kim yardım edecek… Yerine geçmeyi başaran bir baba yiğit olursa bu yardımları yerine ulaştırabilecek mi? Fakir fukara belki de aç kalır.

Beykoz Vakfı Başkanı Şaban Tören. O bizim ağabeyimiz, biz ondan çok şey öğrendik onun sayesine mahkeme koridorlarıyla tanıştık.. Hayatımızda ilk kez bir hâkim gördük.  Sağ olsun.. Olsun olmasına da şu demokrasi havariliğini bıraksın… CHP’nin içinde, parti içi demokrasiden dem vurur, Beykoz Vakfı içinde kral maşallah. Yıllardır değişmez. Şaban Tören olmasa, Beykoz’un hali nice olurdu. Sayısını bile hesaplayamadığımız onca projeyi kim hayal edebilirdi? Hayal ettiği projelerden, bırakın hedefi tutmasını, akıllarda kalanı acaba hatırlayan var mı?

 
Beykoz Spor Kulübü dedin mi, dur… İyi düşün, Başkan Zeki Aksu. Çözebilene aşk olsun. O olmasa kulübün kapısına kilit vurulur. Kulübe başkanlık yapacak ikinci bir isim yok. Sitem doludur çünkü Beykoz’u temsil etmektedir… Bütün sitemlerine, bütün şikayetlerine rağmen geçtiğimiz gün 11. kez başkan seçildi. Beykoz Spor kongre üyeleri mahkum etmişler onu başkanlığa, ömür boyu ceza vermişler sanki. Basketbol takımı küme düşmüş hiç önemli değil. O yeni bir beyaz sayfa açar, yine devam.
 
Bunlar Beykoz’dan, değişmeyen tek şey değişim anlamındaki örnekler… Bunlar, Beykoz Belediye Başkanlığını her dönem başka bir partinin ve ismin kazandığına tanık olup dillendirenler arasında toplumun önündekiler…
 
İnsanların değişim istemeleri, sistemin ve demokrasinin varlık nedenidir. Değişimde, en az laiklik kadar önemlidir… Değişmez ve değiştirilmeye izin vermezsen başkalarının değişmesini isteme hakkını da kendinde görmemelisin…  
 
Sizi de siyasileri seçen halk seçmiş olsa acaba sonuç böyle mi olurdu?
Yazarın Yazıları