Dr. Hüseyin Atilla TÜYSÜZ
  • 26/01/2020 Son günceleme: 26/01/2020 15:01
  • 6.051

Yağda eriyen bir vitamindir. İnsan vücudunda da yapılabilir.

En önemli etkisi kalsiyum, fosfor ve kemik metabolizmasında rol almasıdır. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre D vitamininin metabolik sendromda (ortak genetik ve çevresel ortamlarda gelişen, bel çevresi kalınlığı, yüksek tansiyon, kan yağlarında bozulma, kan şekeri yüksekliği ile karakterize bir kardiyometabolik risk faktörleri demetidir.) etkili olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca kanser, enfeksiyon, otoimmun hastalıklar, kalp-damar hastalıkları ve şeker hastalığı dahil bir çok kronik hastalıkla ilişkisi olduğu belirlenmiştir.

Sanayileşmiş ülkeleri içeren dünyanın kuzey bölgelerinin bir çoğunda D vitamini yetersizliği yaygındır. İngiltere'de yapılan bir çalışmada kış-bahar dönemlerinde erişkinlerde %50'den fazla D vitamin yetersizliği, %16'sında da ciddi D vitamin eksiklik bulunmuştur. Ülkemizde Ankara bölgesinde yapılan çalışmada %51.8 yetersizlik, %20.7 ciddi eksiklik tespit edilmiştir.

D vitamini ince barsaktan emilir. Emilime safra asitleri yardımcı olur. Karaciğer ve yağ dokusunda depolanır.

Kaynakları bakımından farklı, yapı itibariyle birbirine benzeyen iki çeşit D vitamini vardır.

 Bitkilerden alınır, ciltte toplanır.

 Vücutta sentezlenir. Hayvansal kaynaklı besinler içinde alınır. ( En çok balık, karaciğer, balık yağı ve yumurta sarısında bulunur.) 

Süt D vitamini yönüyle zengin değildir. Deride yapılan veya diyetle alınan D vitamini aktif değildir. Önce karaciğerde, sonra böbreklerde bir dizi reaksiyon sonrası aktif hale dönüşmektedir.

* D vitamini miktarı 20 ng/ml altında bulunursa eksiklik, 

* 21-29 arasında ise yetersizlik kabul edilir.

* 30 üstü yeterlidir. (ideali 40-60 arasıdır.) 

* 150'den fazla ise D vitamini intoksikasyonu kabul edilmektedir. 

Eksikliğinde neler olur? 

Halsizlik, yorgunluk, depresyon, azalmış fiziksel aktivite, kemik kırığı riskinde artma, gündüz uykuya meyil ve kramplar görülebilir.

Eksiklik neden olur?

 Yetersiz beslenme, güneş ışığından yararlanamama, D vitamini emilimini engelleyen hastalıklar (çölyak, crohn hastalığı, kistik fibrobis ve obezite ameliyatları ), bazı kullanılan ilaçlar ve karaciğer-böbrek hastalıklarında görülür.

Kimlerde sık görülür?

Bebekler, çocuklar, yaşlılarda azalma sık görülür. Anne sütünde D vitamini çok azdır. Yaşlılarda çeşitli hastalıklar nedeniyle ve gıda alımı normal olsa dahi barsaktan emilimi azalır.

Kemik hastalığı olanlar, kas-iskelet sistemine ait şikayetleri bulunanlar, koyu renkliler, güneş ışığından yeterince yararlanamayanlar, yaşlılar, obezler, kortizon ve epilepsi ilacı kullananlar, emziren kadınlar, kısa aralıklarla hamile kalanlar D vitamini düzeylerini baktırmalıdırlar. D vitamini eksikliği için en riskli gruplar; 0-24 aylık bebekler, gençler, doğurganlık çağındaki kadınlar ve yaşlılardır.

Görevi ve Vücutta Üretimi

D vitamini; barsaktan kalsiyum ve fosfor emilimi, böbreklerden kalsiyum emilimini, immun sistem uyarılmasını, kemik oluşumu ve insülin üretiminin uyarılmasını etkiler.

Normalde insandaki D vitamininin %90 ile %95'i güneş ışınlarının etkisi ile deride yapılır. Haftada 2-3 kez el, yüz ve kollar, güneş koruyucu sürmeden 20-30 dakika direkt (tül, pencere arkası olmaksızın) güneş ışığına maruz bırakılmalıdır. Bu ihtiyaç için yeterli kabul edilmektedir. Yaşlılarda UV sonrası D vitamini yapılmasının, 30 yaş altına göre dörtte bir azaldığı gösterilmiştir.

Kullanımı ve Kullanım Dozları

Küçük bebeklere hemen 400 IU /gün başlanılmalı, 

1-70 arasına 600 IU / gün ve yaş üstüne 800 IU / gün desteği önerilmektedir. 

Malabsorbsiyon bozukluğunda, kortizon kullanımında, epilepsi ilaçları kullananlarda daha yüksek dozlar gerekebilir. 

D vitamini 20 ng/ml altında ise yükleme yap 

20-30 arası ise yükleme yok idame doz ver. 

Çocuklarda yükleme 2000 IU/gün veya haftada bir 50.000 IU ( 6 hafta ).

Erişkinde yükleme 6000 IU/gün veya haftada bir 50.000 IU ( 8 hafta ). 

Obez ve risklilerde haftada bir 100.000 IU 8 hafta kullanılmalıdır. 

Söylediğimiz 150 ng/ml toksik sınırdır. Bu düzeyde kalsiyum yüksekliği, uykuya eğilim, sık idrara çıkma, nörolojik belirtiler, hipertansiyon, bulantı/kusma, kaşıntı, böbrek yetmezliği görülebilir. Gebelerde D vitamini yüklemesi fetusa zarar verebilir.

Ülkemizde çeşitli nedenlerle güneş ışınlarından yeterince faydalanım sağlanamamaktadır. Bundan dolayı D vitamini eksikliği/yetersizliği yaygın görülmektedir. D vitamininden zenginleştirilmiş yiyecekler veya D vitamini destek tedavisi almasında fayda vardır.

Kış mevsiminin sürdüğü şu günlerde herkese güneşli ve mutlu günler dilerim. Kalın sağlıcakla...

Yazarın Yazıları