Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Çöplere atılan bebeklerin haykırışları 2

>DEVAM>>Üç sayı önceki yazımızda, çöp konteynerlerine atılan o masum bebeklerin, özellikle ve çoğunlukla karma liselerde, gayrimeşru ilişkiler ve gizli doğurmalar sebebiyle olduğunu, kaynaklarıyla, adresleriyle ve resmî belgeleriyle ispat etmiştik.

 

Hatta bir karma lisedeki Okul Müdürü tarafından, rögarların tıkanma sebebinin prezervatifler sebebiyle olduğunun itirafını, canlı şahidiyle anlatmıştık.

Çocuk sahibi olabilmek için yıllarca ve milyonlarca lira harcandığı şu zamanda, şu bebek cinayetlerinin üç ana sebebinin olduğunu belirterek, ilk ana sebebinin maalesef KARMA LİSELER olduğunu da belgeleriyle izah etmiştik.

Bu yazımızda ise diğer iki sebebi ele alıp, sizlerle birlikte değerlendireceğiz.

2. Sebep, HAK DİN’DEN YOKSUN EĞİTİM SİSTEMİ: Herkesçe malumdur ki; ilk yıllarda Mektep, Medreseler ve Din eğitimlerinin atölyeleri olan tekke ve Zaviyeler de kapatıldıktan sonra, tüm eğitim kurumlarımızda Yüce Dinimizi çağrıştıran ifadeler bile yasaklanmıştı.

Dindar ailelerin, kendi evlerinde Din, iman ve Kur’ânı öğretmeleri bile yasaklanmıştı. Yakalananlar, Jandarma baskılarıyla yakalanıp, korku salmak için aylarca işkenceler çektirilerek ya komalara sokularak, tanınmaz halde evlerinin önlerine bırakılıyor veya cenazeleri fâili meçhullerde kalıyordu.

Böylece uzun yıllarca Yüce Dinden yoksun, ezansız, ciddi baskılar altında bir esaret hayatı yaşatıldı. Hatta “Şapka giymedi diye adam asır mı?” dediği için bir kadın bile (Bkz. Şalcı bacı), veya “Şapka giymedikleri” vs. basit bahanelerle, binlerce Din ve İslâm âlimleri cami avlularında asıldıktan sonra okullarımız, DİN, İMAN ve ALLAH’DAN yoksun bırakıldı.

Bu devlet baskıları, 1950’lerde kısmen sona erdiyse de eğitim sistemini düzeltmek için gerçekte müdahale etmeye, asla muktedir olunamadı. Hatta sadece “Ezan-ı orijinal lisanına çevirdiği” gerekçesiyle, fakat başka uyduruk bahanelerle, Askerî ihtilalle, Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşları maalesef idam edildiler.

Bu vesayet baskıları her 10 senede bir Askerî darbelerle devam ettirildiğinden ve iktidarların da bu baskılarla korkutulup sindirildiğinden, eğitim sistemimize hâlâ doğru dürüst bir Din eğitimini bırakınız, Yüce Yaratıcının icraatlarını ört-bas eden eğitimlere(!) devam edildi. Bu gün bile Yüce Rabbimizin icraatları, fiilleri ve tecellileri; akılsız, şuursuz, cansız, ruhsuz atomlara, TABİATA ve TESADÜFLERE havale edilerek körpe zihinlere inançsızlık zerk ediliyor.

İnançlı ailelerin evlâtlarının bir kısmı bile, çoğunluğa uyularak, Allah inancından yoksun olarak hayata atılıyor. Din, İman ve Allah inancından yoksun olan genç nesil ise Polisin veya yöneticilerin görmedikleri her yeri ve her mekânı, CÜRÜM işlemeye müsait görüyorlar.

Normal hayatta böyle olduğu gibi, zemin müsait olduğu için karma okullarımızda da fırsat bulundukça, zina suçunu işleyebiliyorlar.

Son yıllarda her ne kadar azaltıldıysa da 02.11.2023’te bile, A.A. haberine göre, Kastamonu’da çöp konteynerinde yeni doğmuş bir erkek bebeği bulunması, üstelik de o bebeğin babasının(17) ve annesinin(16) Lise öğrencileri olduğunun kesinleşmesi, maalesef hâlâ neşter vurulmadığını gösteriyor.

3. Sebep, DEVLET OTORİTESİNİN ZAAFI: Yukarıdaki iki ana sebebe hâlâ bir NEŞTER vurulamaması, bir asra yakın yanlış yorumlanan lâiklik gölgesindeki eğitimlerle(!) yetişen muhalefetin çokluğu, LGBT’LERE bile resmiyet kazandırma vaatlerine varan baskıları sebebiyle, bugünkü devletimiz maalesef otorite zaafı yaşamaktadır.

DİĞER YANDAN: Uzun soluklu ciddi araştırmalarla, öğrencilerin üzerinde çok ciddi olumsuz etkileri ispatlanan karma eğitimin, ABD ve Batılı ülkeler tarafından terk edilmeye başlandığı ortaya çıktı. Yani tüm tezlerimiz doğrulanmış oldu. ABD’de 506 okulun 116’sında kız ve erkek öğrencileri ayrı bir şekilde okutulurken, 389’unda “sınıfları ayrı eğitim” işleniyor. ABD’deki 84 üniversite ise sadece kız öğrencilere eğitim veriyor.

Büyük bir ahlâkî buhranın eşiğinde kıvranan ve tuvaletlerini dahi ortak kullanım haline getirilen Danimarka'da bile okulların ayrıldığı ve Danimarka'nın, AB ülkeleri içerisinde karma eğitim zorunluluğunu ilk kaldıran ülkelerden olduğu dikkat çekiyor.

Almanya’da 2001 yılından bu yana karma eğitim ‘zorunluluğunun kaldırıldığı’ biliniyor. İngiltere’de de tek tip eğitim veren 400’ü aşkın eğitim kurumunun olduğu kaydedildi.

Avrupa Komisyonu’nun hazırladığı “Eğitim çıktılarında cinsiyet farkları: Avrupa’da Alınan Tedbirler ve Mevcut Durum” araştırması da tek tip (karma olmayan) okullarda okuyan kız öğrencilerin akademik başarısının daha yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. (Kaynaklar, Akit/Harun Sekmen. – Abdullah Yıldız 22.08.2023)

Japonya’da da 80 adet kadın üniversitesi bulunmaktadır. (maarifplatformu.com)

NOT: Ayrıca bu konuda Maarif Plâtformu organizesi ile bir araya gelen çok değerli bilim adamlarımızın hazırladığı “Karma Eğitim Tartışmalarına Pedagojik ve Bilimsel Bakış Çalıştay Raporu-1” yayınlandı(19 Temmuz 2023). Rapora göre, “karma eğitimde cinsel tacizler sanılandan çoktur. Almanya’daki okullarda kızların %50’si bedensel-cinsel tacize uğrarken, ABD’de her gün cinsel tacize uğrayanlar %39’dur. Sorun artık cinsel taciz boyutunu aşıp, cinsel tecavüze everilmiştir ki bu bir faciadır” denilmiştir… 

Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin de geçenlerde bu yaklaşım tarzını gündeme taşımıştır. Saygı ve muhabbetlerimle takdirlerinize sunuyorum. Vesselâm…

Ne bir savcı kalırdı, ne yargıç, ne de yasa.

Şu insanoğlu, önce kendini yargılasa. (C.N.oğlu.)

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER