Elif ÇELİK
  • 23/10/2020 Son günceleme: 23/10/2020 19:10
  • 4.517

Kış geliyor. Doğalgaz kullananlar için faturalar yine can yakacak. Kredi çekmek zorunda kalmış binlerce vatandaşımız var. Onlar da artık pandeminin etkilerini derinden hissetmeye başlayacak.

Anne olmanın, anaç olmanın bir gereği belki de ama benim kış deyince özellikle Beykoz'da hep çocuklar geliyor aklıma... Şimdi bu virüsten etkilenen aileler, çocuklarının tüm gereksinimlerini karşılayamadılar. Kışın üşüyecek çocuklar var Beykoz'da... Ayakkabısı olmayan, botu olmayan çocuklar var. Sırtına alacağı bir kabanı olmayan çocuklar var. İşte ben onları düşünüyorum.

Evinde tableti-interneti olmayan çocuklar da var. Derslerinden geride kalan ama içinde müthiş bir haklı hırs birikmiş çocuklar da var. Hepsine dokunmak keşke mümkün olsa... Ancak en azından 3'üne 5'ine ulaşmak çok mu zordur?

Muhtarlarımız iyi bilir böyle aileleri ve çocuklarını meselâ... Gelip muhtarlığa yardım istemeye bile utanan aileleri bulmak lâzım... Kaymakamlığa gidip çocuğu için bir şey istemeye çekinen kişileri bulmak lâzım... O ailelere, onları da incitmeden dokunmak lâzım...

Herkes ne kadar görevini yapıyor bilemiyorum. Belki Beykoz Kaymakamlığı son derece titiz davranıp, ihtiyaç sahiplerine hakkıyla ulaşıyordur. Belki Beykoz Belediyesi, hakkıyla bu dediğim kişilere ve çocuklarına dokunuyordur. Gerekten çok ama çok fazla ve kalabalık bir sivil toplum yapılanmamız var Beykoz'da... Belki onlar da ellerinden geleni yapıyorlardır.

Ancak biz yine de bunca derdin içinde merhametimizden bir parça Beykoz'un çocuklarına ikram edemez miyiz?

Rahmetli Yücel Çelikbilek'i hatırlıyorum meselâ... Sanırım Beykozlu çocuklar için bir yer açmıştı Tokatköy'de... Bayram öncesi giydiriyordu onları... Eşi Ayşe Hanımefendi de öyle... Çocuklar için zor durumda olan Beykozlular için çok asil işler yapmıştı. Şahsen de bir çok kez bir araya gelmiştik Ayşe Hanımla... Çok güzel bir enerjisi vardı. Şimdi de böyle mi devam ediyor Belediye'de işler emin değilim...

Şu Hac konusuna da yeri gelmişken bir değineyim:

Allah kabul etsin, Beykoz'da da vatandaşlarımız Hacca gittiler yıllarca... Ancak şimdi pandemi gerçeği var. Acaba Hacca gidemeyecek olan Beykozlular, biriktirdikleri paraları komşuları için onların çocukları için harcamayı düşünürler miydi? Ben şahsen böyle bir hareketi hem alkışlar hem de büyük bir özveri olarak nitelendirirdim. Düşünsenize? Hac gibi çok kutsal bir görevi yerine getiremiyor ancak Beykoz'da bir çocuğun belki de hayatını değiştiriyorsunuz. Bunun bir de topluca yapıldığını düşünün: Bir organizasyonla Müftülük ve Cami imamları bir araya geliyor, Hac parasını getirenleri kayda alıyor; hepsini kışlık giyecek olarak Beykoz'un ihtiyaç sahibi ailelerine ve çocuklarına dağıtıyor. Böyle bir iş Beykoz'un da sesinin duyulması açısından çok hoş bir görüntü vermez miydi?

Beykoz Müftülüğü Hac organizasyonu konusunda yetkin bir kurum değil mi ilçemizde? Bu yıl Hacca gidenler yerine gidemeyen kişilerle ilgili bir organizasyon yapsa güzel olmaz mı? Böyle bir organizasyon  diğer ilçelere ve hatta ülke geneline yayılsa; elde edilecek gelirle de çocuklara yardım edilse hoş olmaz mı?

Başlıkta da yazdığım gibi Beykozlu çocukların bu kış üşümesini hiç ama hiç istemiyorum. Bu yazımda da samimi bir şekilde tüm okurlarımla duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Umarım bir yararı olur.

Not: Güzel insan ve gazeteciliğin, köşe yazarlığının duayen isimlerinden Bekir Coşkun'u kaybetmenin hüznünü yaşadım. Aslında ülke olarak hepimiz yaşadık. Allah rahmet eylesin, ruhu şâdolsun.

Yazarın Yazıları