Melih PERÇİN
  • 09/08/2014 Son günceleme: 13/05/2011 00:11
  • 16.395

Günümüz dünyasında insan, ne yazık ki “üret ve tüket“ anlayışına mahkûm edilmiştir.

Bu anlayış kadına bir emtia gibi bakılmasına sebep olmuştur. 19.yüzyıl ortalarında vahşi kapitalizmin insafsızlığı karşısında isyan eden erkeklerin yerlerine, daha ucuza çalışabilecek ve erkeklere oranla daha uysal olması beklenen kadınların ve çocukların birden bire ekonomik hayatın içine çekilmesiyle başlayan bu süreç bugün değişik şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Çağımızda belki de en çok istismar edilenler kadınlar olmaktadır… Ekonomik hayatta kadınlar ürün reklamlarında çeşitli pazarlama teknikleri ile öne çıkartılmaktadır. İstismar edilen ve eleştirilecek kısım ise, kadının cinselliğinin öne çıkartılmasıdır…    

                                                           *

Şirketlerin amaçları için kadını bir emtia olarak kullanması bugünkü dünya düzeninde anlamak kolay olmasına karşın, kamu hizmeti veren belediyelerin bu reklamları para karşılığında umuma yansıtmalarını anlamak ise bir o kadar zor olsa gerek…

İstanbul’da son bir hafta içinde otobüs duraklarındaki panolarda ve çeşitli yerlere konulan reklam panolarında kadının cinsel sömürü olarak nasıl istismar edildiğini utanarak görmekteyiz.

Bir bikini reklamında ufacık bir yazı ile fiyatı ve firma ismi yazılırken kadının cinselliği ön plana çıkartılmış ne yazık ki her yerde gözümüzün içine sokulmuştur.

İsteyen istediğini, karşılığı olan parayı yatırdığı takdirde yapabilecek midir?...

1994 yılından beri İstanbul’u yöneten ve kendilerini muhafazakâr olarak tanımlayan kadrolara cinsel sömürüye alet olmak yakışmamıştır…

Biz o panoların yanından geçerken yüzümüz kızarırken, para karşılığında kadını alçaltan bu reklamlara izin verenler hakkında da  “paranın dini imanı yoktur” sözünü de insan düşünemeden edemiyor…

Yazık, çok yazık değil mi ?...

Selam ve dua ile…

Yazarın Yazıları