Geçtiğimiz günlerde CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Arzu Karayağız Öner ve CHP Beykoz Kadın Kolları Başkanı Eylem Sabırhoşgör Uzuner, KRT Haber Müdürü Çağlar Cilara'nın televizyon programına konuk oldu.

Burada, CHP Beykoz Kadın Kolları Başkanı Eylem Sabırhoşgör Uzuner hanımın mevcut gündemimizde olan idam konusundaki fikirlerini çok doğru ve dürüstçe ifade ettiğini önemseyip, buradan şahsına teşekkür etmek isterim.

Ne demiş hanımefendi; "İdamın kesinlikle yürürlükte olmasını istiyorum. Kadın cinayetleri, çocuk ve hayvan tecavüzleri için idamın kaçınılmaz son olmasını diliyorum. Bu benim gönlümden geçiyor. Bir insan bir insana istediği gibi tecavüz etme, öldürme, yok etme hakkını kendinde buluyorsa, onun karşılığında yok edilmeyi de göze almalı, çok ağır bir cezası olmalı. Kesinlikle ben bunu yapmamalıyım noktasına gelmeli." Bende bu bağlamda kendisinin vermiş olduğu beyanata sonuna kadar katılıyor ve destekliyorum…

Lakin genel başkanınız Kılıçdaroğlu ve partili milletvekilleriniz sizinle aynı düşence de, aynı fikirlerde değiller, maalesef. Neden maalesef diyorum; Geçtiğimiz günlerde Genel Başkanınızın Boolemberg News’e yaptığı açıklamada, İdam konusu Türkiye’de gündeme dahil edilirse, Türkiye tamamıyla batıdan uzaklaşır değerlendirmesinde bulunuyor. Burada Batıyla Türkiye’yi hangi paridigmalarla değerlendiriyor, onuda anlamış değilim açıkçası…

Batıdan uzaklaşırsak Türk ve Müslüman kimliğimizin mutasyona uğrayacağından şüphe ediyor herhalde. Bilumum böyle öngörüsü varsa şayet; 15 Temmuz gecesini hatırlayarak, batıya el pençe durmadan, hiçbir yardım beklemeden Fetö terör örgütünün hain girişimini millet olarak nasıl bertaraf ettiğimizi, kendisinin çok iyi idrak ettiğini sanıyordum ki;

Şahsının ulusal basına Boolemberg News’e; batı ve idam konusunda verdiği beyanatıyla, bu milletin ve kendi tabanındaki seçmeninin güvenini bir kez daha sarstığını bizlere kanıksatmış oldu ki, buradan CHP tavanıyla, tabanının idam konusunda farklı düşüncelere sahip oldukları anlaşılıyor.

Akabinde, Cumhuriyet Halk Partisi Beykoz İlçe Kadın Kolları Başkanı Eylem Sabırhoşgör, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı bir konuşmada; ‘Öleceksek adam gibi ölürüz, madam gibi’ değil cümlesine atıfta bulunarak "Her kendini adam zannedeni bir madam doğuruyor" dedi.

Bakınız; Eylem Hanım idam konusundaki söylemlerinizin her kelimesinin altına imza atarım. Zira bu madam konusunda, sizinle aynı düşünceleri paylaşmam mümkün değildir.. Nedeni ise Türkçe sözlüğünde madam’ın karşılığında Müslüman olmayan evli kadın vurgulanıyor. Dolayısıyla da beni ve benim gibi düşünen zihniyeti, ‘madam değil, Müslüman bir anne, doğurdu!’

Hatırlarsanız aylardan Nisan’dı sanırım. Sizin genel başkanınız, eski Aileden Sorumlu Devlet bakanı Sema Ramazanlıoğlu’na; Aileden Sorumlu Bakan birilerinin önüne yatmış vaziyette” diye CHP meclisinde gayrı ahlaki bir konuşma yapmıştı.

Bu çerçevede, bırakın CHP’li olmayı, yöneticisi olmayı, bir kadın olarak yazılı basın veya görsel basında genel başkanınıza yönelik bir kınamanız oldu mu? Hadi empati yapın bakalım. Aynı cümleleri size veya partinizin kadın mensuplarına söylenmiş olsa siz ne yapardınız? Nasıl bir psikolojiye bürünürdünüz?

Dolayısıyla ‘Öleceksek adam gibi ölürüz, madam gibi’ değil cümlesinde ki madam kelimesi mecazi anlamda kullanılan bir kelimedir. Cumhurbaşkanımız Tayyip bey’de Kuran-I Kerim kitabımız da vurgu yapılan, ‘Cennet anaların ayakları altındadır.’ Desturuyla büyümüş, hatta rahmetli annesinin ayaklarının altını öperken foto karelerine girmiştir. Bu meyanda da söylenecek söz; öküz altında buzağı aramanın anlamı yok.

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Yazıları