Malumunuz, yerel seçim süreci başladı. Her gün farklı bir aday adayını konuşuyoruz.
Haliyle AK Parti daha stratejik davranarak, neler olup bittiğini sıkı bir şekilde takip ediyor ki, başvuru süreci, AK Parti’de CHP'nin süreci tamamlamasından sonra başladı.
CHP'yi analiz ederken, öncelikle şunu söylemek isterim. İlçe Başkanı Aydın Düzgün'ün aday adayı olmaması bana göre Beykoz siyaseti için faydalı bir şey olmuştur. Şöyle ki, CHP'nin Aydın Düzgün'ü, Beykoz Belediye Başkan Adayı göstermeyeceğine adım gibi eminim. Aydın Düzgün, aday adaylığı için ilçe başkanlığından istifa etmesi durumunda ilçe başkanlığından da olacak, böylece Beykoz siyaseti renkli bir simasını kaybedecek.
CHP kulisleri Beykoz'da, Muammer Tonya'yı favori göstermeye çalışıyor. Muammer Tonya, Trabzonlu bir ailenin çocuğu olduğuna vurgu yapsa da, Beykoz'u iyi bilmediği için yerli bir profil çizemiyor. Muammer Tonya'ya oranla BEDES Başkanı Gülay Demirel daha yerli ve içten bir profil çiziyor. Ama maalesef Beykoz'un dağ gibi sorunlarını Gülay Demirel gibi zarif ve hassas bir insanın çözemeyeceğini herkes biliyor.
Bana göre, CHP'nin Beykoz'daki en favori adayı Coşkun Tosun'dur. Diğer aday adaylarına bakacak olursak, Gökhan Taneri Vural, Şevket Arıkan, Nafız Ünlü ve Devrim Altıntaş gibi isimler Beykoz'un içinde bulunduğu bu konjonktürde ipi göğüsleyebilecek gibi duramıyor.
Beykoz'da özlenen aday profili bir tek Coşkun Tosun'da gözüküyor. Belediyeciliği iyi bilen Coşkun Tosun, Beykoz'da her yerel seçimde sahaya sürülen bölgecilik anlamında da Karadenizli olması nedeniyle avantajlı gözüküyor.
Beykoz'da CHP'nin amacı seçime ortak olmaksa, en etkili ismin Coşkun Tosun olduğu yorumunu herkes yapıyor. Fakat Coşkun Tosun'un acemi bir siyasetçi olduğu maalesef anlaşılıyor.
Coşkun Tosun'un daveti üzerinde, yapmış olduğu programa katıldım. Orada birçok şeyi gözlemleme imkânım oldu. Coşkun Tosun'un ekibi iyi gibi gözüküyor, fakat tecrübesizliği hem Coşkun Tosun'un konuşmasına, hem de programın organizasyonuna yansıdı.
Salonda, Coşkun Tosun'un yıllarca biriktirdiği özlem yoktu. Beklenen coşku yoktu. Burhan Yıldırım türküleriyle partilileri coşturmaya çalışsa da, salondaki heyecan Coşkun Tosun'un adaylığını garantileyecek cinsten değildi.
Coşkun Tosun'un salona gireceği sırada sahne ile kapı arasında koordine bir türlü sağlanamadı. Salona eşi ve annesiyle birlikte giren Coşkun Tosun'un yüz ifadesi etrafını kuşatanlar sayesinde salona yansımadı. Coşkun Tosun'un salona girdikten sonra partililerin yanına giderek, temas kurması gerektiği yerde yerine oturması da bir olumsuzluk oldu.
Coşkun Tosun'un konuşmasını yorumlamak gerekirse, Hızır Yılmaz'a başsağlığı dileyerek başlaması ilk etapta bir derinlik mesajı verse de, konuşmanın sonrası öyle olmadı.
Sorunların çok olduğunu bunları sayarak zaman almayacağını söyledi. Fakat bolca vaatleriyle uzun bir konuşma yaptı. Coşkun Tosun’un vaatlerini bilinen CHP klasiği olarak yorumladığınızda, yapılması zor işler olarak görülüyor. Vaatlerin inandırıcılığı bana göre zayıftı, çünkü vaatlerin nereden kaynak temin edilerek yapılacağı açıklanmadı.
Birde konuşmasını yüksek bir ses tonuyla yapmış olması hem gerilmesine, hem terlemesine hem de dinleyiciyi yormasına neden oldu. Buda Coşkun Tosun'un olası aday olması durumunda çok zorlanabileceği yorumuna yol açtı.
Ama her şeye rağmen Coşkun Tosun'un tek başına salon toplantısıyla aday adaylığını açıklaması CHP adına iyi bir başlangıç oldu. Yine avantaj olarak nitelendirebileceğimiz bir başka durumsa Coşkun Tosun'a destek vermek için Beykoz'da çok değişik kesimlerin davete icabet etmesiydi. Buda Beykoz'da her kesimden oy alabileceğine yönelik açılan bir kapı oldu.
Bunun yanı sıra toplantı sonunda diğer aday adaylarıyla el ele partilileri selamlayarak, birlik beraberlik mesajı vermeleri kayda değer bir mesajdı.
