Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 05/03/2010 23:11
  • 20.740

Aslında bu yazımda, CHP hakkında, Mersin'de ‘hilafetin kaldırılışının yıldönümü’ nedeniyle toplanan bir grup CHP kadın kolları üyesinin çarşafları yırtarak eylem yapmaları sebebiyle, zehir zemberek şeyler yazmıştım.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın olaya gösterdiği tepki ile Mersin CHP Kadın Kolları Başkanı Havva Ongunsel'in görevinden istifa etmesi, nerdeyse bitirdiğim yazımın güme gitmesine sebebiyet verdi.

Bildiğiniz gibi, yerel seçimler öncesi, CHP’nin yaptığı çarşaf açılımı, toplumun değişik kesimlerince takdir edilmiş ama bunun bir seçim yatırımı olup olmadığı konusunda da zihinlerde şüpheler bırakmıştı. Yine de açılım, az da olsa, CHP’nin oylarına katkı yapmıştı.

Ben, ta o zaman, birileri dalga geçerek eleştirse de, CHP’nin bu açılımını, çok önemsediğimi söylemiştim. Çünkü siyasî partilerin, toplumun her katmanına hitap etmek zorunda oldukların belirtmiştim.

Burada aklıma gelmişken söyleyeyim. Çarşaf açılımı ile muhafazakâr tabana mesaj veren Sayın CHPlideri Deniz Baykal’ın, kalp damarına stent takılan Cüppeli Ahmet Hoca'yı (Ahmet Mahmut Ünlü) telefonla arayarak ‘Geçmiş olsun’ dileklerinde bulunması da gerçekten Türk demokrasisi adına çok önemli bir gelişmedir. Sayın Baykal bir parti lideridir. Seçmenine karşı sorumlu bir mevkidedir. Dolayısıyla partisini iktidara taşımakla görevlidir. Bu amaçla, toplumun her kesimiyle görüşebilir ve diyalog içine girebilir. Bundan daha doğal ne olabilir. Bu da demokrasinin gereğidir. Her ne kadar ayrı kutuplarda bulunsalar da, Cüppeli Ahmet Hoca da bir seçmendir, belirli bir halk kitlesini arkasından sürüklemektedir.  Yine bir parti başkanı olarak Sayın Baykal, Cüppeli ve cemaatinin oylarına da taliptir. Cemaatlere karşı sert duruşuyla bilinen Deniz Baykal'ın bu jesti, “CHP'nin Çarşamba açılımı” olarak yorumlansa da laikliğe falan da aykırı değildir.

Sayın Baykal’ı ve partisini, zaman zaman köşemizde eleştirdiğimiz gibi, bu sefer de, bu davranışı sebebiyle kutluyorum. Hep eleştirecek değiliz ya… Doğru yaptığında kutlamak da bizim görevimiz…

İşte, Sayın CHP Lideri Deniz Baykal ve partisi “Çarşaf Yırtma Olayı”nda da çok doğru bir tavır ortaya koymuştur. Eylemi organize eden kadınlarla ilgili derhal disiplin işlemi başlatılmasını isteyen Baykal, yaşanan olayın telafi edilmesi gerektiğini kaydetti. Mersin İl Yönetimi'nin Baykal'ın telefonu sonrasında Kadın Kolları Başkanı Havva Ongunsel'i disipline sevk ettiği bildirildi. Kısa bir süre sonra da Havva Ongunsel’in istifa haberi geldi. CHP , gayet kararlı bu tavrıyla, çarşaf açılımındaki samimiyetini göstermiş oldu.

Olayla ilgili, CHP milletvekillerinin görüşleri de açılımı tam anlamıyla destekler nitelikteydi. Olay esnasında, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Havva Ongunsel, “Aydınlık Türkiye için kara çarşafları yırtıp, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Atatürk'ün inkılâplarına sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.” demişti. Bu sözlerden rahatsızlık duyan CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, Ongunsel’e,“Bu devirde insanların kılık kıyafetiyle uğraşılır mı? Atatürk ilke ve devrimlerine böyle mi sahip çıkacağız?” diye cevap verdi. Çetin Soysal da “Cumhuriyet devrimleri çarşaf yırtarak korunmaz.” diyerek eylemi kınadı.

CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun da tepkisi sertti. “Bu olay, CHP'ye karşı bir provokasyondur.” görüşünü savunan Kılıçdaroğlu, kadınların kılık kıyafetinin günlük siyasetin bir parçası yapılmasını kabul edemeyeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bu tür yapay eylemler insan hakları ile bağdaşmaz.” ifadesini kullandı.

Yine seçim öncesi, BBP Genel Başkanı Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, CHP'nin Kur'an kursu açılımını övmüş ve şöyle demişti: “Hararetle destekliyorum. Mevsimlik bir açılım değilse çok faydalı.”Ben de, halk gibi, merhum Yazıcıoğlu ile aynı görüşteyim. Açılımlar mevsimlik olmamalıdır.

Çarşaf Olayı’nda, top yekün CHP kadrosu, muhafazakâr tabana açılımlarının mevsimlik olmadığı sınavını başarıyla geçmiştir. İnşallah, aynı başarı çizgisini hep devam ettirirler. İşte bu çizgi, ancak CHP’yi iktidara taşır. Yoksa, halkın kutsallarıyla barışamayan bir CHP , hep muhalefette, belki de baraj altında kalır.

Yazarın Yazıları