Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Cemaatler, tarikatlar ve bozuk kafalar

Son günlerde FETÖ ihanetini bahane göstererek, bazı bozuk kafalar, yani din ve maneviyat düşmanları “cemaatlerin de tarikatların de tamamı kapatılsın” gibi akıl dışı zırvalamalara başladılar.

Bu zırvalamalar karşısında aklıselim sahipleri elbette gülüp geçiyorlar veya “tek parti zihniyeti yine depreşti” diyerek lânet okuyorlar. Ancak safî zihinlerin ve masum akılların bir nebzecik dahi olsa bulanmaması için, bugün bu önemli konunun tahlilini yapacağız.

Önceleri bir cemaat görünümünde olan, hatta “bir nevi NUR CEMAATİ” zannedilen veya hâlen saf tabanı tarafından “dîne hizmet edildiği” sanılan şu FETÖ ihanetini, elbette fetö’cülerden ve tüm şer güçlerden ve de bu güçlü iktidardan kurtulmak isteyenlerden başka tasvip eden yok. Fakat bir cemaat görünümünde başlayarak, sinsice güzel ülkemizin tüm kurum ve birimlerinde konuşlanan bu hainlerin ihanetleri nedeniyle, diğer masum cemaat veya tarikatların da cezalandırılmalarını istemek, sadece bir din düşmanlığıdır. Ve de bu ihaneti fırsat zannederek inançlara ve mukaddesata kin kusmaktır.

Bu fırsatçı zavallılara, öncelikle şunları sormak lâzım:

  1. Bir sepet elmaların içinden sadece birkaç tane çürük elma çıktığında, siz tüm elmaları mı çöpe atıyorsunuz?… Elbette hâyır!
  2. Bu FETÖ, ordunun içinde de, Yargının içinde de, Milli Eğitimin içinde de var diye; tüm orduyu, tüm yargıyı ve tüm Milli eğitimi mi kapatmak gerekir?… (!?)
  3. Siz iktidar olsanız, bir hastanede usulsüzlük veya yolsuzluk yapıldı diye, tüm hastaneleri mi kapatacaksınız?… (!?)
  4. Bir lise veya üniversitede esrar, eroin veya ahlaksızlık arttı diye, tüm liseleri veya üniversiteleri mi kapatacaksınız?…  Bu bozuk kafaya göre, evet! Değil mi?
  5. Daha önceki tüm ihtilaller “laiklik ve Kemalizm adına” yapıldığına göre, hatta bunun adı da “yurtta sulh” (!) olduğuna göre,  acaba laiklik ve Kemalizm’i de mi yok etmek gerekir? .. Sizdeki bu tutarsız mantıkla gidilirse, elbette evet!…
  6. Hattâ, üzülerek arz ediyorum ki, Diyanet camiası içinde bile pek çok zırvalara imza atan, M.İ., A.B., A.K. vb. (bâtılı tasvir etmeme adına baş harfleriyle verdiğim birkaç) hoca kılıklı sızma adamlar da var. Onlar var diye diyaneti de mi kapatalım? Bu tek parti zihniyetinize göre canınıza minnet, değil mi?…

…Bu örnekler elbette çoğaltılabilir.

  • Eğer bu bozuk kafalar; Allah’a cc, öldükten sonra mutlaka dirilmeye ve mutlaka hesaba çekileceğimize birazcık inanmış olsalar, asla bu yanlışa düşmezlerdi.

İnanmamak; bu gerçeklere, yani öldükten tekrar dirilmeye, mahkeme-i Kübra’ya, Cennet veya Cehenneme asla engel değildir. Sadece Ebedî saadetlere ve Cennetlere engeldir. Oysa Yüce dînimizin bir gereği ve zenginliği olan ve insanların mizaçlarına, heyecanlarına, idrak kabiliyetlerine, iklim ve yöresel farklılıklarına göre şekillenen cemaatler ve tarikatlar, insanları yukarıda arz edilen gerçeklere göre yaşatan kurumlardır. İşte bu nedenlerle de çok çok önemli müesseselerdir ve kapatılması değil, arttırılması, desteklenmesi teşvik edilmesi gereklidir. Ancak, her şeyin istismarı da mümkün olduğundan, Kur’ân ve Sünnet esaslarına göre denetim altında tutulmalıdır. Şöyle ki:

  • Devletin bütünlüğünü korumak adına ölenlere ŞEHİD unvanı verilen Kur’ânda emredilen “devlete sadakat” yerine, FETÖ gibi İHANET tespit edilirse, sadece o cemaate gereken ceza verilebilir.
  • Kur’ânda emredilen ‘başkalarının mahremlerinden sakınmak’ yerine, FETÖ gibi mahremleri DİKİZLEMELER, bu videolarla şantajlar ve bu bilgileri tüm şer güçlere peşkeş çekmeler tespit edildiğinde, sadece o cemaate veya tarikata gereken ceza verilebilir.
  • Kur’ânda emredilen zekâtlar, kurbanlar veya diğer bağışların, ‘Kur’ândaki tariflerin’ yerine, FETÖ gibi gayri meşru yerlere harcandığı tespit edildiğinde, sadece o cemaate veya tarikata gereken ceza verilmelidir.
  • Kur’ânda emredilen ‘başkalarının hukukuna mutlak riâyet’ yerine, FETÖ gibi soru cevapları çalınarak yandaşlarına verilmeler ve masum, zekî, çalışkan talebelerin hukukuna tecavüzler tespit edildiğinde, sadece o cemaate veya tarikata gereken ceza verilmelidir. Çünkü lâiklikte bile tüm dînî inançlar ve faaliyetler koruma altındadır.

Yoksa “bütün cemaatlerde de tarikatlarda da aynı potansiyel var” endişesiyle, “cemaatlerin de tarikatların de tamamı kapatılsın” gibi zırvalar, kesinlikle yanlıştır. Her insanda “adam öldürme” potansiyeli de var, “tecavüz” potansiyeli de var, “hırsızlık veya gasp” potansiyeli de var diye, hiçbir kanuna göre, hiçbir kimse cezalandırılamaz.

İşte son günlerde FETÖ ihanetini bahane gösteren bu bozuk kafaların, yani din ve maneviyat düşmanlarının, kasıtlı olarak “cemaatlerin de tarikatların de hatta İslâm’a hizmet eden tüm müesseselerin tamamı kapatılsın” gibi akıl dışı zırvalamaları, böylesine saçmadır ve din düşmanlığını ve kinlerini kusmaktan ibarettir. Ve asla itibar edilememelidir… Vesselâm.

NOT: 1.) Cemaat'in lugavi manası; toplanmak, bağlanmak, buluşmak, vs. gibi genel anlamları taşır. Islatılahı manası ise, belirli bir akide üzerinde bütünleşmektir. Tarîkat ise lügatte “yol”, tarz, usul mânâlarına gelirTarîkatların esâsını Peygamberî tasavvuf bilgileri teşkil eder. Bu bilgilerininsanlara farklı şekillerde sunulmasından tarîkatlar meydana gelmiştir2.) Hak ve meşru Tarikatların ve Cemaatlerin önemi adına, öyle çok bilgi ve belgeler var ki, birkaç köşe yazısına değil, birkaç kitaplara bile sığdıramayız. Bu konuda özet bilgi için, Mektubat-SÖZ basım/627. Sayfada TELVÂT-I TİS’A bölümünü tavsiye ediyorum.

3.) Daha geniş bilgi için; Cemaatlerin ve Tarikatların ÖNEMİ ile ilgili takdire şâyân çalışmalar: http://www.risalehaber.com/akgunduzden-devlet-adamlarina-cemaat-tarikat-ve-feto-uyarilari-282776h.htm ..ve, http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/geliyorum-diyen-tehlike-laiklik-pompalaniyor-cemaatler-bombalaniyor-2030919 ..ve, http://www.risalehaber.com/cemaat-avcilari-18481yy.htm  (Dilediğiniz LİNKİ Kopyalayarak arama çubuğundan açınız.)

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER