Kader GÜR
  • 05/12/2015 Son günceleme: 05/12/2015 16:52
  • 10.599

Zaman zaman ters düştüğümüz durumlarda oldu. Ama siyaseten... Onun büyüklüğü, kişiliği ve liderlik kariyerini hiç bir zaman tartışmadık, tartıştırmadık...

 

İstese siyaseten çok farklı bir konumda da olabilirdi, ama o yereli, yani Beykoz'u tercih etti. Onunla birlikte siyasete girenler, Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında yer alanlar yıllarca önemli makamları, hatta bakanlıkları işgal etti... Ama onun gözü hiç bir zaman yükseklerde olmadı... O Beykoz halkıyla dertlenip, komşularıyla aynı kaderi yaşamak istedi.

250 bin nüfuslu Beykoz'da; hane yoktur ki, bir faydası olmasın, kimse yoktur ki; bir derdine Allah'ın izniyle çare bulamasın...  O aslında yaptığı iyilikleri, ateş düşen hanelerde yangınları nasıl söndürdüğünü kimsenin bilmesini istememiştir, bunun konuşulmasında da her zaman rahatsızlık duymuştur. 'Allah bilsin, bize yeter' düsturundadır.

Bana göre; hem siyaseten, hem aile babası, hem de toplumdaki ağabey konumuyla örnek bir insandır... Bununla birlikte Beykoz'a, Beykoz halkına yapmış olduğu hizmetlerle de saygıyı ve duayı fazlasıyla hak etmektedir.

Beykoz siyasetinin 30 yılına damga vuran ve adını altın harflerle yazdıran bir markadır Yücel Çelikbilek... Bu düşünceme katılırsınız, katılmazsınız... 35 yıldır Belediye olarak yönetilen Beykoz'un geldiği noktayı ve bundan sonra varacağı noktayı düşündüğünüzde ne kadar haklı olduğumu anlarsınız.

Çelikbilek Beykoz'da bir dengedir... Kurulduğu günden kısa bir süre sonra yapılan 3 Kasım 2002 Seçimleri'nde iktidara gelen AK Parti'nin, İstanbul'un diğer ilçelerine nazaran kavgasız, gürültüsüz bu günlere gelmesinde de Yücel Çelikbilek'in duruşunun büyük etkisi vardır.

Bu sayede AK Parti camiası içinde, zaman zaman rahatsızlıklar dile getirilse de, hiç bir zaman telafisi mümkün olmayan çatışmalar yaşanmadı desek yeridir...

Parti içi muhalefetin de çatışmaya meydan vermeden yanlışlara "dur" diyebiliyor olması ayrıca bir etkendir. Fakat gel gör ki, Mustafa Gürkan'ın İlçe Başkanlığı süreci Yücel Çelikbilek için talihsiz bir dönem olarak tarihe geçecektir.

Gürkan Beykoz'da kısa sürede kötü bir imaj oluşturmuş ve AK Parti'yi muhalefetin diline düşürmüştür. Haliyle bu durum Başkan Çelikbilek'i çok eminim ki haddinden fazla rahatsız etmiştir. 

Ben AK Parti'nin mevcut yönetimini beğenmediğimi ve muhalefet olduğumu daha önceleri defalarca söyledim. Bunun nedenlerini açıklarken de, kimseyi incitmemek için sırf hatıra binaen diplomatik bir üslup kullandım. Fakat bu üslubun mevcut ilçe yönetimi tarafından algılanamadığını ve görmemezlikten gelme numaralarıyla ört bas edilmeye çalışıldığını fark ettim.

Dolayısıyla bu üslubu değiştireceğimi yine bu köşede yazdım.

Mustafa Gürkan 29 Kasım 2014 günü yapılan kongrede AK Parti Beykoz İlçe Başkanı oldu. Olması gerektiği yönünde de ciddi kulisler yürütüldü. Bu kulisler yürütülürken de 'başka kim var ki?' Politikası yapıldı. Evet, doğru başka kim vardı ki, yoktu... Çünkü İlçe Başkanı olabilecek nitelikteki herkes bir şekilde, kimisi iftira ile kimisi de farklı ayak oyunlarıyla partinin dışına atılmıştı. Dolayısıyla meydan Mustafa Gürkan'a, etrafındaki çıkarcı ve menfaatçi takımına kaldı.

Bu konu üzerinde, seçim öncesi yaptığımız özel görüşmelerde de ifade ettiğim gibi samimiyetle duracağız. Kimin, partinin dışına nasıl atıldığını, tarafımıza ulaştığında bizzat belgeleriyle aydınlatacağız. 

Mustafa Gürkan, İlçe Başkanı seçildikten sonra, birçok eleştiriye rağmen 1 Kasım Seçimleri'ne kadar koltuğundan kalkmadı. Çünkü her hangi bir sorumluluk hissetmiyordu... 1 Kasım Seçimleri'nde de bir kaç ev ziyaretine zoraki gitmesinin nedeni de, seçim öncesi kendisiyle ilgili patlayan bir haberin oluşturduğu kötü imajı silme amacı taşıyordu.

Gürkan, İlçe Başkanı olduktan sonra AK Parti ile ilgili Beykoz'da iki bomba patladı ikisi de maalesef direkt Mustafa Gürkan ile ilgiliydi. Üstelik ikisi de anlata anlata bitiremediği SKM Başkanlığı dönemine aitti. Bu haberlerin ilki Gürkan’ın ne amaçla siyaset yaptığını ortaya koymaya yetmişken, diğer haber ise hiç risk alamadığının ve korkaklığının belgesi oldu.

Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde SKM Başkanı kendisi olmasına rağmen yapılan hukuksuzluğun başkasının üzerine yıkılması hangi ahlakla bağdaşıyor? Kendine güveniyorsa çıksın açıklama yapsın… Aslında Recep Tayyip Erdoğan’ın posterinin seçim yasakları bitmesine karşın kaldırılmamasından dolayı yargılanması onun için bir onur olurdu, o bu onuru kazanmak yerine suçu başkasına yıkarak bencilliğini ortaya koydu…   

Gürkan seçim sonrası da; hem teşekkür etmek, hem de kendisiyle ilgili oluşan kötü imajı silmek babında bir kaç toplantı daha yaptıysa da, adının karıştığı olayların hala tartışılması ve hala sokakta konuşuluyor olması toplantılarını ve gündem oluşturma çabalarını etkisizleştirdi.

Gürkan İlçe Başkanı seçildikten hemen sonra sokağa çıksaydı böyle olmayabilirdi... Ama olayların hemen ardından sırf imaj silmek için sokağa çıkması Beykoz halkı ve bazı dinamikler tarafından inandırıcı bulunmadı.

"Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz" deyimi belki de bu durumlar için söylenmişti.

Yazarın Yazıları