Talip ERCAN
  • 26/06/2018 Son günceleme: 26/06/2018 10:52
  • 7.029

Bugün yine sohpetimizdeki buluşmamıza, şarkılardan destek alacağız…

Evet dostlar, çocuk yetiştirmek eskiden adeta bir sanat ti... Doğumundan itibaren her anı takip edilirdi… Tabii Türkiye’de modernleşme süreci başlamadan önce 20-30 yıl öncesinde affedersiniz çocukların altına bağlanan değişik markaların "Çocuk bezleri" daha piyasaları istila etmemişti, o zamanki anneler beyaz bezler ile bağlama yapar, ardından yıkayıp defalarca kullanırdı.

Şimdilerde “Tak yapıştır, sök ayrıştır" yöntemi yoktu hani… Eee diyeceksiniz Kötü mü oldu şimdi her bütçeye göre çocuk bezleri var… Yok anlatmak istediğim aslında farklı “çocuk yetiştirmenin, büyütmenin" zorluğu babında idi o değindiğim bezler…

Aslında bu yazıyı yazmamdaki ana tema, en yakınımızdakiler dahil, çocuklara daha bebeklik çağlarında teslim edilen cep telefonları, tabletler ve ileriki yaşlarda laptoplar… Şu sıralar çocuğu ile otobüse binenlerden, bir metalik ses yankılanmakta…” Pazara gidelim bir tavuk alalım, pazara gidip bir tavuk alıp napalım…..” Muammer Sun’un sözlerini yazdığı çocuk şarkısında pazara gidip alınabilecek 4 hayvanın ikisinin yani tavuk ve horozun yenebileceği, köpek ve kedinin ise yenemeyeceği de anlatılmaktaydı. Yani şarkıyı derinlemesine incelediğinizde birçok mesaj veriliyor.

Peki ya tablet Ortamındaki hali ile sanal aleme geçiş yapan bu şarkı ve benzerlerini dinleyen çocuklar “ Neşeli mi neşeli !!!! “ olunca Anneler bir rahat ki sormayın gitsin…ilk ağlamada, ilk sızlamada o bebelere bu şarkıyı açıp "Aman nihayet sustu" diye sevinen anneler, bilmiyorlar ki ileriki yıllarda çok ellerini dizlerine vurup ah-vah çekecekler…

Zaten çocuklar körebe, birbirbir, aç kapıyı bezirganbaşı, yakan top, ebe, misket oynamadan sanal alemlerde büyümekte, bir de bu sorun çıktı ortaya…gün geçmiyor ki otobüse bindiğimizde annenin kucağındaki bebek ilk bağırmaya başladığında ya cep telefonundan, ya da tabletten bu şarkıyı açmadıklarına şahit olmayalım…

Yazım için yaptığım incelememde, konun hassasiyetine dikkatleri çeken ve uyaran bazı Psikologlar, bu davranışın çocuklarda konuşma ihtiyacına olumsuz etki ettiği görüşündeler. Çocuklar tablette ne zaman duracaklarını bilemezler, sanal bir alemin çocukları olup çıkmaktalar. Bunun bir ileri yaşında ise artık bir bağımlılık halini almakta bu konu, anne-babaların sözünden çok sanal alemde girdikleri sitelerden etkilenmelerinin önüne geçilememekte, demekte uzmanlar.

Evet, dostlar yukarıda anlatmaya çalıştığım konuyu Beykoz’dan da ayrı tutamayız…maalesef evinde anne-babalarının istediği bir bardak suyu bile getirmek istemeyen, çöp toplanma anlarında mutfaktaki çöpleri gidip 5-10 metre dışarı çıkıp sokağa bırakmayan, ya da konteynıra atmayan bir nesil var artık.

İşte bu yüzdendir ki sokağa çıkıldığında alt yaş grubu çocuklarında, ve de birçok gençte obezite halini görmek mümkün. Bir spor dalı ile uğraşan çocuk ve gençlerin sayısı maalesef ilçe geneline vurulduğunda az mı az…işte bu nedenle bizim gerek bu sayfalarda, gerekse de kendi özel spor sitenizde yaptığımız hizmet bir anlamda sosyal ve kamu yararına olmakta. Yaşanan başarıları haberleştirmek, çektiğimiz en güzel fotoğrafları iletişim araçları vasıtası ile onlara iletmek bizlere de bu anlamda gurur veriyor.

Ailelerden istediğim gelin “ Çarşıya varıp bir tablet almak yerine, çarşıya varıp spor ayakkabısı, futbol, basketbol, voleybol topu ve diğer sportif malzemeleri alalım…” çocuklarımızı mutlak surette küçük yaşlardan itibaren bir spor dalı ile buluşturalım…ne kadar çocuk ve gencimizi bu işle buluşturabilirsek yarınlarımız için bir fayda sağlayacaktır.

Yazarın Yazıları