Çetin ÜNLÜ
  • 20/03/2017 Son günceleme: 21/03/2017 11:33
  • 5.133

Memleketimizde akla ziyan işler oluyor dersek; sanırım yanılmayız…

Türkiye'nin istatistiklerine göre nüfusu her yıl biraz daha artıyor, bunlara bir de ithal vatandaşlar (!) eklenince bir süre sonra neredeyse dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olma yolunda hızla ilerliyoruz!

Balkan Savaşı yenilgisinden sonra oradan göçenlerin ardından mübadeleler ile Türkiye büyük bir göç almıştı. Demokrat Parti iktidarında Bulgaristan'dan gelenlerle Türkiye'nin savaşlar sonrası azalan nüfusu artmıştı. Oysa gelenler yabancı olmayıp soydaşlarımızdı.

Bunların ardından Türkiye her gelene kucak açan bir ülke olmuştu. Saddam'dan kaçanlara Turgut Özal sınırları açmış, kim oldukları anlaşılamayan bir yığın Arap, belki de PKK'lılar Türkiye'ye girmiş, bazıları vatandaş bile olmuştu. Ardından Afganlar, Orta Asya'dan, hatta Afrikalılar gelmişlerdi…

Yanlış politikalar sonucu; hiç yoktan Suriye batağına bulaştık. Bazılarının yapmayın, etmeyin Ortadoğu bataklığına bulaşmayın, bulaşırsanız içinden çıkamazsınız demelerine aldırmadan balıklama Suriye batağına girdik. Şimdi çıkmak istersek çıkabilir miyiz?

Sınırlarımızın güvenliğini anlarız ama bazılarımızın adını, yerini bile bilmediği El Bab'da ne işimiz var?

O bataklıkta ABD, Rusya, İran, Özgür Suriye Ordusu, PKK, PYD, IŞİD; daha doğrusu aklınıza ne gelirse var.

Tarih boyunca o bataklıktan başarıyla çıkan olmuş muydu? O da ayrı bir konu…

Suriyeliler ölümden kaçtılar, yaşamak için yurtlarını terk ederek Türkiye'ye sığındılar.

Bazıları onları hor görmeyelim, kötü söz söylemeyelim, gelinlik kızlarını para karşılığı ikinci eş almayalım, düşük ücretle en ağır işlerde çalıştırmayalım, bu insanlığa sığmaz deseler de, buna kulak asan olmadı…

Şimdi ülkemize göç eden Suriyelilere vatandaşlık verilmesini isteyenler bile var…

Suriye'den yurtlarını savunacak yerde kaçanlara vatandaşlık verilmesini isteyenler ve onlardan oy kazanacaklarını umanların olduğu sanılıyor.

Şimdi bazıları haklı olarak soruyor; Bu vatanın öz evlatları Suriyeliler mi?

Suriyelilere öylesine ayrıcalıklar tanındı ki, bundan böyle sıyrılması çok zor… Geçenlerde bir Türk öğrencinin Facebook'daki paylaşımı dikkatimi çekti. Bu paylaşım gerçeklerden yalnızca birini ortaya koyuyordu; Okuduğum üniversitede tanıdığım bir Suriyeli var. Bölüme sınavsız girmiş. Ben ise gecemi gündüzüme kattım. Benden daha fazla burs alıyor. Bana burs değil kredi veriliyor. Devlet yurdunda kalıyor. Bana devlet yurdu çıkmadı. Ayrıca devlet ona otobüs kartı vermiş. Şehir içi ulaşımı da ücretsiz. Ben ise para vererek ulaşımımı sağlıyorum. Şimdi bu vatanın öz evlatları onlar mı? Bizler mi?

Bir başkası da: Sene 1989 Bulgaristan'dan göçmen kardeşlerimiz geldi. Hiçbirini dilenirken, kavga ederken, fuhuş yaparken gören olmadı. Tavşan gibi üremediler. Sadece çalıştılar. Ne iş bulurlarsa namuslarıyla yaptılar.

Sene 2016: Suriye'den ülkelerini savunmaktan kaçan devşirme korkaklardan tutun da, dilenen, hırsızlık, fuhuş yapanlar da geldi ve bizim düzenimizi alt üst ettiler. Bunların Türkiye'de son beş yılda beş binden fazla tekstil, oto kiralama, gıda içerikli şirketler kurdukları söyleniyor. Çoğu devletin aklınıza gelebilecek her türlü olanaklarından yararlanarak üstüne üstlük vergiden de muaf tutuluyorlar.

İkamet ettiğimiz Beykoz'da ise beş bin Afganlının ve üç bin Suriyelinin yaşadığı, Yenimahalle, Tokatköy ve Soğuksu’da ayrı mahalleler oluşturduklarını söyleyenler var. Hatta elde ettiğim istatistik kayıtlarından yola çıkarak, doğum yapanların onda bir’ini Suriyelilerin oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Dolayısıyla Türk gençleri Suriye bataklığında her gün şehitler verirken, onlar kayıt dışı ve kayıt altı olmak üzere zevki sefa halinde çocuk yapıyorlar bununlada yetinmeyerek üstüne üstlük bir de vatandaşlık istiyorlar…

Bu bağlamda vatandaşlarımızda Suriyelilere tepki anlamında sosyal medyada bir imza kampanyası başlatmışlar; Türkiye'de bulunan 18-45 yaş arasındaki Suriyeli erkekler askere alınsın, belirli bir eğitim alıp memleketleri olan Suriye için savaşsınlar deniliyor… Üç buçuk milyon Suriyeli' den en az yirmi bini asker kaçağı, üç yüz bini de silah tutabilecek yaştalar… Türkiye onlara başka hiçbir ülkenin yapmayacağı misafirliği gösterdi.

Sağlık hizmetleri bedava… Ulaşım bedava… Ellerinde devletin verdiği kredi kartları… Kira yardımları da işin çabası…

Mehmetçik onların topraklarında savaşırken, şehit düşüp yaralanırken onlar bizim memleketimizde keyif çatacak, kumsallarımıza yayılıp keyif çatacak, zamparalık yapacaklar. Milletin namusuna göz dikerek sarkıntılık edecekler, OH NE ALA MEMLEKET DEDİKLERİ BU OLSA GEREK…

Merak ediyorum; Suriyeliler Türkiye'de kalsın mı diye bir referandum yapılsa, acaba sonuç ne çıkar? Savaştan kaçmış bir millet misafir edilebilir ama tarihini savaşarak kanla yazan bir milletin vatandaşı edilmemelidir.

Yazarın Yazıları