Geride bıraktığımız yaklaşık üç haftalık dilimde ülkemiz gündeminde Afrin’e düzenlenen ‘Zeytin Dalı’ Harekâtı var.
Bununla ilgili üzerinde uzun uzun konuşuyoruz, neden yapıldı. Vatandaşların operasyona bakışı, siyasilerin değerlendirmeleri vs…
Harekâtın neden yapıldığının dair en geçerli sebeplerin başında topraklarımız ve toplumsal bütünlüğümüzün tehdit ediliyor olması idi. Bir ülkedeki toplumsal huzuru tehdit etmenin iki temel yolu vardır; biri kaos ortamı yaratmak, diğeri ise çeşitli faaliyetlerde bulunarak can ve mal kaybı. Yani terör!
Dolayısıyla da mücadelenin başlangıç sebebi olarak da Kürt halkına ‘bağımsız Kürdistan’ hayali kurdurmaya çalışan üst akıl, bu düşüncenin sonucu olan kaos ortamını arttırmak adına, Türkiye coğrafyasının yanı başında mini örgütleri de faaliyete geçirdi.
(YPG /PYD) gibi… Amerika destekli.
Son zamanlarda sayısız terör saldırısı ile gündemden düşmeyen bu örgütleri hala içimizde yok sayanlar var. Bu isimler iktidarın şu zamana kadar her yaptığını eleştiren ve ‘’AK Parti doğru şeyler yapsa da asla desteklemeyiz’’ mantalitesinde olan CHP mensuplarından başkaları değil.
Zira CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun yapılan onca saldırıya rağmen YPG ve PYD’ ye terör örgütü diyebilme cesaretini gösterememiş olması bunun bir kanıtıdır… Nedense Kılıçdaroğlu’nun bu tip konularda tutuk kalması bizi pek şaşırtmıyor.
Zannediyorum ki gördüklerini söylemek ile hâlihazırda kendisine cephe almış olan parti tabanından tepki görmekten çekiniyor besbelli. Çok değil geçtiğimiz günlerde ‘’2019 seçimlerinde aklımızı kullanacağız’’ diyen Kılıçdaroğlu şimdilerde dut yemiş bülbüle döndü.
Acaba ani fikir değişikliğinin parti tabanından gelebilecek tepkinin ötesinde bir gerekçesi olabilir mi? Kılıçdaroğlu’nun 2019 seçimleri hakkında yaptığı açıklamadan sonra kendi yolunu aydınlatabileceğini düşüncesini benimsemiştim.
Gel gelelim Cumhurbaşkanımızın deyimiyle Bay Kemal’in ne yapmak istediğini, millet olarak anlamakta güçlük çektiğimiz çok aşikar. Bulmaca gibi vesselam… Lakin Bay Kemalide bu meyanda yalnız bırakmayan yoldaşları var. Bu yoldaşlarını da geçtiğimiz hafta yapılan kurultay sonrası parti meclisine sokarak ödüllendirmiş oldu.
Peki, kim bu Ce Ha Pe’deki terör sevicilerin başı çekenleri?
1) Daha önce fahiş telefon faturası ile haftalarca gündemden düşmeyen Selin Sayek Böke. Şimdi ise Afrin’de devam eden ‘Zeytin Dalı’ harekâtı ile ilgili trajikomik bir açıklamada bulundu. Böke ‘’YPG’nin terör örgütü olduğunu gösteren hiçbir belge yok’’ dedi. Bay Kemal’da aferin kızım, sen bana lazımsın dedi parti meclisine aldı. Vay anasını be! Güler misin ağlar mısın?
2) Geçtiğimiz senelerde adı Rezidans skandalıyla gündeme gelen, Gamze Akkuş İlgezdi. PKK cenazesine katılarak, ölen PKK’lı için gözyaşı döken bir şahsiyet. Parti meclisine girdi.
3)Daha önce Musul’un Başkonsolosluğunu yapan ve teröristlerin eline geçtiğinde de korkudan ben konsolos değilim muhasebeciyim yalanıyla bir üst tura çıkan, akabinde de Arfin’de, Türk askeriyle yan yana çarpışan ÖSO'ya, terörist diyen Öztürk Yılmaz. Parti meclisine girdi.
4) İslam'a ve ezanlara düşman. Hatta ezanlar ve şehitler için attığı tweetlerde adeta kan kusan aşağılayan / Şehitler ölmez vatan bölünmez cümlesinden nefret eden, Sera Kadıgil’ede aferin sana diyerek, parti meclisine dahil etti.
Şimdi buradan soruyorum?
1) Meclis’te Bunlar mı Atatürk’ün CHP’sini temsil ediyorlar. Yoksa Atatürk’ün kurduğu partiden Dersim’in intikamını mı alıyorlar?
2) Eğer Özgür Suriye ordusu (ÖSO) terör örgütü ise, şu anda ÖSO ile birlikte omuz omuza mücadele eden Mehmetçiğimiz, terör destekçisi mi oluyor?
Bu sorulara cevap verebilecek cesaretiniz var mı?
Kalın sağlıcakla.
