2019-20 Sezonunda Futbol Kulüpleri başta olmak üzere zor mu zor bir dönem yaşanacak gibi.
Etrafımdaki çeşitli kulüp temsilcileri ile yaptığım görüşmelerde olsun, sohbetlerde olsun, kara kara düşünme haline rastlamaktayım…
Ülkemizde Süper Lig takımlarına odaklı bir spor anlayışı var iken alt liglerde ve de özellikle amatör liglerde yaşanan maddi sıkıntılar ortadan kalkacak gibi de görünmüyor. Birkaç gönüllünü maddi aktarımları ile var olma mücadelesi veren yılların kulüplerinin hali bir spor adamı olarak beni fazlası ile üzmekte.
Bu konuda nispeten biraz daha az sıkıntı yaşayanlar ise altyapı takımları olan kulüpler… Onların hiç olmaz ise şampiyonluk amaçları ve hedefleri olmasa da lige katılacak genç oyuncuları var. Hala daha futbolun en alt liglerinde katkı aktaracak bir durum yok. Mesela lisans ücretleri alınmaya devam edilecek… Maalesef amatörlerin haklarını en üst perdeden muhataplarına iletecek olan da yok gibi. Varsa yoksa 3 büyükler ve Süper Lig…
Bizler yerel anlamda olaya bakacak olursak öncelikle kulüpler silkelenip kendine gelmeli… Sadece A takım ile liglere katılım sağlama durumuna bir son verilmeli… Tabii ki hemen eleştiri de gelecektir, “Sahamız mı var ki altyapı takımlarımız olsun?”
İlçemizde yeni ve yenilenen sahaların da devreye girmesi ile mevcut sahalarda birtakım boş alanlar da ortaya çıkmış durumda. Yani Paşabahçe Stadında gece yarılarına kadar sürecek idmanların olması bir nebze de olsa çözülmüş durumda.
Ben defalarca söyledim, yazdım çizdim, Ortaçeşme Stadı’ndın arka tarafındaki futbol alanı genişletilirse bir saha da oradan çıkacaktır. Yıllardır moloz dökmekten bıkılmayan bu alan artık bir spor alanı haline getirilmeli. Mesela Çukurçayırdaki futbol sahası arazi sahipleri ile anlaşılıp onlar bir başka proje ile kullanmadığı müddetçe, suni çim kaplı saha haline getirilebilir.
Tabii ki her şeyi futbola da odaklamak doğru değil, bunun Basketbol, Voleybol, Hentbol ve diğer branşları da var. Yıllardır Recep Şahin Köktürk Spor Salonunda Antrenman yapamayan bir Beykoz Spor Basketbol Takımı var.
Ziya Ünsel Ortaokulu biliyorsunuz yeniden, sıfırdan yapılmakta. Burada güzel bir spor salonu vardı. Yeni salonun daha modern bir halde yapılması salon sporları için de güzel bir alternatif oluşturabilir.
Sevindiğim noktalardan birisi de bu Yaz Döneminde de çocuğunu yanına alıp her hangi bir spor kulübü ya da spor tesisine spor okuluna götüren velilerin çoğalması. Tabii ki bunda artık çocuk ve gençlerimizi esir eden İnternet-Sanal Alem olayının da payı büyük. Daha bebeklik çağlarından ağlayınca sussun diye ellerine cep telefonları verilen ve korkarım ki kaybedilmekte olan bir nesil var.
Nedense her konuda olduğu gibi çocuk yetiştirme konusunda da sınıfta kalan bir toplum haline geldik. Çocuktur, ağlayacak düşecek, kalkacak sonuçta Allah’ın verdiği can nispetinde acısı ile tatlısı ile bir ömür için en güzel günlerini yaşayacak. Ancak ilk ağlamada bebeğin eline bile cep telefonunun verilip susturulması vahim bir tablo. Öyle ki çocuğuna susturma amaçlı cep telefonu verilirken bir ikinci telefon ile kendisi sanal alemde dolaşan ama gerçek aleme uzak nice Anneler ortaya çıktı.
Onun için şahsım olarak medya anlamında çeyrek asırdır çocuk ve gençleri spora yönlendirme, onlara heyecan katma, özgüven kazandırma anlamında resimlerim ile olsun haberlerim ile olsun karınca kararınca katkı sunma gayretindeyim. Ha bu işin maddi anlamda bir getirisini göremesem de manevi anlamda bir katkı sunduğum için mutluyum. Her gördüğüm aile büyüklerine çocuklarını mutlaka spora yönlendirmeleri konusunda telkinlerim olmakta. Bir hizmet sunabiliyorsam ne mutlu bana…
