Bu işte bir yanlışlık var!

“Namus” neydi? Eski Yunancada “Nomos” yasa anlamına gelir. Yasa, bizim dilimize sözde “söz namustur” sözüyle algılanır fakat namus artık verdiğin sözü tutma, dürüst olma, saygı gösterme, tutarlı olma anlamlarını yitirmiştir. Namus artık büyük ölçüde cinsellik bağlamında ele alınır olmuştur. Bu duruma çok kızıyorum.

Cinsel seçimlerin, cinsel özgürlüğün, cinsel rızanın konuşulmasının bile namussuzluk olarak adlandırıldığı bir toplum algısı içindeyiz. Belki bu kadar ‘’cinsellik ‘’ kavramını vurgulamam bile garip karşılanabilir. Çünkü bastırılmış, bilincin altlarına itelenmiş konuşulmamış konulardır. Artık yeter!

Konuşmaya özgürlükler üzerinden başlayalım. İnsan özgürlüğünden konuşalım “insan özgür müdür?” Bu soruyu Hegelden, Markstan, Farabi’den gibi gibi birçok fikir ağabeylerinden (hani ağabey deyince neden abla değil diye düşünmeyin, fikir babaları da diyebilirdim ve sizi rahatsız etmezdi)  yararlanarak sayfalarca açıklayabiliriz. Temel anlamda hukuken cevap verecek olursak özgür olduğunu varsaymamız gerekecek. Peki, cinsel tercihlerden başlayalım ve “namus” üzerinden ilişkiler kuralım.

Bir eşcinseli eşcinsel olduğu için, sahip olduğu bedene kendini ait hissetmediği için namussuz varsaymak ne kadar ahlakidir. Toplumca gaza gelen milletiz. Yahu arkadaş otur bir düşün senin inancına aykırı diye kaşındakine küfretmek inancına daha mı uygun?  Sen adama ib*e dersen adamın yaptığı eylemi de kınamayacaksın  (lgbt eylemindeki inançlara hakaret içerikli ya da kışkırtma amaçlı durumları desteklemesem de…) insanlar kendini öyle hissediyor öyle yaşamak istiyorsa saygı duymak mutlak iletişimin temelidir.

Cinsel tercih, cinsiyet seçimi için durum böyleyken cinsel rızaya dayalı durumların da namussuzluk olarak karşılanması bana çok mantıklı gelmiyor. Bir müslümanda günah algısı vardır. Bu sebeple böyle bir durumu onaylamaz.  Bu durumu onaylamasın, bu durumu yaşamasın fakat bu durumu yaşayanı da namussuz görmesin. İslami kuralları bahane ederek 8 yaşındaki çocuğu 40 yaşındaki adamla evlendirip bu kızın gerdek gecesi ölmesi daha mı namuslu? Ya da Müslüman geçinip bıyık altından bir yığın günah işleyip sadece böyle bir durumu namussuzluk olarak görmek ne kadar anlamlı?

Bu ülke Özgecan ASLAN’ın acısını yaşarken daha nicelerini gördü, abisi tarafından tecavüze uğrayan Aysun Altay’ı gördü.

Bu ülkedeki en büyük sorunlardan birinin “cinsellik” olduğunu söyleyince olmadık hakaretlere, eleştirilere maruz kalıyoruz. Fakat acıdır ki, büyük bir sorun bu. Sorun tam anlamıyla şudur ki cinsel kimlik oluşmamış bir toplumuz. Cinselliğin nasıl yaşanacağının bilinememesi,  bakış açılarının, tutumların hala kör noktada kalması.    

Bir ülkede tecavüze uğrayan kadın tecavüze uğradığını kimseye söyleyemiyorsa çünkü dışlanacağını, “namussuz” damgasını yiyeceğini, intiharın eşiğine sürükleneceğini biliyorsa oturup bir düşünmek lazım 4 kere 5 kere.   

Eğer namus deyince aklına erdemlilik, sözünde durma, saygı gösterme değilde cinsellik geliyorsa,

Eşcinsele i*ne, mini etekliye kötü kadın, muhafazakâr olana kezban diyorsan,

15 -16 yaşındaki kız çocuğu iyi bir ideal sahibi olmuyor da Angelina jolie fotoğrafıyla Estetisyene gidip burnum bunun gibi olsun diyorsa,

Aynı çocuklarımızı mutlu eden şeyler, başarı, dostluk, sadakat değil de en kalite makyaj malzemelerine sahip olup zara ve diesel gibi markaların 34 bedenlerine girip 44 kilo olabilmekse,

Dini malzeme edip 8 yaşındaki çocuk ile 40 yaşındaki adamın evliliğini normal görüyorsan,

Her sene 10 bin kadının tecavüze uğradığı ve kadın erkek eşitliğinde 136 ülkeden 120.sırada yer alıyorsan,

5 ülkeyi otostopla geçen barış gelini Pippa Senin ülkende tecavüze uğrayıp öldürülüyorsa,

Engelli kıza tecavüz eden taksi şoförlerinin beraat edildiği bir toplumda yaşıyorsan, BU İŞTE BİR YANLIŞLIK VAR, BU İŞTE NAMUSSUZLUK VAR.                  

Büşra ŞEN ÇOBAN HAKKINDA

1993 yılında İstanbul'da doğdu. İlköğretim sürecini İstanbul Beykoz Fatin Hoca İlköğretim okulunda tamamladı. Lise eğitimine Bilecik Söğüt Anadolu Lisesinde devam etti. 2015 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığından Rehber öğretmenlik sertifikasını aldı ve rehber öğretmeni olarak göreve başladı. 2018 yılında Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. Master tezinde “Kültürel Irkçılık Bağlamında İslamofobi” konusunu çalışmıştı. İngilizce dışında Latince ve Grekçe bilmektedir. Evli ve bir kız çocuğu annesidir.