Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 15/12/2017 Son günceleme: 15/12/2017 19:00
  • 13.927

Geçen sayımızda mali esaret kıskacı içinde olan Türkiye’nin işletmelerinin elinden nasıl alındığı konusunda Doğan Avcıoğlu’nun Türkiye’nin düzeni kitabındaki önemli bölümleri siz okurlarımızla paylaşmıştım.

 Bu kere yakın geçmişimize ait bor madenlerimiz konusu ile devam ediyorum. 

Osmanlı Dönemi’nde Bor Madenlerine kısa bakış

Yabancı firmalar ülkemizdeki bor madenleri ile 19’ncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren ilgilenmeye başlamışlardı.  1865 yılında Balıkesir’deki bor madenleri (Compagnie İndustrielle Des Mazures) adlı Fransız Firması’na 20 yıl süreyle verilmişti. 1887 yılında bor kaynakları Türkiye’de çeşitli entrikalar çeviren (Borax Consolidted Limited) isimli İngiliz Firması ele geçirdi. Bu şirket 1890 yılından itibaren çalışmalarını Güney ve Kuzey Amerika’ya yöneltti.  Buna karşılık Türkiye’de önce üretimi düşünmekten başlayarak 1950 yılından itibaren tamamen durdurdu.  Boraks alanlarını hiçbir arama yapmadan kapattı ve yerli teşebbüslerin ellerinden bu alanları işletmemek üzere kendi tekeline satın aldı. Yabancılara imtiyaz olarak tanınan yüzlerce üretim kaynaklarından biri de boraks madenlerimizdir.    

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yedi düvele karşı Türk Milleti’nin verdiği İstiklal Savaşı’nın Zaferi ile askeri, siyasi alanlarda olduğu gibi mali esarete de son verildi. Ülkemizin dört bir yanını sarmış kan emici kapitülasyon sülükleri 24.07.1923 tarihli Lozan Antlaşması ile tamamen ortadan kaldırıldı.  Bu sayede milli ekonomiye dayalı onurlu yaşam sürecine girildi.   

Günümüzde bor madenleri

Bor madenleri ile çalışan araçların yakıt maliyetinin petrol maliyetine göre son derecede düşük olduğu bilinmektedir. Ayrıca Türkiye’nin dünyadaki bor rezervinin % 73’ü ne sahip olduğu gerçeği de dikkate alındığında milli ekonomisi kalkınmış refahlı bir ülke haline gelineceği de bilinmektedir. Tüm bu gerçeklerin karşısında uluslararası teröristlerin Türkiye uyanmadan bor madenlerini ele geçirme planları içinde oldukları da bilinmektedir.

Lozan anlaşması ile kapitülasyonların kaldırılması ve Mali İstiklalimizin kazanılması uğruna çok şehit verdik. Milli refahı sağlayacak böylesine önem arz eden bor madeni gibi lokmayı Türk Milleti’nin ağzından yabancılara kaptırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.

Dilerim ki ülkemizi önetenler vatan topraklarımızın en değeli kaynaklarından bor madenlerimizi tamamen milli ekonomimiz doğrultusunda seferber ederler ve tarihin tekerrürüne fırsat vermezler.

Yakın tarihimizden derlediğim bilgilerin kaynağı büyük emek abidesi halindeki Türkiye’nin Düzeni adlı eserin yazarı Doğan Avcıoğlu’nu bu vesile ile saygı ve rahmetle anıyorum.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz