Kader GÜR
  • 01/08/2022 Son günceleme: 01/08/2022 15:59
  • 5.471

​Zengin parasıyla cenneti satın alabileceği gibi dünyayı da satın alabiliyor. Bu ifadeleri herkes farklı bir açıdan değerlendirebilir.

Zenginin cenneti satın alabilmesinin ancak kazandığını Allah yolunda harcamasıyla mümkün olduğunu hepimiz biliyoruz.

Fakat dünya cennet kadar büyük ve sonsuz değil. Onun içindir ki, zengin dünyayı satın aldığı zaman diğer insanların yaşam alanlarına da müdahale etmiş oluyor. Onun içindir ki, dünyada adaletli idarecilere ihtiyacımız var.

Allah'ın adaleti şaşmıyor da, kulun adaleti sürekli tartışılıyor. Elimiz kalem tuttuğu ölçüde Beykoz'u ve Beykoz'un geleceğini anlatmaya çalıştık. Beykoz'un geleceğini anlatmaya çalışırken, kapitalizmin dünyayı etkisi altına almasından bahisle, İstanbul'da yaşam alanlarının iyice daraldığını da göz önünde bulundurarak Beykoz için yapılacak imar planlarının bizim gibi dar gelirli insanlara yönelik olmayacağını hep söyledik.

Bizim gibi insanlar ancak inşaat sektörünün canlanmasıyla ortaya çıkacak ekonomik hareketlikten yararlanma şansı bulacak. Kimisi tuğla, çimento satacak, kimisi amelelik yapacak, kimisi inşaatlarda bekçi kimisi de duvar örüp, demir bağlayacak. Kötü bir şey mi, tabii ki değil. Ama Beykoz halkı yıllarca sağlam, sağlıklı binalarda oturmanın hayalleriyle yaşadı. İmar planlarının kendisine bir çok hak tanıyacağını zannederek, yıllarca bunun mücadelesini verdi.

Geldiğimiz nokta neresi?

Beykoz'da milyon dolarlara varan projeler konuşuluyor. Büyük inşaat şirketleri almış oldukları 2B arazilerinin üzerine devasa şehirler kurmanın hesaplarını yapıyor. Bunlar kaçınılmaz gerçekler. Bunların önüne geçmek mümkün değil.

Beykoz'da bir çok yerel yönetimin icraatlarına tanıklık etmiş bir insan olarak bu dönemin çok bencil insanlar tarafından yönetildiğini düşünüyorum.

Murat Aydın'ın bencil tutumlarından Beykoz'da karınca kararınca nasibini alıyor, yani fiziksel bir değişim göze çarpıyor... Ama Beykoz halkı gelecek endişesi taşıyor. Beykoz'da en çok eleştirilen belediye başkanlarının başında Yücel Çelikbilek gelirdi. Beykoz en çok siyasi entrikayı onun döneminde yaşamış ve o dönemlerin siyasi kadroları ağır eleştirilere muhatap olmuştur. Ama gel gör ki Beykoz halkı o günkü kadroları bugün arar oldu. O günkü samimiyeti, dostluğu, istişare kültürünü ve hatta tartışmaları bile arar oldu. Mevcut yönetime kıyasla, Yücel Çelikbilek'in Beykoz halkı için çalıştığı bir kez daha ortaya çıktı.

Başkan Çelikbilek'le, 2007 yılında Mavi Karadeniz TV'de bir canlı yayın programı yapmıştık. Hiç unutmuyorum. Beykoz halkı Mavi Karadeniz ekranlarına kilitlenmişti.

Başkan Çelikbilek o dönem Beykoz’un en büyük problemleri olarak; mülkiyet, imar, hazine ve vakıf arazilerini açıklamıştı. İBB’ye ve Beykoz Belediyesi’ne ait arazilerin devrinin nasıl sağlanacağı. Ecr-i misil meselesi. 2-B sorunu, işsizlik, alt yapı ve çevre düzenlemesi çözülmesi gereken öncelikli sorunlardı.

Çelikbilek bu sorunları Beykoz halkı için çözmüştü. Yani Beykoz'un alt yapısını Beykozlunun Beykoz'da kalabilmesine yönelik hazırlamış, her fırsatta, "arazilerinizi satmayın" uyarısında bulunarak bu mesajı verirdi.

Beykoz’da 2-B’nin ilgilendirdiği vatandaşların oranı nüfusun % 20’sini oluşturuyordu. Yaklaşık 50 bin kişiyi ilgilendiren 2B sorunu 2009 yılının Ocak ayında çözülmüştü.

Peki ne yaptı Yücel Çelikbilek? Kadastral çalışmalar yapıldı ve belli bir aşamaya gelindi. Fiyat tespitleri aşamasına gelindi. Fiyat tespitinin her bölgeye uygun olmadığını gören Çelikbilek, çok yoğun mesai harcayarak Beykoz’a özel bir çalışma yapılmasını başardı.

Beykoz'un özel proje alanı olması için müracaat etti. Bununla birlikte TOKİ Beykoz'da bazı mahallelerin kendisine bırakılmasını istedi. Vatandaş istemediği için Çelikbilek buna müsaade etmedi.

Özel proje alanı ilan edilen Beykoz'da ilk açıklanan rayiç bedeller oldukça yüksekti. Onların tekrar % 50 oranında düşürülmesini sağladı.

Bakanlık kanunu çıkartırken üzerinde imar olamayacak çok ufak parsellerin yoğun olduğu yerler için özel proje imkanını hazırladı. Bu tür parsellerde ortak alanlar oluşturarak, vatandaşın kendi dönüşümünü kendisinin sağlamasının önünü açtı.

Çelikbilek, yapılaşmaya uygun olmayan küçük arsaları da birleştirmek suretiyle buralardaki dönüşümü de Beykoz Belediyesi güvencesiyle kendilerinin sağlayacağını söylemişti. Murat Aydın'ın bencilce harcadığı 2B paraları Beykoz halkına sosyal konut olarak geri dönecekti.  

Yücel Çelikbilek, Beykoz'u gecekondu yapılaşmasından kent yapılaşmasına taşıyacak, Beykoz'u da Beykozlulara bırakacaktı.

Yazarın Yazıları