Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 07/02/2014 23:11
  • 14.015

Yerel seçim aday adaylığı sürecinde herkes mutlaka bir şeyler yaşamıştır. Bizler de DostBeykoz olarak unutulmayacak tarihi anları kayıt altına alırken, kamuoyuna en hızlı aktaranlar olarak gururlandık.

Birkaç saat içinde dört mevsimi yaşadığımız günler oldu. İddialı olduğunuz zaman ister istemez gelişmelerden etkileniyorsunuz. İddialı olmaktan kastım siyasi manada değil, habercilik anlamında…

Ben gerçekten Allah’a şükrediyorum, üç büyük partinin adayını açıklamak bize nasip oldu. Yaşadığımız o tarihi anları hiç unutamıyorum. Dost Beykoz’un web sitesi de o iddialı duruştan nasibini aldı. Epeyce bir yoruldu. Olsun büyük işlerin büyük riskleri her zaman vardır.

Üç büyük partinin adaylarını herkes Dost Beykoz’dan öğrendi. Hatta Ana MuhalefetPartisi’nin adayı Hızır Yılmaz’da aday olduğunu bizden öğrendi. O bizi sevmez ama bu iyiliğimizi unutmasın.

Yani demem o ki, istihbaratlarımız iyi çalıştı. Dost Beykoz’un gücüne inanıp bu bilgileri bize aktaranlara teşekkür ediyorum. Şimdi gelelim yaşadıklarımıza… Açıklanan adayların aksini bekleyenler bize neden tepkili onu anlamış değilim. Adayları biz belirlemedik, sadece aday olduklarını haber yaparak Beykoz halkıyla paylaştık.   

İlk sırayı CHP aldı. Süreci iyi takip ettik. Konunun kimler arasında hangi şartlarda geliştiğini biliyorduk ve antenlerimizi o tarafa doğru yöneltmiştik. Görüşmeleri ve gelişmeleri an be antakip ettik. Bu gibi durumlarda nihai kararı beklemek zorunda değilsiniz. Bazıyakaladığınız fotoğrafları iyi analiz ederseniz gerçeği görmeniz hiç de zor değildir.

Ben CHP aday adaylarına baktığımda, parti seçime ortak olmak istiyorsa, “Alaattin Köseler’i aday yapmalıdır” dedim.  Hatta daha ileri giderek Köseler’in CHP’den aday gösterilmemesi durumunda MHP’nin bu fırsatı değerlendireceğini de yazmıştım. Ama CHP seçimlere kazanma yönünden değil, başka bir açıdan bakarak hata yaptı.

Bu açılardan bir tanesi, Dost Beykoz, “Köseler” dedikçe, onlar bizim demokrasiye sahip çıkan yönümüzü AK Parti ile özdeşleştirerek, “Dost Beykoz Köseler’i istiyorsa AK Parti’nin seçimi Köseler’den rahat alacağı içindir” yorumunu yaptılar… Bir diğer açı ise,Hızır Yılmaz’ın müteahhit kimliğinin partinin etkili isimlerince daha makbul görülmesiydi. Amam buna rağmen CHP’de taşlar yerine oturmuş değil… Her an her şey olabilir!.. Gerek adayla ilgili gerekse Meclis üyesi listesi ile ilgili.

Gelelim yine ilk olarak Dost Beykoz’un kamuoyuyla paylaştığı AK Parti’nin adayı YücelÇelikbilek’e. Doğrusunu söylemek gerekirse ben AK Parti’nin adayının Yücel Çelikbilekolduğunu hep söyledim… Hatta o kadar ki iddialı bir şekilde söyledim. Bunu söylerken Başbakan Erdoğan ile Başkan Çelikbilek’in kişiliklerinin çok örtüştüğü tezinden yola çıktım. Bir diğer argümanım ise Başbakan Erdoğan’ın Çelikbilek’e duyduğu güvendi. O nedenledir ki, Çelikbilek, Başbakan Erdoğan’ın konuya müdahil olması sonucunda Beykoz’daki mülkiyet problemini ve rayiç bedel tartışmalarını iki ay gibi kısa bir sürede ters yüze etti. Bu da Çelikbilek’in aday olacağına ilişkin güçlü bir veri oldu. Yine AK Parti aday adaylarıyla ilgili değerlendirmeler yaptığım bir yazımda, Yücel Çelikbilek ile ilgili hiçbir yorum yapmamış “bekleyin görün” derken “aday” olduğunu kastetmiştim.

Beykoz’da suni bir Mustafa Tahmaz rüzgarı estirildi. Ben o rüzgara hiç kapılmadım. Kapılanlara da gülüp geçtim. Neden mi? Ben, bir yazımda Mustafa Tahmaz’ın aday gösterilmesinin AK Parti’nin Beykoz’da intiharı anlamına geleceğini yazdım. Bu yazı üzerine Mustafa Tahmaz’a yakın bir isim beni aradı. “Neden böyle düşünüyorsunuz” diye sordu. Ben de, Mustafa Tahmaz’ı tanımadığımı ama zabıta kelimesinin Beykoz’da olumsuz bir algıya yol açacağını ve bu nedenle AK Parti’nin seçimi kaybetme riskinin yüksek olacağını kendisine söyledim.

Ama bu görüşme yayınladığımız makalemin yorum bölümünde; onları benim aradığım ve onlardan bir şeyler istediğim şeklinde karşılık buldu. Arayan da, bir şey isteyen deşerefsizin ta kendisidir. Bu görüşmenin farklı bir şekilde yansıtılması Tahmaz’ınçevresindekilerin nasıl siyaset yaptığını, konuları nasıl yönlendirmeye çalıştıklarını anlatmaya yetmişti… AK Parti aday adayları arasında yaşanan bu tarz çalım atmalar Beykoz’da sadece2004 yılında sonuca ulaştı… Durumu gören AK Parti bir sonraki seçimde adayını değiştirmek zorunda kalmıştı.

En son olarak ta, Alaattin Köseler’in MHP adayı olduğunu yazdık. Bu hepsinden beter infialyarattı. Köseler’in MHP adayı bir kesimde heyecan yaratırken, başka bir kesimde de tedirginliğe yol açtı.  Bu durumu kabul etmekte zorlananlar, bizi seçimi manipüle etmekle suçladı. Onlara da gülüp geçtim. Ama MHP’den bizi tebrik eden arkadaşlarımız da oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Beykoz’da güzel bir seçim dönemi olacağını söylerken, kahpeliğinistikrarsızlığınomurgasızlığın da en alasını göreceğiz… Şuna inanın ki, herkes ettiğiyle kalacak. Yani demem o ki bizim yazacağımız, sizinde heyecanla okuyacağınız çok şey yaşayacağız.

Merak etmeyin gece gündüz çalışıyoruz. Seçim sonuçlarını da, Allah’ın izniyle seçimlerden önce açıklayacağız.

Yazarın Yazıları