Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Biraz da millete uğrayın beyler!

Nasreddin Hoca’ya, “Karın çok geziyor.” demişler. O da , “Yok canım, öyle olsaydı, bir de bize uğrardı!..” diye cevap vermiş.

İşte AK Parti’nin, % 47’e yakın oy almasını anlayamayan, bir takım aydın geçinenlerin durumu aynen böyle!.. Millet adına konuşurlar, millet adına yazarlar, güya milletin hakkını savunurlar, millet adına sözde demokrasi havarisi kesilirler; ne yazık ki, içinde yaşadıkları milletten bihaberdirler…

Bunun en bariz itirafını, 24 Temmuz 2007’de Hürriyet’te yazdığı yazısında, Emin Çölaşan yaptı…

“Şimdi herkes itiraf etsin! Hiç kimse AKP’yi 46.5-her iki kişiden biri” diyen Çölaşan’a, cümleyi tamamlamak bile zor geliyordu… Çölaşan, yazısının devamında ise daha ilginç şeyler söylüyordu!..
 
“Gazeteci arkadaşlarımızla konuşurken şu görüş öne çıktı: ‘Demek ki biz uzayda, başka bir gezegende yaşıyormuşuz. Türkiye’nin ve toplumun hiçbir şeyini bilmiyormuşuz! Demek ki insanlar durumdan, gidişten memnunmuş.
 
Seçim günü uzay gemisinden paraşütle, hiç bilmediğimiz bir ülkeye indik. Burasının Türkiye olduğunu öğrendik. Ülkenin gerçeklerini, nasıl böyle yanıldığımızı da yakında inşallah öğrenmeye başlayacağız!’ İşte böyle!..”
 
Ve hemen seçimin ertesi günü, Tuncay Özkan, “Ben Bir Halk Düşmanıyım” diye bir yazı kaleme aldı… İçinden insanın gülesi geliyor… Halk biliyordu zaten!.. Onun için yandaşlarınıza oy vermedi ya!..
 
Özkan, yazısının devamında ise, bence de çok ama çok isabetli, bir görüş ortaya koyuyordu:
 
“Burada artık iki kişiden birinin oyunu alan AKP ile değil alamayan CHP ile ilgilenmekte ve yeniden yapılandırmakta fayda vardır. Türkiye'nin savunulması her alanda yeniden inşa edilmek zorundadır. Çoğunluklar çoğunlukla atlar gibi davranır. Uzakta çok uzakta var olan karaltıları görür, ama ayaklarının içine gireceği çukurları fark edemezler. Bugün Türkiye'de yapılması gereken Türkiye'nin savunulmasıdır. Bunun için AKP'liye de , CHP'liye de MHP'liye de DP'liye de, ÖDP 'liye de ihtiyaç var. Yeni bir Türkiye için çalışacağını vaat edenlerin yorulmaya hakları yoktur. Halkla kavgaya hakları yoktur. Anlatmak ve yeniden inşa olmak zorundayız. Her şey yeniden başlıyor.”

Tam her şey yeniden başlıyor derken, Sayın Özkan’ın “kanalturk.com.tr” de yayınlanan, bu yazısının altındaki bir uyarı, hiç bir zaman, hiç bir şeyin yeniden başlamayacağını gösteriyordu… Yani Nasreddin Hoca’nın karısı gezmeye devam edecek ve yine Hocalara uğramayacak!.. Hani herkese ihtiyaç vardı?

Aydınlar partisi CHP’nin ise, cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki inatçı tavrından da anladığımız kadarıyla, hiç uslanmaya niyeti yok… Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’e randevu vermemişler… Yahu, bizim kültürümüzde, düşman da olsa, size misafir geleceğim diyen bir adama, “Buyur!”denilir… Bunu da mı bilmiyorsunuz!.. Ondan sonra, “Demek ki biz uzayda, başka bir gezegende yaşıyormuşuz.” diyorsunuz… Hakikaten uzayda, milletten ayrı yaşıyorsunuz!..

MHP ise, durumu erken kavradı… Biz TBMM’de otururuz, demokrasinin gereğini yerine getiririz tavrı, şu anda seçim yapılsa, belki de MHP’ye % 5 oy kazandırmıştır…

AK Parti’nin, iktidar sürecinde yapacağı her yanlışlık, millete en çok uğrayan partinin işine yarayacaktır… Bu durum Beykoz için de geçerlidir…

Bizden uyarması… Halkın sağı solu da olmaz… Sağ sol aydınlarda var… Halk kendisine teveccüh gösterene yönelir…

Evet beyler!.. Biraz da millete uğrayın!.. Yeni bir Türkiye için herkese ihtiyaç var!.. Çok doğru… Milleti, şucu bucu diyerek ve dışlayarak, yönetmeye çalışmayın!.. Herkes ne düşünür ve ne söyler, tasvip etmeseniz de dinleyin!.. Bazılarının dediği gibi, millet, aptal da değil!.. Bu milletin okuma yazma bilmeyeni de neciptir!.. Bunu iyi bilin!.. Bu ülke hepimizin!.. Ve AK Parti % 47 oy aldı ve her iki kişiden biri, bu nedenle, AK Partili!..

İşte böyle!.. Beykoz siyaseti mi? O bir dahaki sefere!..

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER