Bir rüyam var

Bu benim görüşüm değil; 1885 yılında kurulan dünyanın 60’tan fazla ülkesinde kültürel yayın faaliyetlerinde bulunan, GROLIER INT. INC’NİN Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu sorumlusu olduğu söylenen; İtalyan Asıllı, Amerikan vatandaşı, 10 yıl kadar benim de yöneticim olan PETER PAPİ’nin iddiasıdır.

1983 yılında Elmadağ-Taksim’deki en büyük satış ofislerinin birinde emrindeki bana ve iş arkadaşlarıma bu gerçeği söylemişti.

Satış ve kadrolaşmada yüksek başarılar gösterdiğim o yıllarda birden bire; “Bay Kılıç; sanmayın ki; dünyanın en iyi yöneticisi en çok satış yapan yöneticilerdir; dünyanın en iyi yöneticisi; şirketinin değişen koşullarına anında adapte olanlardır. Bugün ak dediğine yarın hiç tereddüt etmeden kara diyebilendir…

Örneğin bugün kardeşim dediğine hiç tereddüt etmeden yarın düşmanım diyebilmek gibi.

Hatırlayın; Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Doğu Perinçek, Süleyman Soylu dün ak dediklerini bugün kara, kara dediklerine yarın ak çok kolay diyebildiler.

Ben de bazen o çizgilere çok geldim ama hala diyemedim, diyemiyorum…

Biliyoruz, ülkemizde resmi, yarı resmi ve sivil ne kadar insan toplulukları varsa; içlerinde hem CIA, HEM MOSSAD VE diğer istihbarat ajanları mutlaka ama mutlaka vardır.

Bu gerçeği düşündüğümüzde de ülkemizin bu sarmaldan kurtulması imkânsızdır.

Çünkü nerede, sivil, yarı resmi, resmi bir güç varsa hepsinin de içinde milletimizin gelişmesine ve çıkarlarına engel çaplarına göre mutlaka ajanlar vardır.

Bence periyodik bir süreç içinde 1938 YILINDA Batılılar tarafından nihayet hastalıkla öldürülen Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra ülkemizde iktidarlar da, muhalefetler de milletten yana hiç olmadı veya istese de olamıyorlar.

Tabi ki korkudan…

Ama Kurtuluş vardır.

Numan Kurtuluş değil…

Mademki bu ajanlar ve onların adamları her daim yakamızdadırlar onları silkelemenin tek bir yolu vardır.

Cumhurbaşkanından, Muhtarımıza kadar ülkemizde her kamu görevlisinin süresi 1 yılı asla geçmemeli.

Bir yıl sonra liyakate göre aynı ilkeler, aynı programlarla yerlerine gelecek olanları da KOZMİK oda sorumlularından başka hiç kimse bilmemelidir.

Yine demokrasi yine Atatürk İLKELERİ ana rehberimiz olmalı ama ülkemizin yönetiminde her zaman çoğunlukta olan az gelişmiş seçmenlerin seçtiği, az gelişmiş yöneticiler değil, tamamı insan anatomisini en bilimsel bilen, sayıları 205 bini bulan en zor ve en uzun süre eğitim almış TIP insanlarımız olmalıdır.

Ahmet, Mehmet değil!

Belki bugün değil ama bir gün bu mutlaka bu rüyam gerçekleşmeli.

Çünkü gerçek TIP adamları bir ilacı hastaların kullanımına sürmeden önce en az 5-ile 15 yıl arası türüne göre deneylerler yaparlar.

Diyarbakırlı hastaya iyi gelen Edirneli hastaya iyi gelmiyorsa o ilacı asla millete yutturmazlar.

İşte en üst düzeyde siyasi sorumluluklar alacak insan anatomisini en iyi bilen liyakatli TIP insanlarının çıkaracağı yasa veya yasalar, Antalyalı vatandaşı sevindiriyor, Trabzonluyu üzüyorsa o yasayı en az 5, en fazla 15 yıl sınamadan, denemeden uygulamazlar ki; toplum sağlıklı ve mutlu olsun diye.

Saygılarımla