İnsan hayatında bir birinden değişik safhalar vardır ki kimi anlarda mutlu çok mutlu oluruz, kimi zaman ise hüzne boğulur her şeyden elimizi eteğimizi çekeriz.
Nice dostluklar kurulur, nice dostluklar bir daha eski güzel anlara dönmeyecek şekilde yok olur gider. Beykoz ilçesinde yaşayan insanlarda değişik dönemlerde, yıllarda bambaşka ruh hallerini bünyelerinde hissetmişlerdir. Bu güne kadar elde ettiğim bilgiler ve yaşadığım tecrübelerden anladığım kadarı ile 1950-60 ve 70’li yıllar ilçe sakinleri için en güzel anıları barındıran yıllar olmuş. Haa, bu arada 70’li yıllardaki siyasi farklılıklar ve mücadeleleri de ayrı bir kenara koymak isterim. İşimiz siyaset dışında kalan sosyal yaşantıları ihtiva etmekte.
Benim gibi 1960’lı yılların ikinci yarısında doğanlar içinde Beykoz’daki o heyecanlı-mutlu anların son bölümlerine şahitlik etmiş sakinler için elbette birçok anılarımız da var. Birkaç kez yazılarımda belirttiğim gibi anne tarafından neredeyse 1 asra yakın Beykozlu sayılırız. Baba tarafından ise yarım asrı aşmış durumdayız. Dolayısı ile hatırı sayılır bir geniş aile-akrabalık bağlarımız bu ilçede var. Yıllar içerisinde babadan, dededen kardeşlik bağları bulunan insanların bile yılların ardından bir birlerini görseler tanıyamayacak hale gelmeleri ne acı. Öncelikle çuvaldızı da kendimize batırmak icap eder. Baba tarafından Kastamonulu, anne tarafından Selanik dolayısı ile Trakya-Rumeli taraflı sayılırız. Ancak bu günde değin hiçbir zaman bahsettiğim yörelerime ait dernek çalışmalarında bulunmadım. Zaten ömrü hayatımız büyük bir yoğunluk içerisinde geçti ki bir de dernekçilik hayatımıza girse idi nefes bile alamayacak hale gelirim diye düşünmekteyim.
BEYKOZSPOR’UN ÇÖKÜŞ SÜRECİ BENİ FAZLASI İLE YORDU!
Beykoz ilçesinde kurulmuş olan ilk değil ancak ilk düzenli yayınlanan Beykoz Haber ile başladı koşturmamız, sonrasında diğerleri geldi. Hayat önüme çok fırsatlar çıkardı. Bugün televizyon ekranlarında boy gösteren birçok ünlü sportif simanın yerinde olabilirdim ki genel gidişat da buna fazlası ile müsaitti. Kendi ekmek kapımız olan şu anki iş yerime ağırlık verdim. O andan itibaren de tüm yazdıklarım çizdiklerim, amatör ruhla ama profesyonel mantıkla çalışmalar oldu. Kimseyi kırmadım, kırmak istemedim nereye çağırırlarsa koştum gittim. Ancak Beykozspor’un çöküş süreci ile birlikte ilçeye bakış açımda değişmeye başladı. 2 günlük deplasman ayrılıkları için bile Beykoz’a dönmeyi iple çeken ben şu sırsalar gittiğim il dışı gezilerde ilçeye dönmek istemeyen bir hüviyete döndüm.
ADAY ÇOK SPORTİF KONUŞAN YOK!
Allaha Şükürler olsun kendimizi geçindirecek, ailemize bakacak kadar gelirimiz var. Sağlık konusunda bir problem yaşamamaktayız. Ancak iş dönüp dolaşıp Beykoz’a gelince tıkanıp kalmaktayım. İlçe Ali Zengin’in ilk Belediye Başkanlık döneminde değişim yaşadı, sonraki dönemlerde ise aynı şekli-değişim hızını maalesef yaşayamadık. Yönetimlere gelenler kusura bakmasınlar günü kurtaran işlere dalıp gittiler. Tabii ki güzel faaliyetler, icraatlarda yaşanmadı değil. Siyasete ne kadar uzak durduğumuz beni tanıyanlar iyi bilmekte. Ancak önümüzde bir yerel seçim dönemi var. Etrafa bakıyorum aday adaylığı bolluğundan geçilmiyor. Benim bile her iki kimliğim ile tanımadığım, bilemediğim hatta ismini ilk kez duyduğum öyle isimler Belediye Başkanlığı için aday adaylıklarını açıklamaktalar ki, ben de onlar ile ilgili faaliyetleri yerel medya vasıtası ile takip edebilmekteyim.
HERKES KENDİNİ GARANTİ GÖRMEKTE İMİŞ!
Son yerel seçimlerde 4 ayrı partide topladım oylarımı, bunu her ortamda parti adı vermeden de söyleyip durdum. Benim için parti kadar adaylar ve nitelikleri de önemli. Bir başka ölçüm adayların ilçe geleceğine yönelik ne gibi projeleri kafalarında şekillendirdikleri ve de ilçe sporuna bakış açıları. Medyadan takip ettiğim kadarı ile bu konuda bir tek Mimar Alaattin Köseler’in birkaç girişimi açıklaması olmuş. Bir kez Dr. Devrim Altıntaş’ı Beykoz 1908 A.Ş. maçında tribünde gördüm. Her zaman ifade ettiğim gibi değerli adaylarımız “Beykozspor mu kaldı yahu?” türünden bir bakış açısına kesinlikle yeltenmemeli. Siz tribünlerde kalan birkaç yüz taraftardan ibaret göremezsiniz bu büyük Beykozspor camiasını.
Dolayısı ile medyada, yerel yayın organlarında onca mesaj verirken bir türlü Beykozspor için hatta onu da geçelim ilçe sporu için, sportif faaliyetleri nasıl arttırabileceğinize, tesis sayısını yükseltebileceğinize dair mesajlarınızı da öğrenmek isteyenler bir hayli fazla. Benim izlenimim o ki ilçenin mevcut sorunlarını da dikkate alıp “ Bizim partiden odun koysak o da seçilir!” anlayışının bazılarında hakim olduğunu gözlemlemekteyim. Beykoz ilginç bir ilçe beyler, her türlü sürprize açık bir konumu var. Siz siz olun görmezden geldiğiniz ilçe spor camiası ile safları bir sıklaştırın. Sportif mesajlarınızı da tapu-imar-2B gibi problemlerin yanına bir ekleyin. Eminim ki benim gibi değerli aday adaylarının Beykozspor ve Beykoz İlçesi Sporuna bakış açılarını merak eden binlerce Beykozlu var. Her halde mesajımızı anlayanlar çıkacaktır…
