Cadde ve sokakta, otobüste markette kısacası her yerde her ortamda beni gören aynı soruyu sorup durmakta “Abi ne olacak bundan sonra Beykozsporun hali?” ne cevap verebilirim ki!
Hani derler ya kelin ilacı olsa ilk önce kendi başına sürermiş işte o misal... Vereceğim cevabı bilsem ilk önce bu köşe vasıtası ile duyurmazmıyım.
Aslında benim bu konuda çok yazacaklarım var da, hele bir şoku atlatalım. Böylesine olağanüstü günlerde anlatmak istediklerinizi anlatamazsınız, her bir kelimeyi özenle seçmek zorundasınız, kuracağınız her bir cümlenin sağa sola farklı anlamlara çekilmesi muhtemeldir. Camia elbette ki bu çöküşün ardındaki sebepleri ileriki haftalarda irdeleyecek, hataları ortaya koyacaktır.
Yalnız şu hususu hatırlatmak isterim ki TFF 3. Ligi’nde mücadele ederken, o zor haftalarda ilerisi için bazı tespitlerim olmuştu. “Bölgesel Amatör Lige düşersek rakiplerimiz geçmiş senelerdeki gibi Karşıyaka, Göztepe, Mersin İdmanyurdu olmayacak... Öylesine enteresan takımlarla maçlar yapılacak ki... Mesela Ayşe Kadın Belediyesi (Sonradan Edirnespor Gençlik olmuştu), Çenesuyu Plajyoluspor gibi ekipler ile oynayacağız” ne hazindir ki şimdi şehirlerarası maçlarımız neticelendi. Artık İstanbul Süper Amatör Ligdeki takımlar ile karşılaşmalara çıkılacak... Bir Yahya Kemal İdmanyurdu, bir Gültepespor, Çekmeköyspor, Arnavutköy Belediyespor, İfaspor gibi ekipler olacak rakiplerimiz... Ne diyelim Allah şimdiden bizlere sabır ihsan etsin, dayanma gücü versin.
BİSK’İN BEYKOZ İLÇESİNDE SPORUN DÜNÜ-BUGÜNÜ YARINI SEMİNERİ!
Sıkı takipçilerim bilecektir ki son birkaç sene içinde birçok köşe yazımda ya da karşılıklı muhabbet esnasında Beykoz’da bir Spor Şurası mı desek, Sempozyumu mu desek bir faaliyetin yapılmasını önerip durduk. Bunun ilçe geleceği açısından son derece önemli olduğunu anlatıp durduk. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ve “Beykoz’da sporun dünü-bugünü-yarını” konulu semineri dikkatli gözlerle takip ettim. İlçe Tarihinde bir ilk olan bu çalışmaya imzalarını atan başta BİSK Başkanı Asım Özdemir olmak üzere katkı sunanlara ve bizzat gelip izleyenlere, görüşlerini açıklayanlara buradan teşekkür etmek isterim. Hem böylesine sıkıntılı günler yaşarken, hem de kaç kez bu yönde uyarılarımı yaptığım bir konu yani etkinlik Perşembe akşamına rastlamış televizyon ekranlarında da Kurtlar Vadisi Pusu gibi geniş kesimlerce takip edilen bir dizinin yayın saatine denk düşen program yapılmış iken salonun boş kalmasını da peşine kabullenmeniz gerekir.
Seminerde salonun yarısı boştu ancak katılımcılar anlatabilecekleri her konuyu gündeme taşıma imkanı da buldu. Öncelikle Semineri yöneten Doktor Yaşar Kansak bence bu işin piri konumunda sayılabilecek bir hitabet, yönetim anlayışı, herkesin görüşlerini yansıtabilme hakkını bünyesinde taşıyabilen biri. İlçede değişik konularda bu tür etkinliklerde her zaman görev alabilecek birikime sahip ki kamuoyuna duyurulur.
Seminerde Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu (BESYO) Öğretim Üyelerinden ve ilçe futbol camiasının yakından tanıdığı bir isim olan Mehmet Yorulmazlar, Beykoz’da sporun geçmişi konusunda sınırlı vakitte iyi bir sunum yaptı. Diğer konuşmacı olan İlçe Gençlik Hizmetleri Spor Müdürü Serkan Öçalmaz da kendini gayet iyi yetiştirmiş. Yıllarca Beykozspor, Paşabahçespor, Yeniköyspor formaları altında attığı goller ile anımsardık kendisini.
Seminerde kulüp temsilcileri kendi açılarından yaşadıkları sorunları izaha çalıştılar, içlerinden en yararlısı ise bu sezon yani 100.Yılında Küme düşen Anadoluhisarı idmanyurduspor Başkanı Kamil Adnan Güner idi. Tabii ki hem kendi hem de camiasının canı fazlası ile şu talihsiz yıkım olayı nedeniyle sıkkındı, üstüne birde takım olarak yaşadıkları sıkıntılar da işe dahil olunca son derece üzgün bir görüntü verdi. Beykozspor tarihini gün ışığına çıkarmak için geceli-gündüzlü aylarca kaynak arayışında bulunani hatta benim kişisel arşivimden yani Beykozspor’un son 30 yıllık arşivimden de önemli katkıda bulunduğum Hasan Akçaoğlu ve eski kulüp Müdürü Ahmet abinin, Sporcular Derneği Başkanı ve de eski Milli Futbolculardan Kaleci Nihat Akbay’ın da katılımcılar arasında olmaları doğrusu beni fazlası ile sevindirdi. Maalesef yaptıkları onca çalışma, ansiklopedik bilgi kitap haline gelemeden öylesine kalakaldı. Oysa bu güne değin birçok kitap projesine destek olan Beykoz Belediyesinin ilçe geçmişinden de izler taşıyan bu kitap projesine de destek olması gerekirdi.
BİR DEVRİN EFSANELERİNE AHTE VEFA!
Zaten bu günleri yaşamamızda geçmişten kopuk halimiz, mazimizi özde değil sözde hatırlar halimiz, “Biz bir efsaneyiz” derken o efsanenin perde gerisindeki anılarının, kişilerinin, yaşananların ardında düşmememiz büyük bir hataydı.
Ben bu sebeple kendi çapımda gerçekleştirdiğim Blog çalışmamda 2012 Yılını “Ahde Vefa Yılı” ilan etmiş bunun için geçmişte bu kutsal forma için mücadele etmiş bir dönemin kahramanlarını ebedi istirahatgahında ziyaret edip dualarımı yollamıştım.
Bu kapsamda Beykozspor Kurucu Ahmet Mithat Efendi’nin, Helvacı Lakaplı Hasan Önal’ın, Beykoz’un Beyfendisi olarak nitelendirilen ‘Zaten mezar taşında da öyle yazılmakta’ Pire Mehmet’in, Nusret Dalkıran’ın ve daha burada yazsam satırların fazlaca yer edineceği birçok merhumun mezarlarını ziyaret edip hem Beykozspor’a yaptıkları katkılar nedeni ile hem de ahde vefa niyetine dualarımı ruhlarına hediye eyledim.
Her fırsatta, her ortamda rastladığım Beykozspor’un eski tanıdık simalarının ki aralarında Köpek Vural, Boncuk Ahmet, Ceyhun Çakmak, Nuri Kızıltan ve Aydın Sümer gibi isimlerin kimilerinin ellerini öpüp, kimilerinin de hal ve hatırlarını değişik kişiler vasıtası ile sordum.
Evet, dostlar, Beykozlunun gözleri yaşlı, Beykozlu üzgün ve de şokta. Bizim Nesil yani 60’lı yılların ikinci yarısında doğan nesil babalarımızdan, dedelerimizden Beykozspor’un 1.Ligdeki günlerinden anılar dinleyip büyüdü, biz ve bir sonraki yıllardakiler 2.Ligdeki günleri yaşayıp çocuklarına anlattı... Ve bizim çocuklarımızda 3.Lig ve Bölgesel Amatör Ligdeki maçları yaşadı ve bir sonra gelecek kuşağa anlatacak... Beykozspor var oldukça da anlatılmaya devam edecek... Varsın bazıları ilçesinde Beykozspor gibi bir gerçek varken bilmezden gelsin, duymazdan gelsin, 3-5 kişinin takip ettiği bir takımı var desin... Elbet bir gün bu efsane yeniden küllerinden doğmayı başaracak...
