Türkiye Erkekler Basketbol Bölgesel Ligi'nde Bölgesel Lig 7. Grup'ta mücadele eden Beykozspor, bu yıl Türkiye Basketbol Ligi'nde (TBL) 3. Lig’e çıkmayı hedefliyor.
Takımımız, oynadığı 6 maçta 3 galibiyet aldı ve parkeden 3 kez de mağlup ayrıldı. Rakip potaya 451 basket attı ve potasında da 442 basket gördü. Topladığı 9 puan ve +9 averajla Tenis Eskrim Dağcılık'ın ardından 4. sırada yer alan Beykozspor'un antrenörü Mustafa Serdar Gürbüzer ile bir araya geldik. Serdar Hoca, Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür'e verdiği mülakatta samimi açıklamalar yaptı.
Alt yapı konusunda Beykoz'un sıkıntılarını dile getiren tecrübeli Hoca, "Bizim alt yapımızdan yalnızca 1 gencimiz var. O da Gür Bülbül... Bu rakam en az 7-8 olmalıydı. Yöneticilerimiz alt yapıya daha çok değer vermeliler" dedi. Beykozspor'un antrenman ve maçlarını Beykoz yerine Kadıköy'de oynuyor olmasından da şikâyet eden Koç Mustafa Serdar Gürbüzer, bu durumun 'geçici' olduğuna inanmak istediğini dile getirdi. Beykoz'un basketbol açısından iyi bir seyirciye sahip olduğunun da altını çizen Serdar Hoca, eski seyirciyi yeniden tribünlere çekmek gerektiğini ve genç yeteneklerin gayretleriyle bunun için bir kıvılcım yaratacağını söyledi.
İşte Dost Beykoz'un sorduğu sorular ve Koç Mustafa Serdar Gürbüzer'in yanıtları...
Sizi tanıyabilir miyiz Serdar Hocam?
“1984 Almanya doğumluyum. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek Okulu Antrenörlük bölümü mezunuyum. Aynı zamanda Fenerbahçe Ülker'de Darüşşafaka Doğuş'ta alt yapı antrenörlüğü yaptım. Özellikle Fenerbahçe'de 8 sezon geçirdim. Milli takımdan A Takım'a kadar birçok yerde görev aldım. Son olarak Darüşşafaka Doğuş'tan ayrıldıktan sonra Beykoz'a geldim.”
Oyunculuk kariyerinizde nerelerde oynadınız?
İstanbul TOFAŞ olarak Taç Spor adı altında 2. Lig'de oynadım. Devamında DSİ'de oynadıktan sonra sakatlandım ve üniversiteyle birlikte antrenörlüğe geçtim.
Oynamanıza engel olacak kötü müydü sakatlık?
“Tabi, 3 kez ayak bileğimden sakatlandım. 1 kez de sağ ayak bileğimden sakatlandım. Doku zedelenmesi oldu, bağ kopması oldu. Üzerine basamadım, yürüyemedim.”
Beykoz'a geliş süreciniz nasıl oldu?
“Darüşşafaka Doğuş'tan ayrıldıktan sonra Bülent Hoca'nın (Bülent Girgin) telefonu üzerine bir akşam kulübün antrenmanına geldim. Takımın durumunu gördüm ve ben zaten hep genç oyuncularla çalışmıştım. Bülent Hoca'yla 'birlikte ne yapabiliriz?' diye konuştuk. 3 gün içerisinde bir organizasyon yapıldı. Zaten liglerin başlamasına da sanırım 25 gün gibi bir süre vardı. Bu organizasyon geç olduğundan dolayıdır ki zaten biz de yeni yeni toparlıyoruz. Sezon başında 6-7 oyuncu transfer ettik. Biraz geç oldu. Haliyle buraya gelen oyuncular da Beykozspor'un geçmişini yeni yeni anlamaya, tanımaya başladılar.”
Hocam, sizin Beykoz'a gelirken düşünceniz neydi? Beykoz denilince ne hissediyordunuz?
“Beykoz denilince BEKO Basketbol Ligi'nde oynayan, taraftarı olan, çok ciddi bir seyircisi olan, bu işe gönül vermiş insanların olduğu bir camia olarak biliyordum. Elbette her kulübün olduğu gibi Beykoz'un da kötü günleri var. Her zaman her şey iyiye gidecek diye bir durum yok. Bir takım zorlukları da bilerek geldim. Beykoz'un adının ve geçmişinin bilincindeyken de genç oyuncularla, başarıyı hedefleyen bir kulüp olarak; hem futbol hem basketbolda daha iyi yerleri hedefleneceğinden de emindik. Tabi ki kulübün ekonomik açıdan iyi bir durumda olmadığını da bilerek geldik. Burada bizim çok fazla dert yanacak, ağlayacak bir pozisyonumuz yok.
Beykoz çok ciddi bir marka... Biz buraya gelirken, bu markayı nasıl parlatabileceğimizi düşünerek geldik. Şu an oynadığımız Bölgesel Lig'de kulübü yukarıya taşıyacak genç oyuncularla, bu kulübün geçmişini özümseyecek ve kısa sürede buraya alışacak, geçmiş dönemde Beykoz'un alt yapılarında oynamış çocuklarla birlikte ortaya güzel bir takım çıkarmayı istiyoruz. Her ne kadar diğer takımlarla bütçemiz eşdeğer olmasa da acaba Beykoz'u 3. Lig'e nasıl çıkarabilirizin hesabını yapıyoruz. Deplasmanda da kendi sahamızda da hep kazanmak için sahaya çıkacağız.”
Sezon başından bugüne kadar geçen süreci Beykoz açısından değerlendirebilir misiniz?
“Sezona çok geç başladığımızdan dolayı birkaç mağlubiyet alacağımızın ve ciddi patlamalar yaşayacağımızın farkındaydık. Sezon başlamasına 1 ay kala bir takım oluşturarak, aylardır iyi bir şekilde sezona hazırlık yapmış takımlara karşı mücadele etmek kolay değil. İlk dönem için de bizim çıktığımız her maçı kazanacağız diye bir kuralımız yoktu. Bizim için ilk dönem, artılarımızı ve eksilerimizi hem kendimiz hem de rakiplerimiz açısından değerlendirmek ve kendimiz adına da bu bulgularla bir yol haritası çizmek demekti. Ancak ikinci devreden itibaren de hem kendi oyuncularımız hem de rakip oyuncular, bizim Beykoz olarak TBL-3'ü ne kadar istediğimiz gördüler. Bizim çocuklarımız da artık ikinci devre itibariyle Beykoz adını özümsemeye başladılar. Beykoz adının büyüklüğünün farkına vardılar ve onun manevi gücü de oyuncularımıza bir rehber oldu.
Biz maç kazanırız da kaybederiz de ancak rakip oyunculara, rakip takımlara da Beykoz'un adının ve gücünün ne demek olduğunu sahada anlatmamız gerekiyor. Ben artık bu konuda Beykozsporlu oyuncularımızı daha hazır ve daha istekli görüyorum.”
Tesisler konusunda sıkıntılar yaşandığını biliyoruz. Alt yapı konusunda Beykozspor'un son durumu nedir?
“Evet, tesisler konusunda sene başından bu yana antrenman yapma konusunda bir problemimiz vardı. Gerek Başkanımız gerek Bülent Hoca gerekse Hasan Abinin çabalarıyla Kadıköy Caferağa Spor Salonu'nda antrenman yapar hale geldik. Maçlarımızı da orada oynuyoruz. Tabi ki, Beykoz'un takımı Kadıköy'de mi antrenman yapmalı, maçlarını orada mı oynamalı diye tartışma olabilir. Ancak bizim önümüzde bir sezon var ve hedeflerimiz var. Çok çalışmamız gerekiyor. Şartlar ne olursa olsun konsantrasyonumuzu üst düzeyde tutmamız gerekir. Elbette gönül isterdi ki Beykozspor maçlarını Beykoz'da ve Beykozlularla birlikte oynasın. Ancak bu bir süreçtir gelecekte Beykozspor’u Beykoz'da görebilirsiniz.
Bizim 7-8 yıl önce kurulan alt yapımızdan Beykoz olarak sadece 1 oyuncumuz var. Hangi yönetim gelirse gelsin, aslolan altyapı yatırımlarıdır. Yöneticiler, kulüplerin alt yapısını gözetmeli ve şu oyuncu bu oyuncu yerine kulübün alt yapısına eğilmelidir. Türkiye'nin mevcut ekonomik koşullarında zaten tüm kulüpler risk alanındadır ve bundan dolayı da zaman zaman düşüşler ve çıkışlar gösterebilir. Ancak iyi bir alt yapı kurguladığınızda bu sizin en az 10 yılınızı kurtaracak demektir.”
Beykoz'un Basketbolda 3. Lig'e çıkma şansı nedir?
“Zor bir hedef... Bizim gibi bunu hedefleyen ve çok büyük yatırımlar yapan kulüpler var. 51 kulüp içinden 2 takım ve Play Off içinden çıkacak 2 takımla birlikte baktığınızda 4 takım 3. Lige çıkacak. Yani 48 takım olduğu yerde sayacak. Kolay bir iş değil ancak elimizdeki genç oyuncuların kapasitesi ve alt yapılardaki tecrübelerinin yanı sıra eğer düzenli çalışabileceğimiz sağlıklı bir ortamımız olursa, herkes kadar Beykoz'un da şansı vardır. Bu anlamda oyuncu kalitemize de güveniyoruz.”
Beykoz Halkının spora bakışını nasıl yorumluyorsunuz?
“Ben basketbol için yanıtlayayım bu sorunuzu... Beykoz'un çok ciddi bir basketbol seyircisi var. Beykoz, İstanbul'un beyefendi ve eğitim kalitesi oldukça yüksek olan bir ilçesi... Geçmişi de basketbolda ciddi başarılarla dolu... Bizim öncelikle geçmişteki Beykoz seyircisini sahalara çekmemiz gerekiyor. Biz, bu gençlerimizin istekli oyunlarıyla geçmişe dair başarıları görmüş Beykozlu seyirciyi bir araya getirmenin, bir kıvılcım oluşturmanın hesabını yapıyoruz. Ancak yine söylemek isterim ki, Beykoz'da ciddi anlamda bir izleyici potansiyeli var.
Hem oyuncu hem izleyici anlamında Beykoz ciddi bir potansiyele sahip... Bence Beykoz kenetlendiği takdirde basketbolda çok ciddi bir marka olabilir.”
BEYKOZ SPOR HABERLERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Dost Beykoz / Özel Haber
