Talip ERCAN
  • 01/01/1970 Son günceleme: 18/04/2011 00:11
  • 18.672

Beykoz gibi İstanbul’un uzak noktasında olan bir ilçede bir zamanlar sosyal faaliyetler bir hayli az idi.

Beykoz gibi İstanbul’un uzak noktasında olan bir ilçede bir zamanlar sosyal faaliyetler bir hayli az idi. Zamanla birçok alanda değişik etkinlikler, faaliyetler şekillenmeye başlansa da sporun özelliklede Beykozspor’un önemi hiçbir zaman kaybolmadı. Hafta sonunda oynanan Beykoz maçları için hafta içinden hazırlıklar başlardı. Ben ve Abim Muammer Ercan gibi bu işe sevdalı ilçe sakinleri de dahil olmak üzere maçlar için yaptıkları hazırlıklar içinde konfeti hazırlama, rakibe göre onun renkleri ile bezenmiş tabut hazırlamak, ilginç mesaj yüklü pankartlar hazırlamak bu çalışmalar kapsamında sayılabilir. Bizim evde maçtan bir günce önce müthiş bir gazete kokusu yayılırdı. Onlarca gazeteyi toplamda 20-30 kat küçük katlamalarla konfeti haline getirirdik Ellerimiz gazete boyası ile simsiyah olurdu, o kadar çok keserdik ki bıçak bir sonraki maça kadar bilenmeye giderdi.

Bu bahsettiğim olay 1980’li yıllarda yaşanmıştı. Çok sadık, delikanlılığın kitabını yazan müthiş taraftarlarımız vardı. Bazı arkadaşlar hakkın rahmetine kavuştu, rahmetle anmak isterim. Efendim gel gelelim ilerleyen yıllarda taraftar profilimizde değişiklikler oldu. Birçok genç arkadaş olaya dahil oldu ve sonrasında ilk kez Taraftar yapılanmasına gidildi. Boğazın Yargıçları isminde toplanıldı. Kısa zaman içinde bütün alem yargıçların varlığından haberdar oldu. Beykoz 1908 A.Ş. Takımının Amatör Lige düşmek üzere olmasından en fazla üzüntü hissedenler onlar oldu. Şimdi bazı arkadaşlar, yani bu grup içinden bazı arkadaşlar –Acaba protesto yürüyüşü, tepkisel yürüyüşler yapsa idik bu durum değişir miydi?-demekte. Bu süreç Ocak ayındaki Olağanüstü Kongre Döneminde yapılabilirdi olmadı, ben bu dönemde 20 yıl sahip olduğum en büyük en anlamlı kimliğimi Beykoz Spor Kulübü üyelik kimliğimi iade ettim. Üyeliğimi kendi isteğim ile düşürdüm. Çünkü arkama baktım kimseyi göremedim, hep günü kurtarma düşüncesinde yalanlara şahit oldu bu kulaklar. İçim kan ağlayarak geçti günlerim, Beykozspor bu günleri hak ediyor muydu?

Siz bu yazıyı okuyunca belki de matematiksel olarak düşmüş olabiliriz ya da bir mucize yaşanabilir. Bir üsteki rakip Yimpaş Yozgatspor ile puan farkı onların Erzurum maçından gelecek 3 puan ile 7. Fark kapanır mı? Zor ancak olmayacak iş de değil. Beykoz için en kritik maç olan Anadolu Üsküdar maçından kaybedilen 3 puan bugün hanemize yazılı olsa idi çok şey değişirdi diyorum.

Bir zamanlar bizler tribünlere ilk geldiğimiz 80’li yıllarda ağabeylerimiz Beykoz’un 1.Ligdeki günlerini anlatırdı Şeref ve Dolmabahçe Statlarındaki maçları. Ne de dikkat kesilir bir cümleyi bile kaçırmacasına dinlerdik. O günler mazide anılarda kaldı. Bizler büyüdük çocuklarımıza 2.Ligdeki güzel maçlarımız anlatıp durduk. Tabi bu süreç te geride kalmak üzere. Şimdi yaşı genç olanlar -Biz 2.lige şampiyon olup çıktık, ve ben tribünlerde bu anları yaşadım- diyecek. Bilmem bir mucize olur mu? İnşallah olur…Kelle İbrahimlerin, Ekerbiçer kardeşlerin, Şirzat Dağcıların, Helvacı Hasanların, Nihat-Cemil Akbay kardeşlerin, Günay Haznedaroğlu’nun, Kaleci Sıtkıların yüzü suyu hürmetine dualarımız, inşallah kabul olur.

Yazarın Yazıları