Değerli DOST BEYKOZ okuyucuları, Beykozlular, Beykoz sevdalıları, rüzgar bizi Dost Beykoz saflarına doğru itti, bu andan sonra buradan sizlerle buluşmalarımız devam edecek.
Aslında bundan böyle ilçenin hiçbir yayın grubunda yazmama kararım vardı, bunun içinde kendi çapımda hiçte bir strateji izlemeden gerek bloglarım gerekse de Facebook çalışmalarım ile sportif anlamda ağırlıklı olmak üzere yazılarımızı yazmaya devam ettik. Ancak kendi ekmeğimizi kazandığımız farklı bir sektörden de bir işimiz de olunca birkaç parçaya böldüğüm özel çalışmalarım beni yormaya başlamıştı. Kadı ki Beykoz Haber maceramızı bitirdikten sonra yaptığım açıklamada kafamda iki proje olduğunu bunun için daha da rahat bir ortamın olacağını beyan etmiştim, yani 2 kitap projemin hazırlanması.
Hiç de öyle olmadı, nedeni beni tanıyanlar bilir bir işe giriştik mi en iyisini yapma gayretinde olan biriyim, gerek Beykoz Amatörleri adlı blogumda, gerekse de Beykozspor haberlerini yansıttığım diğer blogum olan Beykoz1908-talip Ercan ile o kadar yoğun bir çalışma içerisinde oldum ki, bir anda zamanımın büyük bölümünü buralarda geçirmeye başladım. Üstüne üstelik Beykoz’dan Sesler adı altında Facebook ortamında günlük haber akışı yapan bir başka çalışmam daha varken…
Sözün özü ne aylarca kimse peşimden koştu, ne de ben aylarca kimsenin peşinden koştum, sağ olsun yerel medyadaki bütün dostlarımız kapısını bize açtı, buyur etti, hepsine ayrı ayrı teşekkürler etmek istiyorum. Belki sadece bu medya sektöründe çalışsam kendi sitemi kurabilirdim, ancak yukarıda da anlattığım gibi bam başka bir sektörde 20 yıllık bir çalışma sürecimiz var, vaktimiz sınırlı. Aziz dostum Kader Gür artık yeter, gel bizim saflara katıl, kafandaki projeler için de yer aç deyince her zamanki gibi ani bir kararla evet dedim. Hiçbir şart, kural konuşmadan evet dedik, Allah hayırlısını eyler İnşallah.
Bu ilk yazımda Beykozspor’da neler oluyor ? Beykozspor nasıl kurtulur? konularına girmek istemedim, eninde sonunda klasik anlamda bir merhaba yazısı bu, bunun için çok vaktimiz olacak. Sadece şunu söyleyebilirim ki kaybeden sadece bazı şahıslar ya da tribündeki cefakar dostlarımız olmadı, tüm Beykoz kaybetti. Her zaman konuştuğum bir konu var ki meselenin farklı boyutunu sergilemekte, -Peki daha 2 sene önce tribünlerden Beykoz 1908 A.Ş.Takımına destek olanlar şimdi nerede? İşte meselenin özü bu.
Tamam canımız, yüreğimiz yandı Beykoz 1908 A.Ş.küme düştü de geride genç ağırlıklı taraftarlar ne yapacak? İlçe geneline bakıldığında gençliğin durumu ortada, nerelere kayabilecekleri o kadar aşikar ki…şimdilik Facebook ile sanal ortamda kafalarını dağıtma derdindeler. Ya başka türlü açıkça yazalım, Kötü alışkanlıklar ortaya çıkarabilecek bir kafa boşaltmayı yeğlerlerse, madde bağımlısı olurlarsa…işte meselenin acı tarafı da bu….
İster bağırın, ister ayıplayın Beykoz’un genç kesimi maçlarda kimi zamanda küfürlü tezahüratlarla deşarj olurken şimdi nerede olacak? Bunun için Beykozspor İlçe yaşamında ayrılmaz bir parçadır demekteyim. Birileri ki en başta ilçeyi yönetenler aklı selimle bir ciddi proje işine girmeli, büyük bir Spor Şurası mı olur, panel mi seminer mi olur bilemeyeceğim ancak acele tarafından bu işe bir el atmalı. Kalbimden geçen Beykozspor Kulübünde her branşın ayrı ayrı kurullara bırakılması, Basketbol Branşı eski basketbolculardan kurulu ekibe, futbol branşı eski futbolcuların oluşturacağı bir grup tarafından yönetilmeli, finansmanı ise ilçe yerel yönetimi tarafından karşılanmalı. Şahıslarla bu iş artık gitmeyecek ve gitmemeli de….
Neyse bu ilk yazımızda önümüzdeki yazılarım için bazı ipuçları çıkmış olabilir, her şey Beykoz için diyorum, hepiniz Allaha emanet olun….
