Beykozlu vatandaştan Cumhurbaşkanına mektup

  • 0
  • 10121

Beykozlu vatandaş Adnan Aydoğan, Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazmış olduğu açık mektubu sosyal medya hesabından paylaştı.

Aydoğan mektubunda, Erdoğan'ın etrafında örülen duvarların vatandaşla bağını nasıl kopardığını da gözler önüne sererken, Erdoğan'ın vatandaşın nabzını tutmak için gideceği yere, "Reis çok yaşa" diyenlerin gitmemesi gerektiğini söyledi.

Beykozlu Vatandaş  Adnan Aydoğan mektubunda şu ifadelere yer verdi:    

Sayın Cumhurbaşkanım; 57 yıllık yaşamının yaklaşık 40 yılını gazetecilikle geçirmiş, yazmış, çizmiş bir Türk vatandaşı olarak sizlere gözlemlerimi anlatmak istiyorum…

Dikkate alırsınız, almazsınız o sizin kendi vatandaşınıza olan takdirinizdir…

Sayın Cumhurbaşkanım;

Yıllardır, 82 milyonun harmanlandığı yer olan İstanbul’da halkımızı gözlemledim.
Bilirim ki, İstanbul Türkiye demek…
Sokak sokak, cadde cadde, mahalle mahalle, ilçe ilçe gezmediğim yer bırakmadım…
Minibüs, otobüs, metro, metrobüs, tramvay, vapur hemen bütün ulaşım araçlarında halkın nabzını tutmaya çalıştım…
Elimden geldiğince, kalemim yettiğince vatandaşın sesi olmaya çalıştım...
Gördüklerim, kısaca şu;
Halk mutsuz…
Halk perişan…
Halk fakir...
Halk borçlu…
Halk aşsız…
Halk işsiz…
Gülen surat göremezsiniz…

 

Sayın Cumhurbaşkanım;
Sizden ricam şu;
Tebdil-i kıyafet edip bir halkın içine girin…
Yanınızda kimsecikler olmadan…
Habersiz ve korumasız…
Esnafa gidin, minibüse binin, metrobüse binin, otobüse binin…
Girin, halkın içine bir girin…
Futbol oynadığınız, öğrenci olduğunuz zamanlardaki gibi...
İETT’de çalıştığınız zamanlardaki gibi...
Sizden önce yüzlerce partili veya devlet erkanı gidip de ortalığı toparlamadan…
Sahte gülen suratlar yerleştirilmeden…
Çiçeklerle karşılamalar, yaşa varol, Reis çok yaşa denmeden…
Bir cumhurbaşkanı olarak değil, sıradan bir vatandaş olarak...
Sokakları dolaşın…
Esnaftan alış veriş yapın…
Markete girin, fiyatları görün, inceleyin…
Bakkallara gidin, dertlerini dinleyin…
Bir kahvehaneye oturun ve halkla birlikte bir çay için…
Sabah-akşam otobüslere, metrobüslere, tramvaya veya minibüse binmeye çalışın…
Cumhurbaşkanı geçecek diye bütün trafiği durdurtmadan, kendi özel aracınızla İstanbul’un bir ucundan diğer ucuna gitmeye çalışın…
Türkiye’yi işgal eden Suriyeliler’i bir sorun halka…
Ensar rolünü iyi oynuyorlar mı, memnunlar mı hayatlarından…
Özellikle İstanbul Suriçi’ni iyi gözlemleyin…
Bakın bakalım Türk görecek misiniz?..
Sayın Cumhurbaşkanım;
Pastacıya gidin…
Okullara gidin…
Lokantalara gidin…
Manava gidin…
Fırıncıya gidin…
Devlet kurumlarının işleyişini görün…
Belediyelere gidin mesela…
Tapuya, nüfus müdürlüklerine, SGK’ya…
Hastanelere gidin, bakın bakalım hakikaten kadınlar çocuklarına kız bakmak için mi geliyorlar!.
Üniversitelileri dinleyin…
Gençleri dinleyin…
Çiftçinin, halini hatırını sorun, bakalım bir dokunup bin ah işitecek misiniz!..
3-4 çocukla geçinmeye çalışan kişiye sorun bakalım evine yılda kişi başı 15 kilo et giriyor mu?..
Kahvehanelerde emeklinin geçinip geçinemediğini sorun…
Taşeron firmalarda asgari ücretle çalışan işçilerin halini sorun…
Maaşını zamanında alıp almadıklarını sorun…
Biliyorum; bütün bunları yapmak hayli zor…
Amma velakin; Hazreti Ömer gibi devlet başkanı olmak da kolay değil…
Siz ki, kimsesizlerin kimsesi olarak yola çıktıysanız eğer, bu gariban kardeşinizin size sormaya hakkı olmalı...
Hem de;
Hak için…
Halk için…
Adalet için…
Sayın Cumhurbaşkanım;
Son olarak da sizden ricam şu;
Devletin bütün birimlerinin size sunduğu, halka açıklanan bütün raporlar ile tebdil-i kıyafet gezip halkın nabzını tuttuğunuz gerçek raporu bir kıyaslayın…
Mektubumu, sizin de sık sık dile getirdiğiniz Şeyh Edebali’nin öğüdü ile bitiriyorum;

Ey oğul;
Artık Beysin!
Bundan sonra öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoş görmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana...

Ey oğul;
Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma;
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın...

Sayın Cumhurbaşkanım;
Vatandaşın halini yakından görmeniz için bu mektubu yazdım...
Sen devletsiiiin, sen bilirsin gurban...
Hayırlı günler diler, 

Haber Merkezi

Beykoz'un toplumsal hafızası yenilenecek
Önceki Beykoz'un toplumsal hafızası yenilenecek
Tebrik Edi-yorum
Sonraki Tebrik Edi-yorum
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz